Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/514 E. 2022/848 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

+T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/514 Esas
KARAR NO: 2022/848
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 02/03/2015
KARAR TARİHİ: 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (alım satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan ———-tarafından —- senesinde müvekkili aleyhine—– dosyası takip başlatıldığını, takip dayanağı olarak —- alacağının gösterildiğini, müvekkilinin kredi sözleşmesinden kefil sıfatı ile sorumlu olduğunu, sözleşmedeki imzanın müvekkiline olmadığını, bu sebeple —-esas sayılı dosyası ile manevi tazminat talepli menfi tespit davası açıldığını, görevsizlikle,—– esasını aldığını, bu takip ve dava sonrasında, davalılardan —– dosyası ile ilamsız takip ikame ettiğini, takibe konu senet için diğer davalı —–Numaralı dosyası ile icra takibi yapıldığını, alacaklı olarak —— gösterildiğini, Senedin alacaklısının farklı olduğunu, bu nedenle —-dosyası ile ödeme emrine konu senetteki imzaya itiraz edildiğini, Davalı ——- alacağını diğer davalı ——– ciro etmesine rağmen takip başlattığını, sürekli icra tehdidi altında yaşayan müvekkilinin maddi ve manevi bir çok zarara uğradığını, davalıların kötü niyetli hareketlerinin müvekkilin yaşamına onarılmaz hasarlar verdiğini, her dava ve takip için avukat tutmak zorunda kalan müvekkilin iş ve sosyal hayatının zarar gördüğünü, en son yapılan takip neticesinde yine maddi olarak zorluklar çeken ve manevi olarak çöküntüye uğradığını, kötü niyetli olarak birlikte hareket edip müvekkil alevhine birden fazla icra takibi başlatan davalıların müşterek ve müteselsilen manevi tazminata mahkum edilmesini, Davaya konu sözleşme ve senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, sözleşmeye teminat olarak 2 kefil gösterildiğini, bir de ipoteğin tesis edildiğini, davalı Bankanın kredi sözleşmesinde göstermediği bir teminat senedi de aldığını, senedin vade tarihinin kendileri tarafından doldurulduğunun bariz olduğunu, sözleşmeye bağlı bir teminat senedi olması da sözleşmenin bitiş tarihi ile senedin tanzim tarihinin aynı olmasından anlaşılacağını, müvekkilinin davalılara karşı ayrı ayrı borçlu olmadığının tcspitine İİK md. 72/5 md. Gereği her bir davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, müvekkili aleyhine ikame edilen iş bu haksız takip nedeni ile davalılardan müşterek ve müteselsilen alınmak sözleşme ve senet düzenleme tarihi—- tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte —–manevi tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı—–Vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açılmış olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davaya konu uyuşmazlığın müvekkili banka ile dava dışı —- arasında imzalanan ve davacı— diğer davalı——– kefil sıfatıyla imza attığı—- tarihli —– kaynaklandığını, davaya konu kredinin ticari kredi olmadığını, —– kefaleti ile kullandırılanın hazine destekli — kredisi olduğunu, davacının kendisi de tacir olmadığını, ——– kredisine kefil olduğunu, dolayısıyla somut olayda taraflar tacir ne de işin ticari bir iş olmadığını, Asliye Ticaret Mahkemeleri görevsiz olduğunu, —– sayılı ilamında da bu husus açıkça vurgulandığını, Davacı —– da sözleşmeye müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, kullanılan kredinin geri ödemesi konusundaki edimlerin, yerine getirilmediğini, borcun ödenmediğini, cari hesap kat edildiğini ve borçlulara —-yevmiye numaralı ihtarnamesi çekildiğini, Vadesi gelen ve müvekkil bankanın hamili olduğu senet için de ——yevmiye no. ile ödememe protestosunun çekildiğini, hemen akabinde bakiye kredi borcunun tahsili için, davacı ve diğer senet borçluları aleyhine kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile —- dosyası ile takibe geçildiğini, davacı borçlu vekili ——- dosyası ile açtığı davada, takibin dayanağı senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığından bahisle takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiğini, bu dosyada yapılan grofoloji incelemesinde senetteki imzanın —- el ürünü olduğuna kanaat getirildiğini, bilirkişi raporu davacının haksızlığını ortaya koyduğunu, müvekkili banka tarafından yapılmış tek bir icra takibinin mevcut olduğunu, ortada mükerrer bir alacak talebinin söz konusu olmadığını, müvekkilim bankanın kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için senedi icraya koymasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığını davacının icra inkar tazminatı ve manevi tazminat taleplerinin de haksız ve yersiz olduğunu, davacının haksız taleplerinin ve davasının reddine, ayrıca davacının yargılama neticesinde haksız çıkması halinde takip konusu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahküm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı——-vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olmadığını, davanın ticaret mahkemelerinde açılabilmesi için hukuki ilişkinin mutlak veya nispi ticari davaya konu olması gerektiğini, görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olduğunu, davanın görev yönünden usulden reddini, dava dışı —- müvekkilİ kurum aracılığı ile —–tutarında —– kredisi çektiğini, iş bu kredi için davacı borçlunun taraf müteselsil kefil olmayı kabul ederek söz konu sözleşmeyi imzaladığını, imzanın kendi el ürünü olduğunu, kredi borcunun ödememesi üzerine —— dosyası ile takip başlatıldığını, davacı tarafın manevi tazminat taleplerini kabul etmediklerini manevi tazminata hükmedilebilmesi için davacı tarafın çekilmez hale gelen bir durumun oluşmasının gerektiğini, , elem ve keder meydana gelmesi gerektiğini, davanın tümden reddini talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, takip alacaklısının davalılara ayrı ayrı borçlu bulunmadığına dair menfi tespit davası ve haksız takip yapıldığı iddiasıyla manevi tazminat istemine ilişkindir.
İş bu dava dosyası ———- sayılı dosyasından verilen —dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş—– tarihli duruşma ara kararı ile tefrikine karar verilmiş ve mahkememiz ——esasını alarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı dilekçesinde özetle, davalılardan —- kendileri aleyhine ——başlattığı takibe esas senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, ayrıca diğer davalı —Tarafından —— başlatılan takibe esas senedinde yer alan imzanın da kendisine ait olmadığını, senedin teminat senedi olduğunu iddia ederek her iki takip bakımından da borçlu olunmadığını tespitini talep etmiştir. Davacı ayrıca ne senetteki ne de sözleşmedeki imzanın kendisine ait olduğunu iddia etmektedir. Yine davacı, kendisinin ——– dahi olmadığını, esnafların yararlandığı kooperatif kredisinden yararlanamayacağını ileri sürmektedir. Takipten maaş haczi uygulanması nedeniyle haberdar olduğunu ve bu nedenle manevi zararının da bulunduğunu belirtmektedir.
Mahkememizin—- tarihli celsesi ara kararları gereğince, —takip dosyası, —–takip dosyası ve —– esas sayılı dosyasının gönderilmesinin istenilmiştir. Müteakip celsede, —–dosyası ile içerisindeki —- sayılı dosyasının mahkememize gönderilmesi istenilmiştir. Yine——-sayılı takip dosyasına müzekkere yazılarak takip dayanağı senet aslının mahkememize gönderilmesi talep edilmiştir.
Davacı tarafça imza inkarı ileri sürüldüğünden, incelemeye esas olmak üzere emsal imza örneklerinin temini bakımından ilgili yerlere müzekkere yazılarak yazı cevapları ikmal edilmiştir.
Temin edilen evrak içeriğinde yer alan imza ve yazı örnekleri ile karşılaştırma yapılmak suretiyle, senet altındaki imzanın davacıya aidiyetine dair rapor temin edilmek üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, —- havale tarihli raporda,
—— tarafından verilen ———
tarihli Bilirkişi Heyet raporun sonuç kısmında: “… inceleme konusu —– bedelli senette
“borçlulardan”—- adına atfen atılı imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla ——-eli ürünü olmadığı kanaatini bildirir heyet raporudur” belirtilmektedir.
—– tarafından verilen ———tarihli Bilirkişi Heyet raporun sonuç kısmında: “… inceleme konusu senette —– adına atılı basit tersimli imza ile —— mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandğından, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıysasla kuvvetle muhtemel —— eli ürünü olmadığı hususlarını bildirir kanaat raporudur” belirtilmektedir. —- tarafından verilen ——-tarihli Bilirkişi Heyet raporun sonuç kısmında: “… inceleme konusu senette sorulan hususla ilgili olarak Dairemizce———- sayılı raporumuzla sonuç verilmiş olup istem doğrultusunda yeniden yapılan incelemede eklenecek bir husus bulunmadığı hususlarını bildirir kanaat raporudur” belirtilmektedir. —– tarafından verilen —– tarihli Bilirkişi raporun sonuç kısmında:”… inceleme konusu —– meblağlı senet ön yüzünde mevcut ——-isim yazıları hizasındaki atfen atılı borçlu imzasının, kişinin imzalarıyla aralarında saptanan uyguluk ve benzerliklere nazaran—– eli ürünü olduğu kanaatimi bildirir raporudur.” belirtilmektedir.
Değerlendirme;İnceleme konusu senette—- atfen atılmış imza ile———— ait mevcut mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; başlangıç hareketlerinde, ara gramalarında kısmi benzerlikler ve bitiş hareketlerinde farklılıklar görülmektedir. Bunun yanı sıra istif, işleklik, doğrultu, baskı derecesi ve kalem yürütme alışkanlıkları yönünden grafolojik farklılıklar bulunmaktadır. Atfen atılmış imza serbest taklit yöntemi ile atılmıştır. (…)
———– sayılı istemi ile gönderilen dosya ile ilgili olarak bilirkişi seçilmekle olup, beyaz ışık ve değişik açılarda verilen ışık ışınları, yüksek çözünürlü —— programları kullanılarak, grafolojik, ——-esaslar dahilinde yapılan mukayeseli incelemede; İnceleme konusu senette—— atfen atılmış imza ile —— ait mevcut mukayese imzaları arasında yapılan karşılaştırmada; başlangıç hareketlerinde, ara gramalarında kısmi benzerlikler ve bitiş hareketlerinde farklılıklar görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımındandeğerlendirildiğinde; inceleme konusu senetteki —– atfen atılmış imza mevcut mukayese imzalarına kıyasla —– eli ürünü olmadığı, takliden atılmış imza niteliğnde olduğu kanaatini bildirir rapordur” şeklinde belirlemeye yer verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, teknik inceleme esas evrak ve imza örnekleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde temin edilen rapor içeriği birlikte değerlendirildiğinde; davacın aleyhine başlatılan takipler nedeniyle, bu takibe esas senet üzerindeki imzanın davacıya ait olmaması nedeniyle davalılara ayrı ayrı borçlu olmadığı; davacının manevi zarara uğradığına dair dosya kapsamında delilin bulunmadığı, bu anlamda salt davanın kabulü ile borçlu bulunulmadığının tespitinin davacı lehine manevi tazminat verilmesi bakımından yeterli olmadığı, bu doğrultuda ispat yükünün de yerine getirilmesi gerektiği; benzer şekilde yapılan takiplerin kötüniyetle yapıldığına dair iddiayı ispatlar mahiyette delil ileri sürülmediği, dolayısıyla kötüniyet tazminatı şartlarının da oluşmadığı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile, davacının —– ödeme tarihli —– tutarlı senet nedeni ile davalılara borçlu bulunmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı ve manevi tazminat taleplerinin yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
a.)Davacının—- tutarlı senet nedeni ile davalılara borçlu bulunmadığının tespitine,
b.)Kötü niyet tazminatı talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine,
c.)Manevi tazminat talebinin REDDİNE,
2.Kabul edilen kısım yönünden alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 4.098,6‬0.-TL’den, dava açılırken yatırılan 475,46.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.623,14‬-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 475,46.-TL peşin harç, 31,40.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 506,86‬.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 156,40.-TL posta giderinin davada haklı çıktığı %75 haklılık oranına göre 117,30.-TL sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Bilirkişi ücreti ücreti olarak suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.000,00.-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 250,00.-TL sinin davacıdan, 750,00.-TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
6.Davalı ——tarafından yapılan 50,00.-TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %25 haklılık oranına göre 12,50.-TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın adı geçen davalı üzerinde bırakılmasına,
7.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili davacıya verilmesine,
8.Manevi tazminat yönünden red olunan Manevi tazminat yönünden davalılar kendilerini vekil ile temsil ettiklerinden AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili davalılara verilmesine,
9.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Banka Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ———– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.18/10/2022