Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/772 E. 2020/435 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/772 Esas
KARAR NO: 2020/435
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/06/2018
KARAR TARİHİ : 17/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile —- plakalı aracın ruhsat sahibi olan——— araç değer kaybı ve kazanç kaybı hususunda temlik sözleşmesi imzalandığını, temlike konu —-plakalı aracın ——-plakalı aracın şoförünün %100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü, iş bu kaza sebebiyle temlike konu aracın 5 gün onarımda kaldığını, bu süre içerisinde ticari işlevini yerine getiremediğinden kazanç kaybına ilişkin alacak oluştuğundan bahisle; ——— dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazların iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, davalıların itirazları haksız ve kötü niyetli olduğundan alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkilleri hakkında başlatılan icra takibinin yerinde olmadığını, kazanın ——-tarihinde gerçekleştiğini, talep olunan alacağın zaman aşımına uğradığını, yetkili icra dairesinin ve mahkemenin —– olduğunu, kaza sonrası aracın tüm onarım masraflarının sigorta tarafından karşılandığını, kazadan sonra aracın kiralama suretiyle kullanılmaya devam edildiğini, dolayısıyla kazanç kaybı alacağının doğmadığını, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, alacağın likit olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, —- kayıtları, sigorta kayıtları, tescil kayıtları, ———dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine kazanç kaybı alacağına ilişkin olarak —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —- alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalılara —- tarihinde tebliğ edildiği, davalılar tarafından —– tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosyanın kusur ve kazanç kaybı konusunda inceleme yapılması için bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi raporunda özetle; meydana gelen trafik kazasında davalı —- plakalı araç sürücüsü —- %100 oranında kusurlu olduğu, dava konusu —-plakalı sayılı aracın park halinde bulunduğu sırada geri manevra yapan aracın çarpmasına maruz kaldığı anlaşılmakla olayın oluşumunda etkenliği bulunmadığı, dava konusu aracın hasar onarımı için gereken makul sürenin— olabileceği, davacı tarafın hasar onarım süresince aracı kullanamamaktan doğan zararının kaza tarihi itibariyle —– olabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; davacı tarafça, dava dışı şirkete ait araçta oluşan kazanç kaybı zararının temlik alındığı bildirilerek, oluşan kazanç kaybı alacağına ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalılar tarafından, zamanaşımı ve yetki itirazında bulunularak davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davalıların mahkememizin ve icra dairesinin yetkisine itirazı bakımından; dava konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığı, haksız fiil halinde zarar görenin yerleşim yeri mahkemelerinin de yetkili olduğu, gerek davacı şirketin gerekse de araç sahibi dava dışı şirketin merkezi itibari ile mahkememizin de yetkili olduğu anlaşılmakla; davalıların yetkiye ilişkin itirazlarının, mahkememizin —– tarihli ön inceleme duruşması ile reddine karar verilmiştir.
Davalıların zaman aşımı itirazına ilişkin olarak; dava konusu trafik kazasının — tarihinde meydana geldiği, icra takibinin —– tarihinde başlatıldığı, bu hali ile 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla; davalıların zaman aşımına ilişkin itirazları dikkate alınmamıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, mahkememizce de benimsendiği, meydana gelen trafik kazasında davalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı araca atfa kabil herhangi bir kusurun bulunmadığı, yapılan tespitlere göre, dava dışı şirkete ait aracın onarım süresinin 5 güne kadar uzayabileceği, aracın kaza tarihindeki rayiç değerlere göre günlük kira bedelinin —- olabileceği, davacı tarafından kazanç kaybı alacağının araç sahibi dava dışı şirketten temlik alındığı, talep olunabilecek kazanç kaybı miktarının toplam —- olduğu, her ne kadar davacı tarafça bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya —– dahil edilmediği belirtilmiş ise de, talep olunan alacağın tazminat niteliğinde olduğu, tazminat niteliğindeki bir alacağa yönelik olarak —– talep edilemeyeceği, bu nedenle yapılan itirazların yersiz olduğu, davalılar tarafından aracın aynı gün içerisinde tamir olunarak teslim edildiği savunulmuş ise de; buna ilişkin olarak takip dayanağı faturadan başka bir delilin gösterilmediği, her ne kadar fatura üzerinde fatura tarihi ve sipariş tarihi aynı gün olarak belirtilmiş ise de, bunun tek başına aracın aynı gün içerisinde tamir edildiğini kanıtlamaya yeterli olmadığı, araçta oluşan hasarın boyutu ve yedek parça temini için gereken süreler dikkate alındığında, bilirkişi raporu ile tespit olunan sürenin hayatın olağan akışı ile uyumlu olduğu, meydana gelen zarardan davalı —- haksız fiil hükümlerine göre, davalı ——– KTK hükümleri uyarınca işleten sıfatı ile sorumlu olduğu, oluşan zarar kaza tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, davacı tarafça icra takibi yasal faiz talep edildiği görülmekle, talep ile bağlı kalınarak yapılan hesaplamada, davacının ——— alacağının bulunduğu, asıl alacak miktarına, taleple bağlı kalınarak takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceği, talep olunan alacağın miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği, likit olmadığı, bu nedenle icra inkar tazminatı isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere——-gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile
Sabit olan —- kazanç kaybı ve —- işlemiş faiz olmak üzere toplam , —alacağın, asıl alacağı takip tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalılardan alınıp davacıya verilmek üzere , borçlu davalıların ——- dosyasına yapılan itirazlarının kısmen iptaline , takibin belirtilen şekilde devamına ,
Aşan istemlerin REDDİNE ,
Likit alacak bulunmaması nedeni ile icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 54,40 TL’den dava açılırken yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 18,50 TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 71,80 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 300,00 TL bilirkişi ücreti ve 158,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 458,80 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı % 91 oranında olmak üzere 417,51 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davalılar tarafından yapılan 5,50 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı % 9 oranında olmak üzere 0,50 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 585,93 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 58,59 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.17/09/2020