Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/645 E. 2022/792 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/645 Esas
KARAR NO:2022/792

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:29/05/2018
KARAR TARİHİ:29/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —- Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından —- tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayından, güvenlik hizmetlerini üstlenen davalının sorumlu olduğu,— Genel Şartları ve Poliçede yer alan hırsızlık özel şartlarına göre teminat kapsamında kaldığının değerlendirilebileceği, failler yakalanamıyorsa sahanın güvenliğinden sorumlu — firmasına rücu edilmesi hususu sayın şirketinizin takdirlerine bırakılmıştır.” şeklinde değerlendirme yapıldığı, poliçe koşulları uyarınca tespit edilmiş olan muafiyet tutarları da tenzil edilmek suretiyle —– tarihinde sigortalıya ödendiği, TTK.’nın m. 1472 hükümleri uyarınca sigortalının haklarına halef olunduğu, davalı şirketin güvenlik zaafiyeti dışında diğer tüm önlemlerin alındığı ancak güvenlik zaafiyeti nedeniyle zararın meydana gelmesinden dolayı davalın zarardan sorumlu olduğu ve— Sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ve haksız itiraz nedeniyle alacağın — aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin güvenlik hizmeti değil, danışma, gözetim ve nezaret hizmeti sunduğunu, Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun uygun kurulmuş bir şirket olmadığını, dava dışı sigortalı şirketle aralarında “—- Sözleşmesi”nin mevcut olduğunu, müvekkilinin görevinin sadece içeri giren araçların plakalarını kaydetmekten ibaret olduğunu, bunun dışında herhangi bir tehlikeli durumda üstlerine ve-haber vermek olduğunu, içeri giren araçların yükleme boşaltmasına karışma yetkisinin olmadığını, müvekkilinin varlığının sadece caydırıcılık sağladığını, taşeronların içeri rahat girip çıkması için dava dışı sigortalı şirketi yetkililerinin kapıların açık tutulması talimatını verdiğini, içeri giren aracın her gün içeri giren taşeron araçları ile aynı olduğu, araçta bulunanların üzerinde o şantiyeye —olduğu, müvekkilin çalışanları şüphelenmiş olsa dahi müdahale etme hak ve yetkisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —–Esas sayılı dosyası ve mahkememizce alınan— raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—-esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine— tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya —tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —– tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal — yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Mahkememizce aldırılan —tarihli Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi Başlıklı sözleşmenin 4.5 maddesinde, “— güvenliğini tehdit ettiği tespit edilen tüm hususlar ile taşınmazda meydana gelen hasar, kayıp, zarar-ziyan durumları hizmet şirketi tarafından derhal işverene sözlü ve yazılı olarak bildirilecektir.” sorumluluğu yüklendiği; hizmet sözleşmesinde düzenlenen sorumluluk gereğince, davalının güvenlik hizmeti vermesinin gerekip gerekmeyeceği hususu sayın mahkemenin takdirinde olup, hizmet sözleşmesi gereğince davalının güvenlik hizmetine ilişkin sorumluluğunun bulunmadığı değerlendirilecekse davalının sorumluluğundan bahsedilemeyeceği, hizmet sözleşmesi gereğince davalının güvenlik hizmetinden sorumlu olacağı değerlendirildiği takdirde, davalının buna ilişkin sorumluluğunu ihmal edip etmediğinin değerlendirilmesi gerekeceği, bu ihmalin zararın oluşumuna ne oranda sebep olduğunun değerlendirilmesi —- heyetinin uzmanlığının dışında olduğundan kusur tespiti konusunda bir —- görevlendirilmesi hususunda takdirin sayın mahkemede olduğu, mahkemece, yukarıda belirtilen tespitler doğrultusunda kusur tespiti yaptırılmasına karar verilmesi halinde; öncelikle poliçenin tam ve eksiksiz olarak sunulmasının sağlanması, soruşturma dosyası kapsamındaki tespitlerin ve görüntülerin incelenmesi için celbi, akabinde kusur tespiti yapacak — heyete eklenmesiyle kusur oranı tespit edildikten sonra zararın rücu edilebilir kısmına ilişkin hesap yapılabileceği bildirilmiştir.—- raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosya önceki —-eklenerek dosya kapsamında ve sunulan hırsızlık anına ilişkin — incelenmek üzere— heyetine tevdine karar verilmiştir.—tarihli — heyeti ek raporunda özetle; Dosya kapsamındaki – bilgi ve belgeler ve kamera kayıt görüntülerinin incelenmesinden anlaşıldığına göre; —-sıralarında inşaat alanı güneyindeki kapıya gelen ve üzerlerinde—inşaat yeleği ve— şüpheli şahısın bulunduğu——-tarafından tespit edilmiştir) danışma personelinin bulunduğu kapıdan inşaat alanına giriş yaptığı, aracın doğrudan —blok altındaki —- —- otopark alanına geri geri girdiği, —- firmasına ait deponun otopark alanında etrafı profiller üzerine kaynatılan —demirlerle çevrelenmiş ve kapısında asma kilit olan bir bölümde yer aldığı, depo içinde kıymetli eşyaların ise etrafı —-ile çevrelenmiş yine kapısında asma kilit olan ikinci bir deponun içinde muhafaza edildiği, kamera tarih ve saatine göre— depoya girdikleri ve depoda bulunan malzeme – kolilerlerini el arabasıyla ve beden gücüyle taşıyarak araca yükledikleri, kimliği meçhul şahısların deponun giriş kapısı üzerindeki kameranın yönünü değiştirdikleri, ancak depo içindeki diğer kameraları fark etmediklerinin anlaşıldığı, inşaat alanında görevli danışma personellerinin olayı fark etmedikleri, olay ile ilgili olarak mağdur/müşteki inceleme yaptırmak istemediğinden — görevlileri tarafından herhangi bir teknik inceleme yapılamadığından “—- inceleme raporu” nun düzenlenmediği, dosya kapsamında depo önü ve iç mekanı ile ilgili kamera görüntülerinin bulunduğu ve tarafımızdan incelendiği, ancak —- şüpheli şahısın bulunduğu aracın inşaat alanına girişi ile ilgili kamera kayıt görüntülerinin bulunmadığı, —- alanında, dava konusu hırsızlık olayını gerçekleştiren şüpheli şahısların bulunduğu aracın doğrudan inşaat alanına girdikten sonra doğrudan depoların olduğu yere gitmesinden anlaşılmaktadır ki; kimliği meçhul şüpheli şahıslar tarafından daha önceden inşaat alanındaki güvenlik zafiyetleri belirlenerek, olayın planlanmak suretiyle ve inşaat alanındaki güvenlik zafiyetinden yararlanılarak gerçekleştirildiği, bu vb. olayları gerçekleştiren şahısların genelde olay öncesi hırsızlık yapmak istedikleri yerlerle ilgili bilgiler toplayarak, keşif yaparak güvenlik zafiyetini tespit ettikleri, bu tespitler doğrultusunda kendilerince oluşturdukları bir plan dahilinde olayı gerçekleştirdikleri, bu planın ise olayı gerçekleştirme ve olay yerinden kaçış şeklinde izah edilebileceği, mevcut dava konusu hırsızlık olayının da işleyiş sürecine bakıldığında planlı bir şekilde gerçekleştirildiği anlaşılmakla, meydana gelen hırsızlık olayında tarafların sorumlulukları ise aşağıdaki şekilde değerlendirildiği, Davalı danışma şirketinin dava dışı sigortalı şirkete ait—-alanında, yetkisi ve — izin belgesi bulunmadığı halde—adı altında dava konusu hırsızlık olayının da meydana geldiği —- tarihinde inşaat alanın koruma ve güvenlik hizmetini sözleşme çerçevesinde (—-) personel ile üstlendiği, bu bağlamda; davalı şirketin koruma ve güvenlik hizmetini üstlendiği inşaat alanında görevlendirdiği personeli inşaat alanındaki risklere göre, yani şantiye alanında meydana gelebilecek hırsızlık olaylarını gerçekleştiren şahısların kullanmış oldukları yöntem ve taktikler konusunda eğitmediği, bu eğitimlerin “—sahip personele verildiği, (—dersinin önemli bir kısmı Özel Güvenlik Görevlilerinin görev alanlarının giriş notalarında dikkat etmeleri gerekenler ve davranış tarzları ile devriye görevi esnasında dikkat edilecek hususlardan oluşmaktadır.) şantiye girişinde görevlendirilen danışma personelinin şantiyeye gelen ve içinde kimliği meçhul (—) şahısın bulunduğu aracın inşaat alanına kontrol edilmeden ve özellikle henüz mesainin de başlamadığı göz önüne alınarak teyit alınmadan girişine izin verildiği—raporunda inşaat alanında devriye olarak görevlendirildiği belirtilen danışma personelinin de hırsızlık olayını gerçekleştiren ve yaklaşık (—-) dakika inşaat alanında kalan ve depo kapısını kırarak depoda bulunan malzemeleri araca yükleyen kimliği meçhul şahısları görmediği, davalı şirketin personellerini denetim ve kontrol görevini de eksik yapmasının etkisiyle; oluşan güvenlik zafiyeti sonucu inşaat alanında—- tarihinde meydana gelen dava konusu hırsızlık olayında davalı şirketin sorumluluğunun olduğu kanaati hasıl olduğu, dava dışı —Yönünden: dava dışı şirketin “—-” Şantiye alanın korunması ve güvenliğinin sağlanması amacıyla bir —analiz raporu hazırlayarak inşaat alanındaki fiziki (kapılarda fiziki bariyer ve engel bulunmaması vb.) ve teknolojik— olmaması gibi) eksikliklerin neler olduğu, inşaat alanında kaç özel güvenlik personeli çalıştırılması gerektiği, bu personellerin nerelere konuşlanabileceğine dair tespitler ile birlikte güvenlik hizmeti alması gerekirken bunu yapmadığı, koruma ve güvenlik konusunda ehil olmayan danışmanlık şirketi ile sözleşme yaparak — adı altında koruma ve güvenlik hizmeti satın aldığı, taraflar arasında yapılan sözleşmede davalı danışma şirketinin inşaat alanında toplam (—-) danışma personeli çalıştıracağının belirtildiği, bu personellerin vardiya halinde çalıştırılması durumunda, her vardiyada— personelin görev yapabileceği, dava dışı şirkete ait şantiye alanında her vardiyada (—)– personelinin çalıştırıldığı, bunlardan — kapılarda,— personelinde inşaat alanında devriye olarak görevlendirildiği, genel olarak —şirketleri ve — şirketlerinin personel sayısını işverenlerin talebi doğrultusunda ve sözleşmedeki hükümler çerçevesinde çalıştırdıkları, yani çalıştırılacak özel güvenlik veya danışma personel sayısı konusu ile ilgili inisiyatifin tamamen dava dışı —- şirketi yönetiminde olduğu, dava dışı sigortalıya ait —-korunması konusunda; inşaat alanı ile ilgili—raporu hazırlayarak bu doğrultuda inşaatın koruma ve güvenliğini sağlaması gerekirken bunun yapılmadığı, —Belgesi’ne sahip profesyonel şekilde koruma ve güvenlik hizmeti sağlayan ve özel güvenlik eğitimi almış personel çalıştıran, — hizmet alması gerekirken, danışmanlık hizmeti veren ve güvenlik konusunda tecrübesi bulunmayan personel çalıştıran şirket vasıtasıyla inşaat alanının korunmasını sağlamaya çalıştığı, inşaat alanında yeterli şekilde kamera kurularak — süreyle özel güvenlik eğitimi almış— kimlik kartına sahip tecrübeli personel tarafından izlenmesinin sağlanmadığı, inşaat alanı girişinde — saat kesintisiz olarak inşaat alanına yapılan giriş ve çıkışların kontrol altında tutulması, özellikle kapalı kasa araçların içeriye girerken ve çıkarken kontrol edilmesi, mesai dışında gelen araçların şantiye sorumlularından teyit alınmadan içeriye alınmaması gerektiği, dava dışı sigortalı şirketin denetim ve kontrol görevini eksik yapmasının da etkisiyle, inşaat alanında oluşan güvenlik zafiyeti sonucu— tarihinde inşaat alanında hırsızlık olayının meydana gelmesinde, dava dışı sigortalı inşaat şirketinin mallarının korunması konusunda basiretli bir tacir gibi davranmadığından dolayı sorumluluğunun olduğu kanaatine varıldığı, Sigorta Mevzuatı Yönünden Değerlendirme: Sigorta hukukunda görev kavramı sigorta ettirenin/sigortalının sigorta sözleşmesinin kuruluşunda, süresi içinde ve rizikonun gerçekleşmesinden sonra uyması gereken ve rizikoyu etkileyecek mahiyetteki davranış yükümlülüklerini ifade etmek için kullanıldığı, (— aşağıda belirtilen kanun hükmünde de açıkça görüleceği yüklenmiş olan görevleri yerine getirip getirmediği ile oluşan zarar arasında bir illiyet bağı mevcut olabildiği, ancak bu yerine getirilmeyen görevlerin zararın oluşumundaki etkisinin (kusur durumunun) tespit edilmesi gerektiği, sigorta hukukumuzda, sigorta ettiren/sigortalının görevlerinin yerine getirilmesinde bir ihlal veya ihmal bulunduğu takdirde, sigorta teminatının tümüyle devre dışı kalacağından bahsedilmemektedir. “—- olarak adlandırılan ilke, hukukumuzda geçerli kılınmadığı, —“Kara Sigortalarında Sigorta Ettirenin Görevleriyle İlgili Bazı Sorunlar” —-TTK.’nın 1448. maddesinden de bu durumun anlaşılabildiği, TTK.’nun “Zararı önleme, azaltma ve sigortacının rücu haklarını koruma yükümlülüğü’ başlıklı 1448. Maddesi, “(1) Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda, zararın önlenmesi, azaltılması, artmasına engel olunması veya sigortacının üçüncü kişilere olan rücu haklarının korunabilmesi için, imkânlar ölçüsünde önlemler almakla yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortacının bu – konudaki – talimatlarına olabildiğince uymak zorundadır. Birden çok sigortacının varlığı ve bunların birbirlerine aykırı talimatlar vermeleri hâlinde, sigorta ettiren, bu talimatlardan zararın azaltılması ve rücu haklarının korunması bakımından en uygun olanını dikkate alır. —) Bu yükümlülüğe aykırılık sigortacı aleyhine bir durum yaratmışsa, kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim yapılır.” —-“Bu durumda mahkemece; öncelikle, davacının ödemesinin dayanağı olan “— poliçesinin tüm sayfalarını içerir örneğinin dosyaya getirtilmesi ve bu poliçede sigortalıya yüklenen yükümlülük bulunup bulunmadığının saptanması; bundan sonra, gerekiyorsa mahallinde konusunda — heyeti ile keşif yapılarak, davacının sigortalısına şahsi olarak güvenlik önlemi alma konusunda poliçeyle yüklenen yükümlülük bulunup bulunmadığı hususu da gözetilmek suretiyle; davalının hırsızlık olayının gerçekleşmesindeki kusur oranının belirlenmesi konularında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” —- alanında hırsızlık olayının meydana gelmesi olayında; Oluşan güvenlik zafiyeti sonucu inşaat alanında—- tarihinde hırsızlık olayının meydana gelmesinde davalı şirketin — oranında kusurunun olduğu kanaatine varılmış ise de nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Dava dışı sigortalı—- şantiye alanında hırsızlık olayının meydana gelmesi olayında oluşan güvenlik zafiyeti sonucu inşaat alanında—tarihinde hırsızlık olayının meydana gelmesinde, dava dışı sigortalı inşaat şirketinin mallarının korunması konusunda basiretli bir tacir gibi davranmadığından dolayı —- oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, — tarihli —rapordaki değerlendirmeleri yineledikten sonra, kusur ve gerçek zarar miktarının tespiti ile; hukuki değerlendirme ne nitelendirme sayın mahkemeye ait olmak üzere, hizmet sözleşmesinde düzenlenen sorumluluk gereğince, davalının güvenlik hizmeti verdiğinin değerlendirilmesi halinde, davalının güvenlik hizmetine ilişkin sorumluluğunun gerçek zararın kusuruna oranında olabileceği, Sigorta şirketi tarafından rücu edilebilir tutar;— olarak hesaplandığı, hizmet sözleşmesi gereğince davalının güvenlik hizmetinden sorumlu olacağı değerlendirildiği takdirde, davalının buna ilişkin sorumluluğunu ihmal edip etmediğinin değerlendirilmesi gerekeceği, sigortacı tarafından — tarihinde ödeme yapıldığı anlaşıldığından bu tarih itibariyle davalının temerrüde düşmüş olabileceği ve taleple bağlı kalınarak bu tarih itibariyle faiz istenebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacının dava dışı —projesi kapsamında yapımını üstlendikleri inşaat için inşaat süresi boyunca geçerli olacak şekilde —düzenlediği, davalının da inşaat alanı olan şantiyenin güvenliğin sağlanmasından sorumlu olduğu, şantiyede yapım faaliyeti devam ederken — tarihinde henüz mesainin başlamadığı bir zaman diliminde içinde —tane kimliği meçhul şahıs bulunan aracın şantiyeye girerek şantiyedeki deponun kapısını kırdıkları ve bir kısım inşaat malzemesini ve emtiayı çalarak olay yerinden ayrıldıkları, içeride kamera kayıtlarına göre takriben — dakika boyunca durdukları, hırsızlık olayı sonrası meydana gelen —raporuyla sabit olduğu ve davacının sigortalısına — ödeme yaparak dava dışı sigortalısına halef olduğu ve eldeki davanın da zararın meydana gelmesinde kusuru olduğu iddia edilmekle davalı güvenlik şirketine rücu için derdest edildiği, mahkememizce açılan olay anını gösterir— kayıtlarının dosyaya celbedildiği, akabinde—müteşekkil — heyetine dosyanın tevdii edildiği, — raporunun gerekçeli, bilimsel ve denetime açık olmakla hükme esas alındığı, davalı her ne kadar danışmanlık hizmetini verdiğini iddia ediyor ise de— raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere verdiği hizmetin özel güvenlik hizmeti olduğu ve meydana gelen hırsızlık olayında — oranında kusuru bulunduğu ve hasıl olan zararı bu oran dahilinde tazmin etmesinin gerekeceği, bakiye — kusurun ise dava dışı sigortalı şirkette olduğu, —raporunda çalınan emtianın hesaplanan bedelinin kadri maruf olduğu, rücu ve halefiyet şartlarının gerçekleştiği, toplam yapılan ödeme olan — davacı tarafından davalıya rücu edilebileceği, davacını yapmış olduğu takipte işlemiş faiz olarak da —talep ettiği, davacının yapmış olduğu ödeme tarihi itibari ile alacağının muaccel olacağı , bu durumda temerrüt tarihinin — olacağı, bu tarihten takip tarihi olan —-tarihine kadar takip talebinde davacı vekilince bildirilen — asıl alacak için işlemiş faiz alacağının— olacağı mahkememizce hesaplanarak değerlendirilmiş ve açılan davanın—işlemiş faiz olmak üzere toplam — üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak likit olmayıp yargılama neticesinde sarahiyet kesbettiğinden icra inkar tazminatı talebi reddedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
—Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin— asıl alacak ve (ödeme tarihi/temerrüt tarihi olan —tarihi ila takip tarihi — arası işlemiş)— takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam — üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, Alacak miktarı yapılan yargılama sonucunda sarahiyet kesbedip likit olmamakla icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2- KARAR HARCI;
Davanın kabul edilen — bölümü üzerinden belirlenen —nisbi karar harcının — bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, geriye kalan — karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen —- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen — vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan— peşin harç,— başvurma harcı toplamı — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen — bilirkişi ücreti ve— posta ücreti olmak üzere toplam— davanın kabul ve red oranı gözetilerek —davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan — davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı tarafça yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde—-nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.