Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/562 E. 2021/1195 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/562 Esas
KARAR NO: 2021/1195
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 10/05/2018
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının—- adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —-yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- yürüttüğü taşıma işleri kapsamında doğabilecek olası rizikolara karşı —- teminat altına aldığı, müvekkili sigortalısı, dava dışı —-bulunan fabrikasından —- bulunan deposuna talınması işini üstlendiğini, bahsi geçen taşıma işleminin müvekkilince gerçekleştirilmemiş olup müvekkili tarafından davalı—- devredildiği, davalının aynı zamanda taşımanın yapıldığı aracın maliki olduğu, — tarihinde söz konusu emtiaların,—- tarihinde araç sürücüsünün tafik kurallarını ihlal etmesi nedeniyle nakliye aracının yoldan çıkarak devrildiği, karayolunun altından geçen dere yatağına düştüğü ve sürücü—– vefat ettiği, kaza neticesinde düzenlenen kaza tespit tutanağı ile kazanın oluşumunda trafik kurallarını ihlal eden şoförün kusurlu ve sorumlu olduğunun belirlendiği, kaza neticesinde emtia ambalajlarının büyük bir kısmının patlamış olup, muhteviyatları olan sıvı yağların dere yatağına akarak zayi olduğu ve geri kalanı da çevredekiler tarafindan yağmalandığı, dolayısıyla hasarın tam ziya niteliğinde bulunduğu, oluşan hasarın ekspertiz raporu ve fotoğraflar ile de ispat edildiği, oluşan hasar neticesinde müvekkili tarafından sigortalısına ödeme yapılarak sigortalısının haklanna halef olunduğu, yük ilgilisi dava dışı —- tarafından ödemenin müvekkil sigortalısına yapılması yönünde muvafakat verildiğinden ödemenin sigortalıya yapıldığı, müvekkilinin hem —- sıfatını kazandığını, bununla birlikte — tutarındaki borcu sebebi ile —– tutarındaki hasar bedeli, bu borca mahsup edildiği, davalı borçlunun, başlatılan icra takibine yaptığı itirazında aynı zamanda yetki itirazında bulunduğu ancak müvekkilinin kendi ikametgah adresinde İcra takibi başlatabilmesinin mümkün olduğunu belirterek —- dosyasına davalı tarafından yapılanı haksız itirazın iptali ile takibin devamını, haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı şirket yetkilisi—- cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, yetkili mahkemenin —- olduğunu, ayrıca görev yönünden de davanın yanlış mahkemede açıldığı, asliye hukuk mahkemelerinin davada görevli olduğu, davacının talep ettiği rücuen tazminatın şartlarının oluşmadığı, sürücü —-kazada kusurunun bulunmadığı, şirket sürücüsünün kusurlu olduğuna dair dosyada kaza tespit tutanağından başkaca bir delil bulunmadığı, kaza tespit tutanağında şirketin aracının sürücüsüne verilen kusuru kabul etmedikleri, taşımayı yaptıran şirketin taşınacak emtiaların durumu bildiği ve bu taşımaya uygun araç talep etmediği, bu nedenle üstü açık kamyon ile taşıma yapıldığı ancak usulüne uygun şekilde —- taşıma yapılsa hasarsız teslim alınılabileceğini, ayrıca hasarın geç bildirildiği ve bu nedenle de kaza sonrasında taşınan malların mahallinde yağmalanmış olduğu, bu durumdan sigorta şirketinin ve mal sahiplerinin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —–sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine — tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı ödeme emrinin davalıya —tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından — tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal — yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca sunulan tüm bilgi ve belgeler toplanılmış , bir —– müteşekkil bilirkişi heyetine dosya tevdii edilerek uyuşmazlık konularına ilişkin rapor tanzim edilmesi istenilmiştir:
Mahkememizce alınan —- tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; dava dosyasında yer alan bilgilere göre, davacının sigortalısı dava dışı —– nakliye işini üstlenerek akdi taşıyıcı konumuna geldiği, akdi taşıyıcı konumunda olan davacının sigortalısının emtianın taşınması işini davalı ——-navlun ücreti karşılığında devrettiği, bu hali ile davalının fiili taşıyıcı konumunda olduğunun tespit edildiği, davalının fiili taşıyıcının sorumluluğunda taşınan emtianın, trafik kazası soncunda dosyaya sunulu olan fotoğraf ve video kayıtlarına göre taşınan emtianın tamamının zayi olduğunun tespit edildiği, taşınan emtianın plastik ambalajlar içerisinde sıvı yemeklik yağ olduğu, fotoğraflardan emtianın taşındığı kolilerin patladığı, şişelerin etrafa saçıldığı, bir kısmının patladığı, patlamayanların ise etrafa saçıldığı ve plastik şişelerin hasarlandığının tespit edildiği, emtianın gıda maddesi ve sıvı olduğu düşünüldüğünde, sağlam gibi görülen —— şişelerdeki sıvı yağın tekrar yeniden şişelenmesinin hijyen açısında sakıncalı olduğu ve görüntülerden anlaşıldığı kadarıyla sovtaj imkanın olmadığı, bu nedenle tamamının zayi olduğunun kabulü gerektiği, taşınan emtianın tamamının nakliyesi sırasında, trafik kazası sonucu zayi olduğu, bu tür bir darbe alan emtiada ambalajın ve istiflemenin yetersizliğinin söz konusu olamayacağı, taşınan emtiaya malik olan taşıtan konumundaki dava dışı —– tarafından davacının sigortalısı —- nedeniyle keşide edilen —-sıra numaralı emtia faturasına göre, —– tutarında olduğu, —- tutarında olmak üzere toplamda zarar tutarının —— olduğunun tespit edildiği, rizikonun ortaya çıkması sonucu oluşan hasarın ve sorumluların tespitinde en önemli dayanak noktasının konunun uzmanlarınca hazırlanan ekspertiz raporu ve raporun dayanağı olan —— tutulan kaza tutanağı ve raporu olduğu, eksperin raporunu sadece kendisine ulaştırılan raporlar üzerinden tanzim ettiği ve bunu belirttiği, zarar tazmininde kaza raporu yeterli olsaydı eksper raporuna gerek duyulmayacağı, bu nedenle ekspertiz raporu yerine trafik ekiplerince tutulan kaza raporunun baz alınmasının daha uygun olacağı, bu nedenle ekspertiz raporu yerine trafik ekiplerince tutulan kaza raporunun baz alınmasının daha uygun olacağı, eksper raporunun—– sağlayan ispat belgesi olmaktan uzak olduğu, bu nedenle trafik kaza raporuna ihtiyaç olduğu, trafik kaza raporuna göre sürücünün alkol kullanmadığı, aracın ruhsatlarının incelenmesinde araca ait fenni muayenenin —– tarihinde yapıldığı, bir sonraki muayene zamanının —— tarihinde olduğunun tespit edildiği, delil olarak kaza raporunu kabul ettiklerine göre, taşıyan aracın yola ve yüke elverişli olmadığını, bu nedenle araçtan kaynaklanan bir olumsuzluk nedeniyle sürücüye sorumluluk yüklenmesinin mümkün olmadığı, kaza anına ait bir görüğü tanığı ve görüntü kaydı olmadığından kaza raporunda yer alan tespitlerin kabulü gerektiği, sürücü kusurlu olmasa da taşıma işini yapan nakliyeci açısından bakıldığında olay tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 6102 sayılı TTK 875/1.maddeye göre ‘ Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyanından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur” bu durumda da akdi taşıyıcı konumunda olan davacı sigorta şirketi —— nakliyat sürecinde meydana gelebilecek nakliyat rizikolarına karşı himaye sunmayı üstlenmekte ve oluşan riziko neticesinde emtiada meydana gelebilecek hasarları tazminle mükellef olduğu, bu sorumluluğunu yerine getirdiğinin tespit edildiği, dosyaya sunulu olan, dava dışı ——- firması tarafindan düzenlenen irsaliye okunaklı olmadığı , sorumluluk sınırını belirlemede temel kriterin ise, tamamı değerini kaybetmiş olan emtianın brüt ağırlığı olmak zorunda olduğu, ancak dosya kapsamındaki irsaliyeden bu brüt ağırlık bilgisi elde edilemediği, dosya kapsamında emtia faturasından hareketle brüt değil—– net ağırlığın hesap edilebileceği, fatura muhtevasına göre iki tip emtia mevcut olduğu, bunların miktarlarının —– şişelerde toplam —- olmak üzere —– aldıklarında koliler hariç olmak üzere —– edilebileceğini, fikir vermesi açısından, emtianın ağırlığı —- olarak alındığında ve tamamı hasarlı kabul edildiğinde, sorumluluk sınırının; ——sorumluluk sınırı olarak tespit edilebileceği , tamamı zayi olan ve sigortacı tarafından tazmin edilen tutar işe bu sınırın altında olduğu için, taşıyıcının sorumlu olduğu tutarın gerçek zarar kadar olacağı, TTK 888/1. Maddeye göre “Taşıma, kismen veya tamamen üçüncü bir kişi olan fiili taşıyıcı tarafından yerine getirilirse, bu kişi eşyanın zıyaı, hasarı veya gecikmesi nedeniyle kendisi tarafından yapılan taşıma sırasında ortaya çıkan zarardan asıl taşıyıcı gibi sorumludur.” şeklinde olduğundan, davalı fiili taşıyıcının meydana gelen zarardan sorumlu olacağı, 6102 sayılı TTK’nin 880’inci maddesi; (1) Taşıyıcı, eşyanın tamaman veya kasmen ziyandan dolayı tazminat demekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim almadığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır.” Şeklinde olduğu, yapılan hesaplama ve ekspertiz raporunda da belirtildiği üzere taşınan emtaya ait ticari fatura tutarının —- dahil —– olduğu, bu durumda, davacı sigorta şirketinin tazmin ettiği tutarın yerinde olduğu ve ödeme sonrası fiili taşıyıcı olan davalıdan bunu rücuen talep edebileceği görüşüne ulaşıldığı, davacı sigorta şirketi tarafından 6102 sayılı TTK 1472’nci maddesi gereği halefiyete dayanan rücuen tazminat talepli başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali için değil, rücuen tazminat alacağı olarak iş bu dava dosyasının açıldığı, davacı sigortacının, sigortalısına ödemeyi gerçekleştirdiğine dair bir kanıt sunabildiği takdirde bu ödeme ile dava dışı sigortalısının davalı taşıyıcıya karşı sahip olduğu haklara TTK 1472’nci madde uyarınca kanunen halef olabilmesi için sigorta tazminatının geçerli bir sigorta sözleşmesinden doğan borç olarak ödenmiş olmasının şart olduğu, davacı sigorta şirketinin halef sıfatını kazanabilmesi için sigorta sözleşmesinin mevcut olması, sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle meydana gelen zararları ödemiş olması ve dava dışı sigortalının talepte bulunabileceği zararın ortaya çıkmasından üçüncü bir kişinin varlığı/dava hakkının varlığının gerekli olduğu, dava konusu taşımanın davacı sigorta tarafından tanzim edilen ——-olduğu, zararın davalı nakliyeci sorumluluğunda olduğunun ispatı halinde davacının davalıdan rücuen tazminat talep etme hakkı doğacağı, davacı sigorta şirketinin —– tarihinde dava dışı sigortalısı —– sigorta hasar tazminatını —- kanalı ile ödediğinin anlaşıldığı, taşıma sırasında meydana geldiği anlaşılan hasarın varlığının taşıma sırasında hasarın meydana geldiğinin tespit edildiği, emtianın fiili taşıyıcı davalının sorumluğunda tamamının zayi olduğunun sübuta erdiği, yani sigortalının talepte bulunabileceği zararın ortaya çıkmasından üçüncü bir kişi davalının sorumluluğuna dair dosyada ispat niteliğinde bulgunun mevcut olduğunun görüldüğü, sonuç itibariyle oluşan zararda davacı sigorta şirketinin ödemiş olduğu tazminatı hesaplanan gerçek zarar tutarı olan —-fiili taşıyıcı konumunda olan davalı ve takip borçlusu —– halefiyet ilkesi gereğince rücu etme hakkı olacağı, dava konusu olayda davalı fiili taşıyıcı —- tarafından taşınan emtianın, trafik kazası nedeniyle davalı taşıyıcının sorumluluğunda tamamının zayi olduğu, tamamı zayi olan emtia tutarı —- akdi taşıyıcı davacının sigortalısı tarafından emtianın maliki konumunda olan dava dışı ——ödendiği, davacı sigorta şirketi tarafından da poliçe kapsamında olan aynı tutarın sigortalısına ödendiği, davacı sigorta şirketinin halefiyet kazandığı, davacının elde ettiği halefiyet ile ödemiş olduğu tazminatı rücuen tahsili talebiyle davalı aleyhine —– dosyası ile başlattığı takibin asıl alacak tutarı —– yerinde oluğu, takipte talep edilen faiz oranının yerinde olduğu, davacının takibin devamını talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; huzurdaki yargılamaya konu davanın, davacı sigorta şirketinin davalı tarafça taşınan emtiada meydana gelen zarar sebebiyle sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi davalıdan rücuen tahsil edip edemeyeceğine ilişkin itirazın iptali davası olduğu, dosya kapsamından halefiyetin tüm koşullarının gerçekleştiğinin mahkememizce tespit edildiği, dava konusu olayda davalı olan fiili taşıyıcı —– tarafından taşınan emtianın, trafik kazası nedeniyle davalı taşıyıcı şirketin sorumluluğunda tamamının zayi olduğu, zayi olan gıda maddesi niteliğindeki emtianın sovtaj imkanının da olmadığının gıda mühendisi bilirkişi tarafından tesbit edildiği, tamamı zayi olan emtianın tutarı olan —- akdi taşıyıcı olan dava dışı davacının sigortalısı tarafından emtianın maliki konumunda olan dava dışı—-ödendiği, davacı sigorta şirketi tarafından da poliçe kapsamında olan aynı tutarın sigortalısına ödendiği, bu suretle davacı sigorta şirketinin halef sıfatını kazandığının dosya kapsamında sabit olduğu, davacının elde ettiği halefiyet ile ödemiş olduğu tazminatı rücuen tahsili talebiyle davalı aleyhine —- sayılı dosyası ile başlattığı takibin asıl alacak tutarı —– yerinde oluğu, takipte talep edilen faiz oranının yerinde olduğu anlaşılmış ve mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu bilimsel, gerekçeli ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmakla, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu davalının itirazıyla davacının hakkına geç kavuştuğu değerlendirilerek asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da hükmedilmiş ve açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile
—– dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 14.805,61 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- KARAR HARCI;
Alınması gerekli 5.056,86-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 894,08-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.162,78-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 10.423,65-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 894,08 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı toplamı 929,98-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 1.600,00-TL bilirkişi ücreti ve 255,40-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.855,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——-nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 11/11/2021