Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/65 E. 2023/274 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/65 Esas
KARAR NO: 2023/274
DAVA: Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ: 03/12/2015
KARAR TARİHİ: 29/03/2023

——— tarihli kararı ile yargı yeri olarak Mahkememiz belirlenmiş ve yukarıdaki esas numarasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi özetle;Müvekkilinin davalı şirketin projesinden —— dükkan aldığını, davalı şirketin projesinin devre mülk projesi olduğunu ancak davalı şirketin müvekkiline —– daire için devre mülk sözleşmesi, —- dükkan için ise taşınmaz satış sözleşmesi imzalattığını, müvekkilinin ödemesi gereken toplam tutarın 1.400.000 TL olduğunu, sözleşme imza tarihinde 10.000 TL kaparonun davalı şirketin hesabına gönderildiğini, 40.000 TL şirket hesabına parça parça ödendiğini ve —– bedelli senedin müvekkiline iade edildiğini, yine şirket hesabına yapılan parça parça ödemeler ile —– senedin geri alındığını, şirket hesabına yapılan parça parça ödemeler ile —-bedelli senedin alındığını, —- tarihli makbuz karşılığı — müvekkili tarafından ödendiğini, —–aylar içinde müvekkilinin alacağının bulunduğu ———– ait hesaptan davalı şirket hesabına 46.000 TL müvekkili adına ödeme yapıldığını, sözleşmelerin imzalanmasının ardından müvekkili 4-5 ay ödemelerini düzenli olarak yerine getirdiğini, toplamda 296.000 TL’yi davalı şirkete ödediğini,——-davalı şirkete giderek ödemeleri yapamayacağını bu nedenle sözleşmeden dönmek istediğini şifahen beyan ettiğini, davalı şirketin gereğinin yapılacağını ve parasının kendisine iade edileceğini yalnız —– kesinti ile ödeme yapılacağını belirttiğini, iyi niyetli müvekkilinin bu kesintiye itiraz etmediğini, —-tarihinde davalı şirkete — dükkan için yapılan sözleşmelerden dönüldüğünü bildirir. bir ihtarname gönderildiğini, davalı şirkete —– tarihinde tebliğ edildiğini, ihtar eline ulaşmasına rağmen davalı şirketin her türlü uzlaşma taleplerini reddettiğini, ———–dosya ile müvekkilinin alacağının —– kısmı için icra takibi başlatıldığını ancak davalının takibe itiraz ettiğini, TKHK 50/9 maddesine göre müvekkilinin bir tüketici olarak sözleşmeden istediği zaman dönme hakkına sahip olduğunu, davalı şirketin dönme ihtarı eline geçtiği tarihten itibaren 90 gün içerisinde elindeki tüm belgeleri müvekkiline iade etmekle ve ödenen bedeli iade etmekle yükümlü olduğunu, ancak davalı şirketin kanundan doğan bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek davalı şirkete ödenen —– bedelin sözleşmeden dönme ihtarının davalı şirkete tebliğ edildiği ——-tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı şirket tarafından müvekkil adına düzenlenen tüm senet ve belgelerin iadesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH : Davacı vekili 16.10.2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Sayın Mahkemenin 08.10.2020 tarihli duruşması ara kararında taraflarına harç ve beyanda bulunmak üzere süre verildiğini, müvekkili ile yapılan görüşmede ödenmeyen senetlerin iptali için ödenmesi gereken harcın tamamlanamayacağı ve davanın ödenen bedel üzerinden devamı konusunda talep alındığını, bu nedenle davalını talep ve miktar yönünde ıslah etme zorunluluğunun doğduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davaya ilişkin taleplerinin bedel iadesi yönünden 296.000 TL olarak ıslah taleplerinin ve davanın kabulüne, karar verilen miktarlar üzerinden dava tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; Dava dilekçesindeki iddiaların gerçek olmadığını, müvekkili şirketle ilgili tanımlamaların yanlış olduğunu, davacının dava dilekçesindeki bu çabalarının sözleşmeden kurtulmak için arkasına sığınmaya çalıştığı bahaneler olduğunu, davacının sözleşmeyi bizzat ve hür iradesiyle imzaladığını, sözleşmede de öngörülen ve 6502 sayılı kanunun amir hükümleri gereğince davacının yasal cayma süresi içerisinde cayma hakkını kullanmadığından cayma bedeli ödemeden sözleşmeden kurtulmak için müvekkili şirketi karalamaya çalıştığını, ayrıca anılan sözleşmenin mesafeli sözleşme olarak nitelendirilmesinin de hatalı olduğunu, cayma bildirimlerinin ise kanun emrettiği süreler içerisinde olup olmadığının da resen araştırılması gerektiğini davacının dava dilekçesindeki müvekkili hakkında yaptığı tüm karalama, hakaret ve ithamları ile ilgili de her türlü dava ve şikayet haklarını saklı tuttuklarını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmistir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin davacı tarafça tek taraflı feshedilmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesine ve senetlerin iadesine ilişkindir.Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu ve ek raporu, tarafların iddia ve savunmaları, hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı ile davalı arasında, ——- akdedilmiş olup, —-nolu dairenin,—- nolu dairenin, —- nolu dairenin, ——- nolu dairenin olmak üzere toplam ——- bedelle davalı tarafından davacıya devre mülk hakkı tesis edilmesi, hususunda anlaşmaya varılmıştır.Devremülk Sözleşmelerin CAYMA TAZMİNATI başlıklı —– nolu maddesinde yer alan hükme göre; on günlük yasal cayma hakkı süresinin dolmasından sonra devre mülk sahibinin (davacının) sözleşmeyi feshetmek (caymak) istemesi durumunda, devre mülk sahibinin (davacının) varsa yaptığı ödemelerden % 25 sağlayıcı (davalı) tarafından yaptığı masraflar karşılığı kesilecek, kalan bakiyesi şirketçe (davalı tarafından) uygun görülen ve yasalara uygun bir zamanda faizsiz olarak iade edilecektir. Devre mülk sahibinin herhangi bir ödemesi yoksa % 25 sözleşme bedeline istinaden verdiği ödeme evraklarından tahsil edileceği hususu belirtilmiştir.
Davacı ile davalı arasında, 1 adet de Taşınmazın Satışına ilişkin Sözleşme akdedilmiş olup, sözleşmede belirtilen Dükkanın davalı (satıcı) tarafından davacıya (alıcıya) satımı hususunda anlaşmaya varılmıştır. Satım bedelinin ne kadar olduğu sözleşmeden anlaşılamamakla birlikte dükkanın satım bedelinin 940.000 TL olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Dükkan Vaadi Sözleşmesinin——-nolu maddesinde yer alan hükme göre; alıcının (davacının) sözleşmeyi herhangi bir sebeple feshetmek (caymak) istemesi halinde, o tarihe kadar yapılmış olan ödemelerden, toplam satış bedelinin % 25’i oranında cayma tazminatı ve yapılmış diğer masraflar mahsup edilecek sözleşmenin ——- maddesi doğrultusunda gerekli kesintiler yapılacak, ödenen toplam bedelden kalan tutar, konut teslim edilmiş ise 90 gün içinde faizsiz olarak def’aten, konut teslim edilmemiş ise en geç teslim tarihinde iade olunacaktır. Düzenlemesi yer almaktadır.
Taraflar arasında akdedilmiş olan—- adet sözleşme, davacı tarafından davalıya keşide edilen —— tarihli ihtarname ile feshedilmiştir (cayılmıştır). Davacı fesih gerekçesi (sebebi) olarak, “maddi durumunun bozulmasını” göstermiştir. Ancak maddi durumunun bozulması, hukuken “haklı bir fesih gerekçesi“ değildir. Bu nedenle kanaatimizce, davacının sözleşmelerden “caydığı”, yani “haklı bir sebebi olmadan sözleşmeleri feshettiği” kabul edilmiştir.
Davacı sözleşmelerden “caydığı”, yani “haklı bir sebebi olmadan sözleşmeleri feshettiği” için, sözleşmelerin yukarıda açıklanan hükümleri uyarınca davalının (satıcının), fesih tarihine kadar yapılmış olan ödemeler tutarından, toplam satış bedellerinin % 25’i oranında kesinti yapmaya hak kazandığı ve geri kalan ödemeler tutarını davacıya iade etme yükümlülüğü altına girdiği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafından, davalı şirkete teslim edilen senetlerden — tutarlı senetlerin iade alınması —-ve davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenen —-tarihli tahsilat makbuzu ile — ödeme aldığını belirtmiş olduğundan, davacı tarafından davalı adına yapılan ödemelerden 250.000,00 TL’lik kısmının dosyada mevcut olduğu, davacı vekilinin dilekçesinde belirtmiş olduğu, dava dışı ———- olan alacağına karşılık, bu kişinin hesabından, davalıya 46.000,00 TL ödeme yapıldığını belirtmiş olup, işbu ödemeye ilişkin dosyada dekont veya hesap ekstresinin bulunmadığı ancak davalı vekili tarafından dava dosyasına sunulan 21.12.2018 tarihli Protokol ile davalı şirketin davacıdan 296.000,00 TL ödeme aldığını belirtmiş olduğundan, davacı tarafından yapılan ödemenin 296.000,00 TL olarak dikkate alınması gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmelerin toplam bedeli —— yapmaktadır. Dolayısıyla davalının 1.400.000 x 25/100 = 350.000 TL kesinti yapmaya hak kazandığı, davacı 296.000 TL ödeme yapmış olduğuna göre; davacının sözleşmelerden cayması nedeniyle davalının satım bedelleri tutarından 350.000 TL kesinti yapma hakkına sahip olduğundan; davalı/satıcının davacı/alıcıya iade etmekle yükümlü olduğu bakiye satım bedeli tutarı kalmadığı,
Davacının davalı şirkete ödenen 296.000 TL bedelin iadesi ile birlikte davacı tarafından düzenlenerek davalıya verilen tüm senetlerinde iadesini talep ettiği görülmekle, davacıya dava konusu ettiği bu senetler nedeniyle eksik harcı depo etmesi için kesin süre verildiği, davacının dava konusu senetlerin iadesine ilişkin talebi yönünden eksik harcı depo etmediği ve 26.05.2021 tarihi itibariyle ” dava konusu senetlerin iadesine ilişkin davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına ” karar verildiği belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ; dava konusu senetlerin iadesine ilişkin davanın açılmamış sayılmasına, ödenen 265.000 TL’nin iadesine ilişkin davanın ise reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Dava konusu ;—— sayılı sözleşme kapsamında davalıya verilen ; — Tarih ve 50.000 TL, —Tarih ve 25.000 TL, 25.08.2015 Tarih ve 25.000 TL, 25.10.2015 Tarih ve 35.000 TL, 25.11.2015 Tarih ve 35.000 TL, 25.12.2015 Tarih ve 30.000
TL, —— bedelli senetler ile ; Dava konusu ; —- sayılı sözleşme kapsamında davalıya verilen 25.06.2015 Tarih ve 250.000 TL, 25.07.2015 Tarih ve 25.000 TL, 25.08.2015 Tarih ve 25.000 TL, 25.09.2015 Tarih ve 200.000 TL, 25.10.2015 Tarih ve 15.000 TL, 25.11.2015 Tarih ve 15.000 TL, 25.12.2015 Tarih ve 20.000 TL, 25.01.2016 Tarih ve 200.000 TL bedelli senetlerin iadesine ilişkin davanın açılmamış sayılmasına,
2-Davalıya ödenen 296.000 TL’nin iadesine ilişkin davanın reddine,
HARÇLAR
3- 1 nolu hüküm fıkrası yönünden alınması gerekli 179,90 TL harç ve 2 nolu hüküm fıkrası yönünden alınması gerekli 179,90 TL harç olmak üzere toplam 359,8‬0 TL harcın davacı tarafından yatırılan 5.054,94 TL harçtan mahsubu ile, fazla yatırılan 4.695,14‬ TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
VEKALET ÜCRETİ
4-1 nolu hüküm fıkrası yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesinin 7/1 maddesine göre davalı vekili için taktir olunan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5—— nolu hüküm fıkrası yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 44.440,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
6-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/03/2023