Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/764 E. 2021/126 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/764 Esas
KARAR NO: 2021/126
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2018
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —–yedek parça, tamirat ve servis işi ile iştigal ettiğini, davalı yana ait araca bakım, tamirat ve yedek parça değişikliği ürün ve hizmetleri verildiğini, müvekkilinin üstlendiği edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak alacağına kavuşamadığını, davalı aleyhine —– asıl alacak ve takip tarihinden itibaren alacağa işleyecek yasal faiz talebi ile ———– dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığından, HMK md. 128 uyarınca, dava dilekçesindeki vakıaları inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller,——— sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 3 adet fatura alacağına istinaden, toplam —–alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya —- tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —– tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan —- tarihli raporda özetle; davacının —- yılına ait yevmiye defterinin süresinde kapanış tasdikinin yapılmadığı, —- yılına ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı yanın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, davacı tarafından davalı yana toplam —- tutarında fatura düzenlendiği, davalı tarafından —parça halinde toplam — ödeme yapıldığı, davacının takip tarihi itibari ile — cari hesap alacağı olduğu, ancak icra takibine – adet faturanın konu edildiği, bu hali ile davacının —- alacaklı olduğu, fatura konusu hizmetlerin davalı yana verildiğinin ispatının gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, fatura alacağına istinaden davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davaya cevap verilmeyerek, dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; takip konusu —- adet fatura düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun —– kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi —–halinde alacaklının —- alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. —–
Somut olay bakımından ise; davacının yanın takip konusu faturaların düzenlendiği —– yılına ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun olarak tutulduğu, kendisi lehine delil vasfı taşıdığı, davalı yanın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, bunun sonucu olarak davacının usulüne uygun olarak tutulmuş kayıtlarını kabul ettiğinin kabulünün gerektiği, davacı tarafından düzenlenen —–tarihli faturalara konu hizmetin verildiğine ilişkin olarak davacı tarafça açılış iş emirlerinin sunulduğu, bu tutanaklarda teslim eden olarak —– isimli kişinin yer aldığı, bu kişinin —- davalı çalışanı olduğu, ancak hizmetin verildiğine ilişkin olarak kapanış iş emirlerinin dosyaya sunulmadığı, —– ilişkin olarak açılış ve kapanış iş emirlerinin dosyaya sunulmadığı, davacı vekilince fatura konusu hizmetlerin davalı yana verildiğinin ispatına yönelik olarak yemin deliline dayanıldığının bildirildiği, davalı asile yemin davetiyesinin TK md 35’e göre tebliğ edildiği, buna rağmen belirlenen duruşma gün ve saatinde davalı şirket yetkilisinin hazır olmadığı, bu hali ile davalı yanın yemini eda etmekten kaçındığı ve yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılması gerektiği, bu hali ile davacının fatura konusu hizmeti davalı yana verdiğinin kabulünün gerektiği, takip dayanağı olarak —adet faturanın gösterildiği, faturalar toplamının — olduğu, ancak icra takibi ile —- istemde bulunulduğu, fazlaya ilişkin isteme dair gerek takip dosyasında gerekse de dava dosyasında herhangi bir belge ve delilin bulunmadığı, bu hali ile davacının davalıdan —– alacaklı olduğu, bu alacağa takip tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz işletilebileceği kanaatine varılmıştır.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —- gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Sabit olan —– alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının ————- sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Aşan istemlerin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 525,00 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 95,18 TL peşin harç ile icra dosyasında peşin alınan ve dava açılırken mahsup ettirilen 39,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 134,58 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 390,42 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça işbu dosyadan ve icra dosyasından yatırılan 134,58 TL peşin harç ve 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 170,48 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 600,00TL bilirkişi ücreti, 166,55 TL posta gideri olmak üzere toplam 766,55 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %97 oranında olmak üzere 743,55 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktar yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen miktar yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 194,43 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——— nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 02/02/2021