Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/74 E. 2018/491 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/74 Esas
KARAR NO : 2018/491
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 07/10/2011
KARAR TARİHİ : 19/02/2015
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 06.50.2008 tarihli makine-ekipman satımına dair 180.600 Euro bedelli satış sözleşmesi akdedildiğini, satıcı müvekkilinin sözleşmenin kurulmasından bu yana kendi edimini ifaya hazır olmasına rağmen davalı alıcının müvekkilini oyalayarak makine ve ekipmanları satın almaktan vazgeçtiğini, davalıya edimini yerine getirmesini teminen noterden 17.08.2001 tarihli ihtarnamenin keşide edildiğini ve 7 gün içinde sözleşmede öngörülen 20.000 Euro miktarlı peşinatın ödenmesi, aksi halde sözleşmede ön görülen 30.000 Euro cezai şartın talep edileceğinin bildirildiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediğini, sözleşmenin ” koşullar” başlıklı kısmında sözleşmenin alıcı tarafından bozulması, feshedilmesi, iptali veya sözleşmede adı geçen makineleri başka bir firmadan satın alması durumunda müvekkiline 30.000 Euro ceza ödeneceğinin öngörüldüğünü, bu cezanın B.K’nun 158/lll.maddesinde düzenlenmiş bulunan dönme ( cayma) cezası olduğunu, fahiş olduğu ileri sürülerek indirilmesinin dahi talep edilemeyeceğini belirterek şimdilik 5.000 Euro’nun dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının sunduğu 06.05.2008 tarihli satış sözleşmesinde davalı şirkete ait olduğu iddia edilen imzayı inkar ettiğini, alıcı sıfatının alında ……… isminin yazılı olduğunu ve bunun altında tek bir imzanın bulunduğunu, davalı şirketin kaşesi bulunmadığını, …..’in davalı şirketi temsil ve ilzam yetkisinin bulunmadığını, sicil gazetesinden görüleceği üzere sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle davalı şirketi temsil yetkisinin tek başına ………’de olduğunu, 16.07.2013 tarihli dilekçede de sözleşmenin birinci sayfasında ” Not” başlıklı paragrafın 2.cümlesindeki ” sözleşmenin yapılması ve peşinatın ödenmesiyle sipariş verilmiş kabul edilir ” ibaresi ile 5.cümlesinde ” teklif 20 gün geçerlidir ” şeklindeki ibarelerin taliki şart niteliğinde olduğunu taliki şart gerçekleşmediğinden dolayı sözleşmenin baştan beri hüküm ifade etmediğini, zira taliki şart olarak kabul edilen peşinatın davacıya ödenmediğini, kısmi dava açılamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK KARAR :
Mahkememizin……….. Esas – ………. Karar sayılı……..Tarihli kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI :
“1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının; davalı vekilinin ise aşağıdaki bent dışındaki yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece, harç ikmali yapılan dava değeri üzerinden davalı lehine vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, dava dilekçesinde gösterilen miktar üzerinden vekalet ücreti hesaplamasının yapılması doğru olmamış, bu nedenle hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.”
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki 06.05.2008 tarihli satış sözleşmesinden cayılması nedeniyle sözleşmede belirtilen 30.000 Euro cezai şarttan fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 5.000 Euro’nun tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce 19.02.2015 tarihinde verilen hüküm, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 10.02.2016 tarih ve ………………. esas …….. karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkememizce 19.04.2018 tarihli oturumda bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek kanıtlar toplanmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır. Düzenlenen bilirkişi raporları ile; taraflar arasında 06.05.2008 tarihli satış sözleşmesi düzenlendiği, davacının satıcı davalının ise alıcı konumunda olduğu, sözleşmeyi davalı adına ………..’in imzaladığı, ……….’in davalı şirketin Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurcu ortaklarından olduğu, şirket ana sözleşmesi gereği davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili olmamakla beraber, taraflar arasında daha önce 09.04.2008 tarihinde akdedilen Projelendirme ve Danışmanlık Sözleşmesi’ni davalı şirketi temsilen imzaladığı ve bu sözleşme gereğince davacı şirkete ödemeler yapıldığı dolayısıyla görünüşte temsil teorisi gereği davalı şirketi temsile yetkili olduğu kanısını uyandıracak işlemler yapıldığı, 06.05.2008 tarihli satış sözleşmesinin davalıyı bağladığı,
06.05.2008 tarihli satış sözleşmesine göre; ” Sözleşmenin alıcı ( davalı) tarafından bozulması, feshedilmesi, iptali veya sözleşmede adı geçen makineleri başka bir firmadan satın alması durumunda ……. Teknik Tarım Ltd. Şti’ne 30.000 Euro ceza ödemeyi kabul eder.” Davacı tarafın bu hüküm gereğince cezai şart talep etmeye hakkı bulunduğunu ileri sürdüğü, davalının ise sözleşmede öngörülen şartın yürürlük koşulunun gerçekleşmediğini ve cezai şart istenemeyeceğini savunduğu,
Sözleşmenin birinci sayfasında ” NOT” BAŞLIĞI ALTINDA ” Sözleşmenin yapılması ve peşinatın ödemesiyle sipariş verilmiş kabul edilir” ” Teklif 20 gün geçerlidir ” hükümlerinin yer aldığı, Bu hükümlerden anlaşılan 20 gün geçerli olan davacı teklifi karşısında, siparişin henüz davalı tarafından verilmediği, peşinatın davalı tarafından ödenmesi ile siparişin verilmiş sayılacağı, sözleşmenin ikinci sayfasında ” koşullar başlığı altındaki hüküm gereğince ” Alıcı ( davalı) makine ve ekipman araştırmasını 15.Mayıs 2008 tarihine kadar gerçekleştirecek, sözleşmeye ilave yada eksiltme yapılacak, makine-ekipmanlar bu tarihe kadar kesinleştirilecektir. ” Yukarıda belirtilen makine-ekipmanın satın alınması için alıcı …………. Teknik Tarım Ltd.Şti’ne 20.000 Euro peşinat ödeyecek bu peşinat makine alımları sırasında fiyatlardan düşülecektir.Makine ekipman alımları 2008 yılı sonuna kadar gerçekleşecek olup, fiyatlar sabit tutulacaktır” hükümlerinin bulunduğu buna göre, sözlemenin kurulduğu anda makine ve ekipmanların fiyatının henüz belirlenmediği, kesinleştirilmediği, makine ve ekipmanların karşılığı olarak toplam 180,600 Euro fiyat yazılı ise de bunun satıcı davacının bir teklifi olduğu, alıcı davalı ancak 20.000 Euro olarak öngörülen peşinatı ödeyince sipariş vermiş kabul edilebileceği ne sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren 20 gün içinde nede ekipmanların nihai ve kesin fiyatı konusunda tarafların anlaştıklarına dair bir irade beyanına rastlanmadığı, makine alımlarının 2008 yılı sonuna kadar gerçekleşmediği, sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren peşinat ödenmediğinden ve sipariş kabul edilemeyeceğinden sözleşmede belirtilen 180.600 Euro’luk satım bedelinin hükmünün kalmadığı, tarafların sözleşmenin meydana gelmesi için esaslı noktalarda uyaşma sağlayamadığı, tarafları bağlayıcı bir sözleşmenin meydana gelmediği dolayısıyla davacının cezai şart isteminin dayanağının bulunmadığı bilirkişi raporuyla belirlenmekle, bilirkişi raporları gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakta hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla, toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporları, tarafların iddia ve savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde davalıyı temsilen atılan imza davalıyı bağlamakta ise de, sözleşmenin esaslı noktalarından biri eksik bırakıldığından ve bu eksikliğin tamamlanması, giderilmesi için sözleşmede ön görülen süreler hareketsiz-semeresiz geçirildiğinden, sözleşmenin baştan itibaren hüküm doğurmadığı, davalının böyle bir sözleşmeyi ihlalinden bahsedilemeyeceği, davacının dava konusu sözleşmeye dayanarak cezai şart talep edemeyeceği gerekçesi ile davanın davanın reddine ilişkin karar kesinleştiğinden esasa ilişkin olarak yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin 19/02/2015 Tarihli davanın reddine ilişkin karar kesinleştiğinden esasa ilişkin olarak yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 35,90 TL maktu karar harcına karşılık, davacı tarafça dava açılırken 186,40 TL si dava açılırken peşin olarak, 1.072,00 TL si yargılama evresinde olmak üzere toplam 1.58,40 TL harç yatırılmış olduğundan başkaca alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 1.222,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Davanın reddedilen 30.000 Euro nun dava tarihindeki Türk Lirası karşılığı bulunan 74.430,00 TL üzerinden davalı yararına belirlenen 8.537,30 TL nispi avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a. Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b. Davalı tarafından , bozmadan sonra her hangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/04/2018