Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/512 E. 2022/549 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/512 Esas
KARAR NO: 2022/549
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 21/11/2016
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından sigortalanan — adresinde bulunan —– tarihindeki elektrik voltaj dalgalanmaları ve pik akımlar nedeniyle kamera sisteminde hasar meydana geldiğini, müvekkil ile dava dışı— arasında —- tanzim edildiğini, zararın meydana geldiği tarihten önce kamera sisteminin kontrollerinin yapıldığını, sistemin arızasız olarak çalıştığının tespit edildiğini, aynı tarihte yurt genelinde elektrik kesintileri yaşandığını, oluşan hasar neticesinde zarar gören kamera parçalarının değiştirildiğini, ekspertiz raporuna göre belirlenen zarar miktarının müvekkili tarafından sigortalıya ödendiğini, müvekkilinin TTK md 1472 uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, hasar nedeniyle davalı aleyhine ——sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini savunarak; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin huzurdaki davada taraf sıfatının bulunmadığını, müvekkilinin tüketicilere enerji tedarik eden bir firma olduğunu, sigortalının bağlı bulunduğu dağıtım şirketinin——-Olduğunu,—– göre meydana gelen hasarın tazmini için —-günlük bir başvuru süresinin bulunduğunu, davacı tarafça elektrik kesintisi tarihinden yaklaşık —sonra rücu talebinde bulunulduğunu, müvekkili ile —–arasında akdedilen elektrik enerjisi satış —— müvekkili şirketin dava konusu hasardan sorumlu olmadığının açıkça belirtildiğini, talep olunan hasar miktarının fahiş olduğunu savunarak; davanın reddine ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın ilk olarak açıldığı——–sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıda belirtilen esas numarasına kaydı yapılmıştır.
Dava, sigortalıya yapılan ödemenin rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteminden ibarettir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu tüm dilekçeler, ibraz edilen tüm deliller, ——-Esas sayılı dosyası, poliçe ve hasar dosyası, sözleşmeler, emniyet araştırmaları, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir
—- dosyasının incelenmesinde; mahkememiz davacısı tarafından rücuen alacak istemiyle davalı aleyhine—asıl alacak, — işlemiş faiz olmak üzere toplam—-alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiziyle birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya —– tarihinde tebliğ edildiği; davalı tarafından —- tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediği, davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
— Tarafından düzenlenen —- incelenmesinde; poliçenin ——- tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalının —- Hayır olduğu, riziko adresinin —-adresi olduğu, faaliyet konusunun restaurant olduğu— tanzim tarihli zeyilname ile riziko adresinin —–olarak değiştirildiği, başlangıç tarihinin — tarihi olduğu, — tanzim tarihli zeyilname ile sigortalının —- değiştirildiği, davacı sigorta tarafından dava konusu hasara ilişkin olarak —- ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
—-Tarafından sunulan sözleşmelerin incelenmesinde; sözleşmelerin —-olduğu, — imza tarihli sözleşmede tüketici olarak —-yer aldığı, tebligat adresinin—– olduğu, başlangıç tarihinin —tarihi olduğu, bitiş tarihinin —- olduğu, sözleşmede sayaç adresi kısmının boş bırakıldığı, bila tarihli sözleşmede tüketici olarak ——– olduğu, sözleşmede başlangıç ve bitiş tarihleri ile sayaç adresinin belirtilmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen— tarihli raporda özetle; davalı ile——-Arasında düzenlenen sözleşme maddelerinde yaşanılan arızalardan dolayı tedarikçiden herhangi bir tazminat talebinde bulunulamayacağının belirtildiği, söz konusu arızanı yaşandığı tarihteki voltaj değerleri hakkında dosyada bilgi bulunmadığı, dava konusu hasarın bina elektrik tesisatı, topraklanmasından kaynaklanabileceği gibi malzeme kalitesi, işçiliği ya da montaj hatalarından da kaynaklanabileceği, davalının arızadan sorumlu tutulamayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak farklı bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; dava konusu kamere sistemi hasarının dağıtım şebekesinde meydana gelen gerilim dalgalanmaları ile pik değerleri olduğuna ilişkin somut teknik verilerin dosya kapsamında mevcut olmadığı, arızanın elektrik iç tesisatı sorunu, ——- cihazlardaki elektronik kartların ayıplı montaj/işçilik ve ekonomik ömürleri gibi nedenlerden kaynaklanabileceği, dava konusu hasarın kaynağının dağıtım şebekesinde meydana gelen gerilim dalgalanmaları ile pik değerleri olması durumunda aynı dağıtım noktasından beslenen dava konusu işyerindeki diğer elektrik/elektronik cihazlarda ve yine dava konusu işyeri ile aynı dağıtım şebekesinden beslenen diğer abonelere ait elektronik cihazlarda benzer sorunların bekleneceği, ancak dosya kapsamında hasarın gerçekleştiği tarihte benzer cihaz arızasına dair bir bilgi veya belgeye rastlanılmadığı, izah edilen hususlara istinaden dava konusu hasara yönelik olarak davalı şirketin ayıplı hizmetine veya kusuruna ilişkin dosya kapsamında herhangi bir somut teknik verinin bulunmadığı, tüm bunlarla birlikte hasarın gerçekleştiği — tarihine ilişkin olarak dava konusu hasarın gerçekleştiği —-adresindeki işyerine enerji sağlayan dağıtım şebekesine dair gerilim değerlerinin——-ilgili dağıtım şirketi tarafından dosyaya sunulması halinde ise daha somut değerlendirmelerin yapılabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, sigortalısına ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
TTK’Nun 1472. Maddesinin 1. Fıkrasında; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu madde hükmüne göre; sigorta şirketi, sigorta poliçesi hükümleri çerçevesinde ödeme yapmakla yükümlü olduğu tazminatı ödedikten sonra, bunu TTK’nın 1472. maddesi gereğince, rizikonun gerçekleşmesine neden olan kimseye rücu edebilir. Bunun dışında poliçede teminat dışında kalan hallerde yapılan ödemeler, lütuf ödemesi—- niteliğinde olup, bu ödemelerden dolayı sigortacının rücu davası açması mümkün değildir. Somut olayda, hasarın — tarihinde meydana geldiğinin belirtildiği, yapılan sigorta sözleşmesinde riziko adresinin —- adresi olarak belirtildiği, hasar tarihinden sonra — tarihinde düzenlenen zeyilname ile riziko adresinin—– olarak değiştirildiği, sigortalı ile davalı şirket arasında yapılan sözleşmede ise adresin —– adresi olarak belirtildiği, her ne kadar davacı tarafça elektrik satış sözleşmesinde belirtilen adresin sigortalı şirketin merkezine ait olduğu, işletme adresi olmadığı savunulmuş ise de, davalı şirket ile yapılan sözleşmede farklı bir adresin bildirilmediği, —tarafından düzenlenen ——- numaralın olmadığının, tekli numaraların olması gereken yerlerde tren yolu olduğunun tespit ediliği, bu hali ile meydana geldiği belirtilen hasarın poliçede belirtilen riziko adresinde gerçekleşmediği, bu nedenle hasarın teminat kapsamında olmadığı, davacı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin lütuf ödemesi——– olduğu, davacının rücu hakkına sahip olmadığı, davacı tarafından sigorta ilişkisi dışında alacağın temliki hükümlerine göre, hasar ile ilgili olarak, sigortalının üçüncü şahıslara karşı olan talep ve dava haklarını temlik aldığına ilişkin olarak herhangi bir iddiada bulunulmadığı gibi buna ilişkin olarak dosyaya herhangi bir belge de ibraz edilmediği anlaşılmakla; davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça, kötü niyet tazminatı isteminde bulunulmuş ise de, davacı yanın kötü niyeti sabit olmadığından, işbu istemin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere ——— gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Davacı yanın kötü niyeti sabit olmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3.Alınması gerekli 80,70.-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 102,01.-TL harçtan mahsubu ile artan bakiye 21,31.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7.Kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu.09/06/2022