Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/694 E. 2019/597 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/694 Esas
KARAR NO : 2019/597
DAVA : İtirazın İptali (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/06/2018
KARAR TARİHİ: 21/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 12/08/2010 tarihinde Satım Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin yanında 2010 yılı Ek Anlaşma Sözleşmesi, ek Protokol ve Satım Sözleşmesi Ek Protokol adıyla bir çok ek protokol ve sözleşme de imzalandığını, müvekkilin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalı şirketin sözleşmeden kaynaklı cari hesap ilişkisinden doğan bakiye borcunu ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhinde İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün ——– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının öncelikle 26/03/2018 tarihli talebinde takip borcuna ilişkin indirimli kapak hesabı yapılmasını talep ettiğini,—- tarihli itiraz dilekçesinde icra takibine, borca ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek davalının İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün——–sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, haksız itiraz edildiğinden asıl alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin cari hesap ekstrelerinde açıkça görüleceği üzere davacının cari hesap ilişkisi kapsamında icra takibine konu alacak tutarında bir alacağı bulunmadığını, uyuşmazlığın davacının ticari defterlerini hatalı ve usulüne uygun tutmamasından kaynaklandığını, müvekkilinin defter ve kayıtlarının taraflar arasındaki sözleşme uyarınca kesin delil olarak kabul edildiğini ileri sürerek İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün————- sayılı icra takibinin iptaline, davacı aleyhine davaya konu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 19/03/2018 tarihinde cari hesaba dayalı olarak 19.322,21 TL asıl alacak ve 1.951,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.273,22 tl toplam alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Genel Hükümler başlık 7. Maddesinde ” taraflar, işbu sözleşmeden doğabilecek ihtilaflardan alıcının defter ve kayıtları, faks, elektronik posta ve/veya—-üzerinden yapılan tüm işlem ve yazışmalara ilişkin kayıtların HMK 193. maddesi anlamında kesin delil teşkil edeceği ve bu maddenin kesin delil sözleşmesi niteliğinde olduğunu kabul eder” hükmünün yer aldığı görülmiştür.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümleri uyarınca yaptırıldığını, envanter defterinin ise kayıt edilmemi boş olarak ibraz edildiğini, bu durumda ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiğinden bahsedilemeyeceğini, ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfını taşımadığını, muavin defter dökümlerine göre davacının 31/12/2017 tarihi itibari ile davalıdan 19.322,21 TL alacaklı durumda bulunduğunu, davacı tarafın 2018 yılı ticari defterleri ve dayanağı muavin defter dökümleri sunulmadığından davacının takip tarihi olan 19/03/2018 tarihi itibari ile alacağının devam edip etmediğinin belirlenemediğini, davalı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümleri uyarınca süreleri içerisinde yaptırıldığını, ticari defterlerin birbirini teyit ettiğini, davalı ticari defterlerinin davalı lehine delil vasfını haiz olduğu, buna göre takip tarihi itibariyle davacının herhangi bir alacağı veya borcu bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesabı oluşturan faturaların dosyaya sunulmadığı, davalının cari hesap nedeniyle borçlu olmadığını, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutmadığını, müvekkili şirketin defter ve kayıtlarının taraflar arasındaki anlaşma uyarınca kesin delil olarak kabul edildiğini, talebinin haksız olduğunu savunduğu görülmüştür. Bilirkişi raporunda davacı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümleri uyarınca yaptırıldığını, envanter defterinin ise kayıt edilmemi boş olarak ibraz edildiğini, bu durumda ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiğinden bahsedilemeyeceğini, ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfını taşımadığını, muavin defter dökümlerine göre davacının 31/12/2017 tarihi itibari ile davalıdan 19.322,21 TL alacaklı durumda bulunduğunu, davacı tarafın 2018 yılı ticari defterleri ve dayanağı muavin defter dökümleri sunulmadığından davacının takip tarihi olan 19/03/2018 tarihi itibari ile alacağının devam edip etmediğinin belirlenemediğini, davalı tarafın ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümleri uyarınca süreleri içerisinde yaptırıldığını, ticari defterlerin birbirini teyit ettiğini, davalı ticari defterlerinin davalı lehine delil vasfına haiz olduğu, buna göre takip tarihi itibariyle davacının herhangi bir alacağı veya borcu bulunmadığı belirtilmiştir. Davacının incelenen defterleri usulüne uygun tutulmadığı gibi ön inceleme duruşmasında yapılan ihtara rağmen dava konusu döneme ait tüm defterler sunulmadığından takip tarihi itibari ile alacağının olup olmadığı tespit edilememiştir. Kadı ki taraflar arasında düzenlenen sözleşme sözleşmenin 7. Maddesinde yer alan davalı defter ve kayıtları, faks, elektronik posta ve/veya—üzerinden yapılan tüm işlem ve yazışmalara ilişkin kayıtların HMK 193. maddesi anlamında kesin delil teşkil edeceği davalı defterlerinin bağlayıcı ve kesin delil olduğu hususundaki hüküm HMK’nın 193. Maddesinde (HUMK’un 287.md) hükme bağlanan delil sözleşmesi niteliğindedir. Buna göre davalı defter ve belgeleri usulüne uygun tutulduğundan davalı defterlerindeki kaydın hükme esas alınması gerekir. Davalı defterlerinde takip tarihi itibariyle davacının herhangi bir alacağı veya borcu bulunmadığı tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacının cari hesaba yönelik alacak iddiasını ispat edemediği, bunun yanında davacı icra takibi yapmakta haksız ise de kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin haklı görülmediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Kanıtlanamayan davanın reddine,
2.Davacı tarafın kötü niyeti ispatlanamadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
KARAR HARCI
3.Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 223,61 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 179,21 TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4.Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5.Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6.Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7.Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verrildi. 21/05/2019