Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/754 E. 2020/333 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/754 Esas
KARAR NO: 2020/333
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ: 21/06/2018
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirketin ————– ortağı olduğunu, ———— halen tasgiye halinde olduğunu, tasfiye memuru olarak ————- atandığını, ————–adet göz lazer cihazından ikisinin müvekkiline, diğer ikisinin ise davalı şirkete ait olacağı fikrinin ortaklarca benimsendiğini, kabul gören fikre göre —— adet lazer cihazının ——– kullanım izni olan ikisinden her birinin bir ortağa fatura edileceğini, ancak ——–Tasfiye memuru ve mali müşavirince bu durum bilinmesine rağmen ————– sıra nolu fatura ile müvekkiline fatura edilen cihazların her ikisinin de ———– kullanım izninin bulunmayan cihazlardan seçildiğini, varılan mutabakat gereği ———- seri numaralı lazer cihazının müvekkiline verilmesi gerektiğini, bu cihazın müvekkilinin kullanımı ve tasarrufunda olduğunu, cihazın ——— tarihli yazılı kira sözleşmesi ile dava dışı bir firmaya kiraya verildiğini, cihazı kullanan kiracının cihazlara ait fatura ve seri numarasını talep etmesi üzerine bu durumun öğrenildiğini,————– tarafından müvekkili adına kesilen fatura suretinin ——————cihazına ait olarak belirtilen ———— seri numarasının üzerinin kalemle çizilerek yerine maddi gerçekliğe uygun olarak dava konusu cihaza ait————- seri numarasının yazıldığını, müvekkilince yapılan inceleme sonucunda fatura kapsamında yer alan cihazların müvekkilinin mizanına kaydedilmediğinin ve fatura aslında gerekli düzeltmenin yapılmadığının öğrenildiğini, bunun üzerine fatura üzerine ———— şeklinde bir ibare yazılarak mali müşavir ———– tarafından imzalandığını, ayrıca ———— tarihli bir yazı yazarak müvekkiline verdiğini, ancak fatura üzerine tasfiye memuru tarafından kaşe vurulması gerektiğini ifade ettiğini, bunun üzerine tasfiye memuru ———- ile görüşüldüğünü, ancak tasfiye memurunun müvekkilini oyaladığını, tasfiye memurunun azli için ————–Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———- Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, davalı tarafça kötü niyetle dava konusu cihazın kiralayanı dava dışı ———— cihazın kendilerine tesliminin talep edildiğini, cihazın tasfiye sebebiyle müvekkiline fatura edildiğini belirterek;———- seri numaralı ————- cihazının mülkiyetinin aidiyetinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ——- seri numaralı——————- mülkiyetinin dava dışı ———— olduğunu, ———- daha önceden %50 payının davacı şirket yetkilisi ———– %50 payının müvekkili şirket yetkilisi ———ait olduğunu, daha sonradan ———— hisselerinin tamamının davacı şirkete, —————- hisselerinin tamamının müvekkili şirkete devredildiğini, dava konusu cihaz da dahil olmak üzere ———— mukim dava dışı ———– firmasından satın alındığını, bu şirketin de ————– tarafından kurulduğunu, cihazların satışı yapıldıktan sonra ————— kiralama yolu ile kullandırıldığını, ——— tarihinde tasfiye kararı alındığını, tasfiye sürecinin halen devam ettiğini, ————Tarafından tasfiyeye girmeden önce, satın aldığı lazer cihazlarını ——– tarihlinde ———– seri numaralı faturalar ile ———– karşılığında davacıya ve müvekkiline fatura ettiğini, ——— seri numaralı —————– seri numaralı—————–seri numaralı cihazların davacıya ————— seri numaralı cihazların müvekkiline fatura edildiğini, davacı şirket yetkilisi tarafından ———— seri numaralı cihazın kimseye haber verilmeksizin kiracı firmadan alınarak kendi praksisine taşındığını, ihtarname ile cihazın iadesinin talep edilmesine rağmen iade edilmediğini, bu hususta ——— dava açıldığını, huzurdaki davanın da ————-görülmekte olan davayı uzatmak amacıyla açıldığını, davacının iddialarının soyut beyanlardan ibaret olduğunu, faturanın düzenlendiği tarihten yaklaşık bir yıl sonra ——- seri numaralı cihazın mizanına kaydedilmediğini öğrendiğini iddia ettiğini, düzenlenen faturaya süresinde itiraz edilmediğini, davacının tek dayanağının mali müşavir ———– tarafından el yazısı ile fatura üzerine yapılan düzeltme olduğunu, iş bu düzeltmenin davacı tarafça mali müşavir ———– iyi niyeti suistimal edilmek ve kandırılmak suretiyle yaptırıldığını, mali müşavirin gerek müvekkili gerekse de ———- imza yetkilisi olmadığını, faturada yer alan kayıtları düzeltme yetkisinin bulunmadığını, yapılan düzeltmenin herhangi bir bağlayıcılığının bulunmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taşınır mülkiyetinin aidiyetinin tespitine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller,tanık ifadeleri, ———– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——— Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce taraf şirketler ile dava dışı———— defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ——– tarihli raporda özetle; incelenen ticari defter ve kayıtların usulüne uygun olarak tutulduğu, dava dışı ———— kayıtlarına göre ———– numaralı faturalar ile davacı ve davalı şirkete cihazların satış kaydının yapıldığı, davacı defterlerinde ——— numaralı fatura ile ————- düzeltilmiş faturaya dayanılarak ——– numaralı cihazın satın alınmış olduğunun kayıt edildiği, davalı defterlerinde —————numaralı cihazın satın alınmış olduğunun kayıt edildiği, dava konusu———– seri numaralı cihazın her iki taraf şirketin aktifine kayıt edildiği hususlarının tespit edildiği görülmüştür.
Tüm dosyanın birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, yapılan tasfiye anlaşması gereği kendisine devri gereken lazer cihazın davalı adına fatura edildiğinden bahisle cihazın mülkiyetinin aidiyetinin tespitinin istenildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, göz lazer cihazlarının ——- kullanım izni olan cihazlardan birer adet,——– kullanım izni olmayanlardan birer adet olacak şekilde paylaşılması hususunda davalı yan ile anlaşmaya varıldığı, buna rağmen——– kullanım izni olmayan cihazların kendisine fatura edildiği iddia olunarak dava konusu ——- seri numaralı cihazın mülkiyetinin kendilerine ait olduğunun tespiti talep edilmektedir. Davalı tarafından ise ——— seri numaralı cihaz dışındaki cihazların ——- kullanım izninin bulunduğu savunulmaktadır. Bu hali ile taraflar arasında ——– seri numaralı cihazın —— kullanım izninin bulunmadığı, ———- seri numaralı cihazların ——– kullanım izninin bulunduğu noktalarında esasen uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlığın ———– seri numaralı cihazın——- kullanım izninin bulunup bulunmadığı ve —— numaralı cihazın mülkiyetinin davacı yana ait olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava dışı ———-seri numaralı fatura ile ——- seri numaralı cihazlar dava dışı şirkete, ——- tarihli ————-seri numaralı cihazlar ise davacı şirkete fatura edilmiştir. Davacı şirket adına düzenlenen faturada——— olarak yazılı seri numarası el ile çizilerek ——- olarak düzeltilmiş, davacı defterlerine de yapılan bu düzeltme kaydı ile birlikte fatura kayıt edilmiştir. Ancak söz konusu düzeltme altında dava dışı ———–Yetkilisi veya tasfiye memuru tarafından atılan bir imza ya da kaşe bulunmamaktadır. Bu husus tarafların da kabulündedir. Bu hali ile fatura üzerine konulan kaydın hukuken herhangi bir geçerliliği de bulunmamaktadır.
Fatura, TTK’nunda tanımlanmamış olmakla birlikte, ticari satışlarda satıcı tarafından alıcıya verilen ve satılan malın miktarını, vasıflarını, ölçüsünü, fiyatını ve sair hususları veya ifa edilmiş hizmetleri gösteren hesaplar pusulası olup, ticari bir belge niteliğindedir —————- Ticaret hukuku bakımından faturanın önemi ispat kuvvetine ilişkindir. TTK’nun 21/2. Maddesi uyarınca bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamış ise, fatura içeriğini kabul etmiş sayılır. İçeriğine süresi içerisinde itiraz olunmayan fatura düzenleyen tacir lehine yazılı delil olur. Aksi karşı tarafça ancak yazılı delille, ticari defterler ve yeminle ispat olunabilir. Eldeki dava bakımından ise; davacı tarafça süresi içerisinde faturaya itiraz edilmediği gibi, faturanın kendi ticari defterlerine de kayıt edildiği anlaşılmaktadır. Bu hali ile fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağından ispat külfeti de davacı yan üzerindedir. Bunun ispatı ise ancak yazılı delil ile mümkündür. Taraflar arasında tasfiyeye veya paylaşıma ilişkin olarak yazılı bir sözleşme dosyaya ibraz edilmemiştir. Davacı taraf tacir olup, aynı zamanda dava dışı ——– ortağıdır. TTK’nun 18/2 maddesi uyarınca; her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Bu yükümlülüğe aykırılık sebebiyle bir zarar doğarsa, tacir bu zarardan sorumludur. Bu hali ile davacı yanın, basiretli bir tacir olarak dava dışı ————Tarafından yapılan işlemlerden haberdar olması ve bu iş ve işlemleri takip etmesi gerekir. Yine kendi adına adına düzenlenen fatura içeriğinin sonradan öğrenildiği iddiası da basiretli bir tacirin davranışları ile uyumlu değildir. Bu nedenle davacı yanın bu hareketlerinin sonuçlarına katlanması gerekmektedir. Davacı tarafça, neden dava konusu———- seri numaralı cihazın kendilerine verilmesi gerektiğine ilişkin somut bir delil de dosyaya ibraz edilmemiştir.
Sonuç itibari ile; dava dışı firma tarafından düzenlenen faturanın davacı defterlerinde de kayıtlı olduğu, faturaya süresi içerisinde itiraz edilmediği, fatura üzerinde el yazısı ile yapılan düzeltmenin dava dışı ———– tarafından onaylanmadığı, bu hali ile fatura üzerinde yer alan kaydın geçerliliğinin bulunmadığı, davacı şirketin aynı zamanda dava dışı ———- ortağı olduğu, tasfiye halinde olan dava dışı firma tarafından yapılan iş ve işlemlerden davacı yanın basiretli bir tacir olarak haberdar olması gerektiği, kendi ticari defterlerindeki kayıtlardan sonradan haberdar olunduğu iddiasına itibar edilemeyeceği, davacının basiretli bir tacir olarak hareket etmemenin sonuçlarına katlanması gerektiği, tasfiyeye veya paylaşıma ilişkin olarak taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafça neden dava konusu cihazın kendisine verilmesi gerektiğine ilişkin somut herhangi bir delilin dosyaya ibraz edilmediği, davacı tarafça iddialarının kanıtlanamadığı kanaatine varılarak; dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere ——— gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 18,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde —————- nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 07/07/2020