Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/706 E. 2019/915 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/706 Esas
KARAR NO : 2019/915

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2015
KARAR TARİHİ : 26/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı tarafın mutabakatları sonucu 15.03.2011 tarihinde ————–” ilişkin sözleşme akdettiklerini, iş bu sözleşme bedeli olarak 3.600.000 avro + KDV olup, davalı tarafça sözleşmenin 18.maddesine aykırı davranılarak taksitlerin zamanında ödenmediğini ve tüm taksitlerin muaccel hale geldiğini, sözleşme uyarınca davacı müvekkili şirket tarafından 26.12.2011 tarihli ———– sıra numaralı ‘——– Bedeli” açıklamalı 250.000,00 TL + KDV (toplam 295.000 TL) bedelli faturanın kesilerek davalıya gönderildiğini, davalı tarafın faturayı kabul ederek 21.02.2012 tarihinde 100.000,00 TL ödeme yaptığını, ancak bu ödemeden kalan bakiyenin sözlü ve yazılı uyarılara rağmen ödenmediğini, bu bedelin ödenmesi için Beyoğlu ——-.Noterliğinin —— yevmiye numaralı —— tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye herhangi bir cevap alamadıklarını, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul Anadolu ——- İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyasından takip başlattıklarını, davalının takibe haksız ve kötüniyetli itirazı sonucu durduğundan bahisle davalı tarafça yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın reddi ile takibin devamına karar verilerek davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; huzurdaki davada mahkemenin görevli olmadığını, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesini, müvekkilinin adresinin Beyoğlu/İstanbul olduğundan HMK.9.maddesi uyarınca yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, esasa yönelik olarak da davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili karşı dava dilekçesi ile; davacı/karşı davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, sözleşmesel edimlerini ifa etmediğini ve müvekkilinin iyi niyetinden istifade ederek 21.02.2012 tarihinde müvekkilinden haksız bir şekilde 100.000 TL tahsil ettiğini, davacı/karşı davalının sözleşmesel edimlerinin hiçbirini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu menfi/müspet zararların tahsiline yönelik dava açma hakkını saklı kalmak kaydı ile davacı/karşı davalıya ödenen 100.000,00 TL’ nin 21.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin ———- Karar sayılı ilamı ile dava konusu uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemelerinin alanına girdiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş, davalı vekilince iş bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine mahkememizce verilen karar; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ——- Hukuk Dairesi’nin ——– Karar sayılı ilamı ile; “Somut olayda her ne kadar mahkemece görevsizlik kararı verilmiş ise de; davalının statüsünün mahkemece yeteri kadar araştırılmadığı, başka bir deyişle davalının tacir olup olmadığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı davalının tacir olup olmaması mahkemenin görevini etkilediğinden görev kamu düzenine ilişkin olduğundan davalı yönünden delillerin toplanmadığı anlaşıldığından mahkemece taraflar arasındaki sözleşme davalı vakfın tüzüğü, faliyetleri TTK 4 ve 16.maddeleri çerçevesinde ticari faaliyeti olup olmadığı, değerlendirilip görev hususunda karar verilmesi gerektiğinden davalının bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin kabulü gerekmiştir.” gerekçesiyle kaldırılarak, dosyanın mahkememize iadesine karar verilmiştir.
Mahkememizce; istinaf kararı doğrultusunda ———– ve davalı vakfa müzekkere yazılmıştır.
————Müdürlüğü’nün 11/06/2019 tarihli cevabi yazısında; davalı——— Şirketi’nde %16,81 oranında hissesinin bulunduğu bildirilmiştir.
Davalı …’nın 18/06/2019 tarihli cevabi yazısında; vakıflarının herhangi bir işletmesinin bulunmadığı, bununla birlikte gayri faal konumda olan ————– %16,81 oranında ortaklığı bulunduğu bildirilmiştir. Ayrıca gönderilen yazı cevabı ekinde gönderilen vakıf senedi de mahkememizce incelenmiş ve davalı vakfın TTK 4 ve 16. Maddeleri çerçevesinde ticari faaliyeti bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ticaret Mahkemelerinin görevi, TTK’ nın 4. maddesinde ayrıntılı olarak sayılmış olup, davanın burada sayılan davalarla bir ilişkisinin olmadığı anlaşılmaktadır. Yine TTK’nın 16/1. maddesinde “Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.” düzenlemesi mevcuttur.
Her ne kadar davalı vakfın dava dışı anonim şirkete ortaklığı mevcut ise de; sermaye şirketi olan anonim şirkete ortaklık, davalıyı tek başına tacir kılmaya yeterli değildir. Dosya kapsamında da davalı vakfın tacir olarak sayılmasını gerektirecek ticari işletmesi olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; TTK’ nın 5. maddesinde de ticaret mahkemelerinin görevi tüm ticari davalar şeklinde belirtilmiş olup, davanın ticari bir dava olmadığı, genel hükümlere göre yürütülmesi ve çözülmesi gereken bir dava olduğu, görev hususunun HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olup, HMK 115/1 maddesi uyarınca her zaman nazara alınabileceği ve mahkememizin görevsiz olduğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememiz görevsizliği nedeni ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Vekalet ücreti ve yargılama giderinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.