Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/62 E. 2019/740 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/782 Esas
KARAR NO : 2019/686

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari ilişki nedeniyle davalıdan 73.282,46 TL alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün 2017/12011 E. Sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve %20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128. madde hükmü gereği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, vergi dairesi kayıtları, İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün 2017/12011 Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğünün 2017/12011 Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış, dosyanın tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine 73.282,46 TL cari hesap alacağının takip tarihinden itibaren %9,75 oranında işleyecek avans faizi ile tahsiline yönelik ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu davalı vekilince 13/06/2017 tarihli dilekçe ile süresinde takibe itiraz edildiği, davanın bir yıllık yasal süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememiz 12/04/2018 tarihli duruşmasında dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 24/09/2018 tarihli raporu ile özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafça ticari defterlerin incelemeye sunulmadığı, davacı şirket kayıtlarına göre davacının cari hesap nedeniyle davalıdan 70.138,03 TL alacaklı olduğu, ancak davacının cari hesap alacağını oluşturan fatura konusu malların teslimini ilişkin herhangi bir kayıt sunmadığı, bu nedenle alacağının tespit edilemediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 14/02/2019 tarihli celsesinde dosyaya celp olunan Ba/Bs kayıtları ile davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi için dosyanın ek rapor alınmak üzere önceki bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 29.04.2019 tarihli ek raporda özetle; davalının 2017 yılı Ba formu kayıtlarında davacı şirketten 66.731,36 TL tutarlı fatura alındığının beyan edildiği, 2016 yılına ilişkin Ba kayıtlarının bulunmadığı, bu nedenle 2016 yılından 2017 yılına devreden alacağın ispat edilemediği, davalı tarafça yapılan 2017 yılı ödemeleri düşüldüğünde davacının davalıdan 3.404,76 TL alacağının bulunduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı tarafça davalıdan cari hesaptan kaynaklanan borcun tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça davaya cevap verilmeyerek dava dilekçesindeki hususları inkar ettiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişlidir. Yerleşik Yargıtay içtihatları da uyarınca davacı tarafça salt fatura düzenlenmesi alacağın varlığını ispata yeterli olmayıp, fatura konusu malların davalı tarafa teslim edildiğinin ispat edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda davalının Ba/Bs kayıtları ilgili Vergi Dairesinden celp edilmiş, davalının 2017 yılına ilişkin Ba formu kayıtlarında davacı tarafça kesilen bir kısım faturaların tespiti yapılmış ise de, 2016 yılına ilişkin Ba formu bildirimi bulunmadığından bu döneme ilişkin kesilen fatura konusu malların davalı tarafa teslim edildiği ispatlanamamıştır. Dosyada malların teslimine ilişkin davacı tarafça sunulan herhangi başka bir delil de bulunmadığı gibi davacı tarafça yemin deliline de dayanılmamıştır. Bu hali ile 2017 yılına ilişkin fatura konusu malların davalıya teslim edildiği, ancak 2016 yılına ilişkin faturalara konu malların davalıya tesliminin ispat edilemediği, yapılan kısmi ödemelerin de hangi faturaya ilişkin olarak ödendiğinin anlaşılamadığı, yapılan ödemelerin fatura bedelleri ile de örtüşmediği, davacının 2016 yılından devreden alacağının ispat olunamadığı, 2017 yılına ait faturalara konu malların davalı tarafa teslim edildiği, 2017 yılına ilişkin davalı tarafça yapılan ödemeler düşüldüğünde davacının davalıdan 3.404,76 TL bakiye alacağı bulunduğu, icra takibinde talep edilen faiz oranının yerinde olduğu, takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu, dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Sabit olan 3.404,76 TL alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %9,75 oranını aşmayacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2017/12011 esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına, aşan istemin REDDİNE,
Kabul edilen asıl alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 232,56 TL’nin icra dosyasında peşin alınan ve dava açılırken mahsup ettirilen 366,41 TL ve dava açılırken yatırılan 885,08 TL olmak üzere toplam 1.251,49 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.018,93 TL harcın davacıya iadesine,
3.Davacı tarafça yatırılan toplam 232,56 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı ve 4,60 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 268,56 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 1.250,00 TL bilirkişi ücreti 110,85 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.360,85 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı % 4,65 oranında olmak üzere 63,28 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu