Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/776 E. 2019/299 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/776
KARAR NO : 2019/299
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/06/2018
KARAR TARİHİ: 12/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —– … ile davalı hastane arasında davalının ——-e kurulu bulunan ———- isimli hastanesinin kalp damar cerrahisi bölümünde hafta içi yarım gün hizmet verilmek üzere anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin 2017 Kasım ayından itibaren davalı hastanede staf olarak çalışmalarını yürütmeye başladığını, aradaki anlaşmaya göre bir aylık dönemde tamamlanan hizmetler için takip eden ayda karşılıklı mutabakat yapılarak hesaplanacak hakediş oranları toplamı 36.000,00 TL’yi geçmez ise dostora her halükarda———- Ürcet olarak 45.000,00 TL’yi ücretin takip eden ayın en geç 20’sinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu anlaşmaya uygun olarak davalı tarafından 2017 Aralık ayında müvekkilin Kasım ayına ait fix ücreti ve hak kazandığı hakediş bedelleri iki ayrı makbuz karşılığında müvekkilin banka hesabına ödendiğini, ancak tüm taleplere rağmen Aralık, Ocak ve kısmi Şubat aylarına ait fix ücretler ile tahakkuk eden hasta hakedişlerinden doğan paylara istinaden ücretlerin ödenmediğini, 20 Mart 2018 tarihli mailde müvekkilin aylık fiks 45.000,00 TL brüt ücretle çalıştığı kabulle beyan edilirken geriye dönük ücret kesintisiyle müvekkile eksik ödeme yapılmaya çalışıldığının anlaşıldığını, Aralık 2017 ve Ocak 2018 aylarına ait fix ücretlere ilişkin düzenlenen faturaların — Noterliği’nin —— yevmiye nolu ihtarnamesinin davalıya tebliğ edildiğini, ihtarnameye cevap verilmemesi üzerine İstanbul Anadolu 12.İcra Müdürlüğü’nün ———- esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini belirterek; davalı borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun kötü niyetli kısmı itirazın iptaline, alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, davalının, takip tutarının % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesine özete; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasında fiilen yapılan sözlü bir anlaşma olduğunu, davacının müvekkili hastanede kalp ve damar cerrahisi bölümünde hizmet vermesi karşılığında, hekimin ilgili ayda her gün gelmiş olması kaydıyla, hakediş tutarının 36.000,00 TL’nin altında olması halinde bu tutarın, üzerinde olması haline hakedişe konu çıkan tutarın ödenmesi şeklinde anlaşıldığını, Ocak 2018 ayı içerisinde eksik çalışması bulunduğundan eksik çalışma günlerinin düşüldüğünü ve davacıya 32.400,00 TL ödeme yapıldığını, 2018 Şubat ayı içerisinde de eksik çalışması nedeniyle 9.240,00 TL ödeme yapıldığını, Aralık 2017 ayına ilişkin de eksik çalışması bulunduğunu, ancak çalışma gün sayısı davacı tarafından yanlış bildirildiğinden tam olarak 39.600,00 TL ödeme yapıldığını, davacının işlem yaptığı hastalardan alınması gereken 6.900,00 TL’lik tutarın davacının kendi hesabından mahsup edilmesini talep etmesi üzerine bu tutarın toplam miktardan düşüldüğünü, belirtilen verilere göre hesaplama yapılarak icra takip masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte toplam 37.252,29 TL’nin icra veznesine yatırıldığını, müvekkilinin davacıya borcunun kalmadığını belirterek, haksız ve kötü niyetli davanın reddine, davacı aleyhine % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı ile yapılan hizmet sözleşmesi nedeniyle hakedişten kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça davacıya ödemelerin yapıldığı, davacının başkaca bir alacağının bulunmadığı savunularak davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır. HMK’nın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiş ve 115.maddesinde de dava şartlarının bulunmaması halinde davanın usulden reddedileceği düzenlemesine yer verilmekle birlikte Mahkemenin görevi de dava şartı olarak belirtilmiştir. Mahkememizin görev alanı TTK’nın 4.maddesinde belirtilmekle birlikte bir davanın ticari dava olması için madde metninde yer alan davalardan olması veya her iki tarafın tacir olması ve davanın ticari işletmelerden kaynaklanıyor olması gerekmektedir. Eldeki dava bakımından davanın dayanağını oluşturan hizmet sözleşmesinin madde metninde sayılardan davalardan olmadığı, bu hali ile mutlak ticari dava bulunmadığı, bununla birlikte davalının tacir olduğunda kuşku bulunmamakla birlikte davacının doktor olarak davalı hastanede hizmet verdiği, doktor olan davacının tacir sıfatına haiz olmadığı, bu nedenle davanın nisbi ticari davalardan da sayılamayacağı, bu hali ile mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmıştır. Görevli mahkeme bakımdan ise; iş bu davanın hizmet sözleşmesinden kaynaklanan bir dava olduğu, davacının davalı şirket nezdinde doktor olarak ücret karşılığında çalıştığı, uyuşmazlığın hizmet sözleşmesinden kaynaklanmasına göre, somut olayda görevli Mahkemenin İş Mahkemesi olduğu, bu hali ile Mahkememizin görevsiz olduğu ve davaya bakmakla görevli mahkemenin İş Mahkemesine ait olduğu ve davanın usulden reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu İş Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/03/2019