Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/702 E. 2021/404 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/702 Esas
KARAR NO : 2021/404
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2018
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili—- seri numaralı——tarihli —— bedelli çeki düzenleyerek dava dışı lehdar ————– verdiğini, daha sonra çekin sırasıyla dışı ——– ve davalı şirkete ciro edildiğini, ödeme gününde davalı şirket ile yapılan karşılıklı mutabakat sonucunda müvekkil tarafından düzenlenen çeke karşılık aynı bankanın aynı hesabından 3 adet çekin imza karşılığı verildiğini, verilen bu çeklerin ödenmesi halinde —— tarihli —–bedelli çeklerin iade edileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili tarafından – adet çekin ödendiğini, bu hali ile borcun yenilendiğini, ancak davalı tarafından —- bedelli çekin iade edilmeksizin —– sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, davalının çek bedelinin ikinci kez tahsil etmeye çalıştığını, kötü niyetli olduklarını belirterek; müvekkilinin——sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından icra takibine itiraz edilmekle takibin durduğunu, bu nedenle davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından — tarihli çekin ödeme günü gelmeden takasa verildiğini, ancak———- ve soruşturması kapsamında çeki veren ————- tarafından el konulduğunu, bu nedenle çekin arkasının yazılamadığını, bu hususların davacı tarafından da bilindiğini, davacı tarafından çeke karşılık aynı bankadan– adet çek verildiği savunulmuş ise de örgütle bağlantılı olan ————- kapatıldığını, bu bankaya ait çeklerin verilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin takip borçlularından cari hesaptan kaynaklanan alacağı olduğunu, ödenmeyen çek yerine başka çekler alınması durumunun söz konusu olmadığını savunarak; davanın reddini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, banka kayıtları,——sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——- dosyasının incelenmesinde; mahkememiz davalısı tarafından davacı şirket ile dava dışı ————– Aleyhine —– alacağın tahsili amacıyla genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borcun sebebi olarak —— tarihli —- bedelli çekin gösterildiği, ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatanın dosyada bulunmadığı, davacı şirket tarafından icra takibine —— tarihinde itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Dava ve takip konusu çekin incelenmesinde; ———— Şubesinin — seri numaralı —— keşide yeri, —- keşide tarihli, —–bedelli olduğu, keşidecisinin mahkememiz davacısı —– Olduğu, —- Lehine düzenlendiği, çekin arka yüzünde sırasıyla ————— Cirolarının bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekilince çek teslimine ilişkin olarak sunulan belgenin incelenmesinde; teslim alan olarak ——–teslim eden olarak —–imzalarının bulunduğu, belgede “firmamız tarafından —– tarihli —numaralı —– çekimize istinaden —– tarihli —– çek numaralı —- bedelli,—– tarihli —-çek numaralı—— bedelli,—- tarihli —çek numaralı —- bedelli toplamda —- çekler verilmiştir. Çekler ödendiğinde çek tarafımıza iade edilecektir.” açıklamalarının yer aldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —-tarihli raporda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafından takip konusu çekin yerine verildiği belirtilen 3 adet çekin lehine keşide edilen —– şirketine ticari ilişkinden dolayı —— tarihinde borç kayıt edildiği, davalı yanın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı şirketin — şirketiyle ticari ilişkisinin ——-tarihinde başladığı, bu şirkete toplamda —- tutarında fatura kesildiği, bahse konu 3 adet çekin —- tarihinde —- ödemesi olarak kayıt edildiği, işbu çeklerin tahsil edildiğin, davalı şirketin dava dışı —– şirketi ile olan ticari ilişkisi nedeniyle alacaklı olduğu —- alacağın şüpheli alacaklar hesabına aktarıldığı, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, dosyada çek teslimine ilişkin olarak sunulan belgede dava ve takip konusu çeke karşılık – adet çekin verildiğinin belirtildiği, bu hali ile davacının davalı şirkete borçlu olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafından çek teslimine ilişkin olduğu belirtilen belge aslı mahkememiz kasasına alınarak, belge altındaki imza yönünden davalı şirkete isticvap davetiyesi çıkarılmış, belge altında imzası bulunan —– mahkememizin — tarihli celsesinde hazır edilmiş, ancak anılan kişinin davalı şirketi temsilcisi olmaması nedeniyle tanık olarak beyanının alınmasına karar verilmiş, özetle “ben davalı şirkette bölge satış müdürü ve saha sorumlusu olarak çalışmaktayım bana göstermiş olduğunuz “firmamız tarafından —-tarihli— numaralı bank asya çekimize istinaden”başlıklı belge altında benim adım altında yer alan imzanın bana ait olup olmadığını tam olarak hatırlamıyorum ancak atılı imza benim imzama benzemektedir o dönemde davacı şirket ile ve onların ilişkili şirketleri ile birçok ilişkimiz olduğundan böyle bir evrağa imza atmış olabilirim” beyanında bulunması ve beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Teslim belgesine konu – adet çekin incelenmesi neticesinde, çeklerin ——– tarafından verildiği, —- seri numaralı çekin — tarihli—— bedelli olduğu, — seri numaralı çekin ——tarihli——- bedelli olduğu, —-seri numaralı çekin — tarihli —- bedelli olduğu, her üç çekin de davacı şirket tarafından keşide edildiği, çeklerin ilk önce davalı—-Adına düzenlendiği, ancak daha sonra üzeri çizilerek —– Adına düzenlendiği, yapılan düzeltmede keşidecinin imzasının bulunduğu, çeklerin —— Tarafından davalı şirkete ciro edildiği, çek bedellerinin keşide tarihlerinde davalı şirket tarafından tahsil edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı yanın hukuki yarar dava şartına yönelik itirazı bakımından; her ne kadar davacı tarafından icra takibine itiraz edilmiş ise de; davalı alacaklı tarafından itirazın iptaline yönelik herhangi bir dava açılmadığı, işbu davanın açılıp açılmayacağının açılacak ise ne zaman açılacağının davacı tarafından bilinemeyeceği dikkate alındığında, davacının eldeki davaya açmakta hukuki yararının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davalı taraftadır. Ancak; davacı tarafça menfi tespit istemine konu edilen icra takibine dayanak çek, davacı tarafından keşide edilmiştir. Bu durumda davacı, işbu çek nedeniyle borçlu olmadığını, çek bedelinin ödendiğini ispat etme külfeti altındadır.
Davacı tarafından takip konusu çekin, davalı yana verilen – adet çek ile ödendiği savunulmaktadır. Bunun ispatına ilişkin olarak ise çek teslimine ilişkin davalı yanın imzasını içerir belgeye dayanmaktadır. Davalı taraf ise, bahse konu – çekin dava dışı——– cari hesap borcuna istinaden kendilerine verildiğini savunmaktadır.
Söz konusu çeklerin; çeklerin davacı tarafından keşide edildiği, ilk önce lehdarı davalı olarak gösterildiği, ancak davacı keşideci tarafından davalı şirketin adı çizilerek ————- adının yazıldığı ve işbu şirket tarafından da davalı şirkete ciro edildiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da; davalı şirketin alınan çekleri dava dışı —firmasının cari hesabına kaydettiği, davacı şirketin de düzenlediği çekleri dava dışı — firmasının cari hesabına kaydettiği tespit edilmiştir.
Davacı taraf, anılan – adet çekin takip konusu çeke karşılık olarak verildiğini ve ödendiğini iddia edilmekte ve bunun delili olarak bila tarihli belgeye dayanmakta ise de; anılan belgenin davalı şirketin çalışanı tarafından imzalandığı, belgeyi imzalayan kişinin borcun yenilenmesi anlamını doğuracak belgeyi imzalama yetkisinin bulunmadığı, belgenin davalı şirketin kabulünde de olmadığı, işbu belgede belirtilen 3 adet çekin davacı şirket tarafından dava dışı ————- ciro edildiği, davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına da bu şekilde işlenerek çek bedellerinin dava dışı ———cari hesabından düşüldüğü, davacının kendi ticari defter ve kayıtlarının aleyhine delil teşkil ettiği, davalı tarafından da alınan çeklerin dava dışı —— Cari hesabına kaydedildiği, bu hali anılan – adet çekin takip konusu çeke istinaden verildiğinin kabul edilemeyeceği, davacının takip konusu çeki ödendiğine dair başkaca bir delilinin de bulunmadığı, açıkça yemin deliline de dayanılmadığı, bu hali ile davacı tarafından iddialarını ispat edilemediği kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —— gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.134,69 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye 2.075,39 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 15.825,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde —–nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.23/03/2021