Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/761 E. 2021/1204 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/761 Esas
KARAR NO: 2021/1204
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/06/2018
KARAR TARİHİ: 16/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin işverenlerin—– —–alanında hizmet sunan bir şirket olduğunu, davalı ile bu kapsamda akdi ve ticari ilişki kurulduğunu, davalının ilk aşamada —– için ihtiyacı olduğunu, müvekkili tarafından davalıya ——- tarihinde ——— gönderildiğini, ancak davalının talebi üzerine iki ayrı sözleşme olarak revize edildiğini, bu —— verilen hizmete ilişkin olduğunu, hizmet bedellinin işe alım süreci tamamlanan kişilerin yıllık brüt ücretinin — denk gelecek şekilde belirlendiğini, söz konusu hizmetlerin davalıya verildiğini ve bedellerinin ödendiğini, daha sonra davalı yanın idari sekreterya pozisyonu için personel aradığını müvekkiline bildirdiğini, müvekkil tarafından bulunan personelin davalı tarafından —–üzerinden anlaşmaya vardıklarını, bu hizmet ile ilgili olarak yıllık brüt ücretin—- olacak şekilde fatura düzenlendiğini, ancak faturanın davalı tarafından iade edildiğini, faturanın tahsili amacıyla—– dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dairesinin ve davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili yerin — olduğunu, davacı ile —- kişilerin bulunması ile ilgili çalışıldığını, ücretlerinin de ödendiğini, ancak dava konusu edilen işçi ile ilgili hizmet alınmadığını, davacının bulduğunu iddia ettiği işçi ile ilgili davalı arasında hiçbir sözleşme veya talep olmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, sözleşmeler, mail yazışmaları,—-dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları, ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—– incelenmesinde; davacı tarafından bir adet fatura alacağına istinaden davalı aleyhine — alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık — oranında avans faizi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya—- tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal — yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına ilişkin olarak bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen——- bedelli fatura düzenlendiği, davacının davalı taraftan alacaklı olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce önceki bilirkişi ile sektör konusunda uzman bir bilirkişiden oluşan heyetten ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — raporda özetle; davaya konu personel —- olduğu, buna göre yıllık brüt ücretinin —– olduğu, davacının davalı taraftan alacaklı olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, bir adet fatura alacağına istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazda bulunulmuş ise de, talebin fatura alacağına ilişkin olduğu ——- alacaklının yerleşim yeri mahkeme ve icra dairelerinin de yetkili olduğu anlaşılmakla, yetki itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının, taraflar arasında——- hususunda hizmet sözleşmesi yapılıp yapılmadığı, bu sözleşme kapsamında hizmetin verilip verilmediği, hizmet karşılığı davacının talep edebileceği alacak miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında dava ve takip konusu alacağa ilişkin yazılı bir hizmet sözleşmesi bulunmadığı tarafların kabulündedir. Ancak dosya kapsamında yer alan mail yazışmaları ve —kayıtlarından görüldüğü üzere; hizmete konu edilen dava dışı kişinin davacı tarafından davalı şirkete yönlendirildiği, anılan kişinin davalı tarafından—– tarihinde işe alındığı, —– tarihinde işten ayrıldığı görülmektedir. Bu hali ile taraflar arasında hizmet akdinin kurulduğu ve hizmetin davacı tarafından verildiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafından söz konusu personelin iki aydan biraz daha fazla bir süre ile çalıştırıldığı ve personelin çalışma süresinin sadece deneme süresi içinde kaldığı savunulmuş ise de; davacının edimi personel bulmak olduğuna göre, davalı yanın işe alınan kişileri kısa süreli olarak çalışmasının da bir önemi bulunmamaktadır.
Bu durumda davacı yanın davalı taraftan talep edebileceği ücretin belirlenmesi gerekmektedir. Davacı tarafından, ücretin personele ödenecek yıllık brüt ücretin —- anlaşmaya varıldığının beyan edildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında sektör bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda; dava konusu edilemeyen sözleşme konusu bedellerin ilgili personele ödenecek yıllık brüt ücretin— tekabül ettiği, dava konusu personele ödenecek yıllık brüt ücretin — olduğu, buna göre davacının talep edebileceği tutarın —- olduğu, davacı tarafından da bu tutarda fatura düzenlendiği, işbu talebin dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporları ve mail yazışmaları ile yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafından bilirkişi ek raporuna karşı itirazında anılan personel için ücret alınamayacağının kararlaştırıldığı beyan edilmiş ve buna ilişkin bir kısım mail yazışmaları sunulmuş ise de; sunulan beyanların savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğu, davacı tarafından işbu savunmalara muvafakat edilmediği anlaşılmıştır. Kaldı ki; davalı tarafından sunulan mail yazışmalarında davacı yanın ücret alınamayacağına dair bir kabulleri olmadığı gibi hizmet bedellerinin — üzerinden kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu hali ile davacının verdiği hizmet karşılığı davalıdan talep ettiği —- yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacı tarafça takip talebinde ve ödeme emrinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —- oranında avans faizi isteminde bulunmuştur. Bu hali ile davacının talebi HMK md. 26 uyarınca aşılamayacağından —– taleple bağlılık ilkesi gereğince; asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık ——-avans faizi oranını aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere—-gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ İLE;
Sabit olan—- alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık — oranını aşmayacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının —- sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına,
Alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.449,38 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 362,35 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.087,03 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından yatırılan 362,35 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 398,25 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 247,00 TL posta ücreti, 1.800,00.-TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.047,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.16/11/2021