Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/767 E. 2019/765 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/767 Esas
KARAR NO : 2019/765

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2018
KARAR TARİHİ : 04/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ticaret ile uğraşırken güvendiği bazı kişilere yüklü miktarda mal kaptırdığını ve durumunun giderek kötüye gittiğini ve tüm mallarını sattığını ve ticaretini sürdüremediğini, bu süreçte kendisinden alacaklı bulunan davalı alacaklı ile 28/02/2018 tarihinde anlaşma yaptığını, batık halde iken elinde bulunan ve eşi adına kayıtlı tek malı olduğu halde kendisine borçlarına karşılık verdiğini ve böylece taraflar arasında devam eden başkaca bir borç ilişkisi kalmadığını, ancak davalının bu anlaşmaya rağmen elinde bulunan senedi icraya verdiğini beyan ederek, alacaklıya Anadolu —. İcra Müdürlüğünün 2018/9211 esas nolu dosyasından 15.469,53 TL borçlu olmadıklarına dair menfi tespit davasının kabulü ile takibin iptaline ve takip miktarının %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı alacaklıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak davacının müvekkiline borcunun olduğunu, müvekkilinin şifahi taleplerine rağmen alacağını tahsil edemediğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğünün 2018/9211 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacının mevcut dosya miktarı haricinde müvekkilen bir hayli fazla miktarda borcu bulunduğunu, ödeme hususunda sürekli müvekkilini oyaladığını, bu süreçte mal varlığını da muvazaalı olarak devrettiğini, davacının üzerine kayıtlı olan taşınmazı muvazaalı olarak devir ettiğinin müvekkilince öğrenilmesi üzerine davacının arandığını taşınmaza ilişkin olarak iptal davası açılacağının söylenmesi üzerine davacının paniğe kapılarak eşinin üzerine kayıtlı aracı müvekkiline devretmesi karşılığında borcun silinmesinin teklif edildiğini, davacının aracın sigorta, kredi, vergi borcunun olmadığının söylendiğini, ardından taraflar arasında aracın … adına tescilinin gerçekleşmesi halinde müvekkilinin alacaklarından feragat etmiş sayılacağı husunda anlaşıldığını, davacı tarafça hazırlana protokol ile satış yetkili vekaletname “başka bir malım yok, alırdsan bir tek bu malım var” demek suretiyle müvekkiline dayatıldığını, terdi alacağını tahsil etmek olan müvekkilinin anlık olarak imzalatılan protokol ile satış yetkili vekaletnameyi teslim aldığını, ertesi gün satış işlemleri için notere giden ————- aracın 17.365,00 TL kredi borcu olduğunu, sigortası olmadığını, vergi borçlarının olduğunu, muayenesi olmadığını öğrendiğini, bu durumun davacıya söylendiğini, davacının “başka sana verecek birşeyim yok, arabayı verdim, ne yaparsan yap, borcum kalmadı sana artık” diyerek kestirip attığını, bunun üzerine aracın zilyetliğinin kendisine geçmesinin verdiği endişe ile mecburen araç bakımlarını yaptırdığını, sigortasını yaptırdığını, vergi borçlarını ödediğini, muayenesini yaptırdığını, aracın tüm kredi borcunu esnaf olan arkadaşından alarak kapattığını ve borç aldığı esnaf arkadaşına devrettiğini, araca toplam 21.307,30 TL masraf yaptığını, muvazaalı olarak devredilen taşınmazın geçersiz olarak imzalanan protokolün imzalanmasının ertesi günü devredildiğini, muvazaalı olarak devredilen taşınmazla ilgili Kocaeli — Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/289 Esas sayılı dosyası ile tasarufun iptali davası açtıklarını beyan ederek, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
İcra dosyası incelendiğinde, alacaklı … tarafından borçlu —- aleyhine 04/08/2017 tanzim, –vade tarihli 15.000,00-TL bedelli bonoya istinaden4 kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatılması üzerine eldeki davanın açılmış olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilen ‘protokol’ başlıklı 28/02/2018 tarihli sözleşme incelendiğinde, taraflar arasındaki ticari alım satımlardan kaynaklanan fatura ve sentlere ilişkin bakiye borcun araç verilerek ödenmesinin kararlaştırıldığı, davacının davalıya tüm borçlarına karşılık olarak — plakalı aracı devredeceğinin, aracın devredilmesinden sonra davalının fatura, açık hesap, ticari alım-satım alacaklar bakiyesi ve elindeki veya icra kasasındaki veya piyasadaki tüm senetlerden ve böylece taraflar arasındaki tüm alacaklardan feragat etmiş olacağının, protokoldeki edimlerin yerine getirilmesi halinde davacı …—- davalı …’a hiçbir borcunun kalmayacağının yazılı olduğu görülmüştür.
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı, taraflar arasında imzalanan 28/02/2018 tarihli protokol gereğince taraflar arasındaki borç ilişkisinin tasfiye edildiğini, takibe konu senedin bedelsiz kaldığını, takibe dayanak bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmektedir. Davalı taraf, protokol gereği kendisine devredilen aracın kredi, sigorta ve vergi borcu olduğunu, muayenesiz olduğunu, aracın eksikliklerinin ve borçlarının kendisine söylenmediğini, aracı devir aldıktan sonra 21.307,30 TL masraf yaptığını açıklanan nedenlerle protokolün geçersiz olduğunu ve davanın reddini talep etmiştir. Taraflar arasında imzalanan 28/02/2018 tarihli protokol incelendiğinde—- plakalı aracın borçlardan ari olarak devredileceğine dair bir hüküm yer almamaktadır bu nedenle devre konu aracın borçları nedeniyle protokolün geçersiz olduğu yönündeki davalı savunmasına itibar edilmemiştir. Diğer yandan davalı protokolün kendisine dayatıldığını, anlık olarak protokolün kendisine imzalatıldığını iddia etmiş ise de bu yönde bir delil de dosyaya sunmamıştır. Taraflar arasında imzalanan protokolde ticari alım satımlardan kaynaklanan fatura ve senetlere ilişkin bakiye borcun araç verilerek ödenmesinin kararlaştırıldığı, davacının davalıya tüm borçlarına karşılık olarak — – plakalı aracı devredeceğinin, aracın devredilmesinden sonra davalının fatura, açık hesap, ticari alım-satım alacaklar bakiyesi ve elindeki veya icra kasasındaki veya piyasadaki tüm senetlerden ve böylece taraflar arasındaki tüm alacaklardan feragat etmiş olacağının, protokoldeki edimlerin yerine getirilmesi halinde davacı …—davalı …’a hiçbir borcunun kalmayacağının yazılı olduğu,—plakalı aracın davalıya devredildiği anlaşılmakla davacının İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğünün –esas sayılı sayılı takip dosyasına dayanak teşkil eden 31/12/2017 vadeli, 15.000 TL bedelli, –seri numaralı bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, ayrıca protokolün 2. maddesinde ” aracın devredilmesinden sonra davalının fatura, açık hesap, ticari alım-satım alacaklar bakiyesi ve elindeki veya icra kasasındaki veya piyasadaki tüm senetlerden ve böylece taraflar arasındaki tüm alacaklardan feragat etmiş olacağının…” yazılı olmasına rağmen bononun takibe konulmasında davalının haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla davacı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğünün — esas sayılı sayılı takip dosyasına dayanak teşkil eden 31/12/2017 vadeli, 15.000 TL bedelli,—seri numaralı bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile, 15.469,53 TL’nin %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 1.056,72 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 264,19 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 792,53 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 264,19 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 98,00 TL posta ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.