Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/510 E. 2020/154 K. 14.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/510 Esas
KARAR NO: 2020/154
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/04/2018
KARAR TARİHİ: 14/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın ——- ile davalı asıl borçlu ——– müşterek borçlu müteselsil kefil ——arasında ———-imzalandığını, davalıların müvekkili banka ile aralarındaki sözleşmeye istinaden doğan borcunu ödememesi nedeniyle müvekkili banka tarafından davalılara —- Noterliği’nin ———-yevmiye no.lu ihtarname gönderilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapmadıklarını, bunun üzerine davalılar aleyhine———— İcra Müdürlüğü ——— Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından faiz ve faiz oranlarına itiraz edildiğini, asıl alacak yönünden herhangi bir itirazda bulunmadıklarından takibin asıl alacak yönünden devam ettiğini, yalnızca temerrüt faizi, ——— asıl alacağa işleyecek takip sonrası faiz yönünden takibin durduğunu, tüm bu nedenlerle davalıların haksız ve kötü niyetli olarak————- İcra Müdürlüğü’nün———- Esas sayılı dosyası nezdinde tüm faiz ve faiz oranına ilişkin itirazlarının iptali ile ———– asıl alacağa işleyecek faiz oranı ile —– temerrüt faizi, ——–bakımından takibin tüm ferileri ile birlikte devamına, davalıların toplam alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, Taraflar arasındaki —————– kaynaklandığı bildirilen alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik davalıların kısmi itirazının İİK.nun 67-1-2 maddesi uyarınca iptaline ilişkindir.
Davacının; ——— İcra Müdürlüğünün——– sayılı icra dosyası ile —— asıl alacak, —– temerrüt faizi, — — olmak üzere toplam ———- alacağın tahsili için ilamsız icra takibine başladığı, davalıların süresinde faiz ve faiz oranına itiraz ettiği ve davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından ————– Noterliği aracılığı ile çıkartılan ———-tarih ve — yevmiye sayılı ihtarnamenin davalılara ———- tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak bankacı bilirkişiden alınan ——tarihli raporda özetle; taraflar arasında——- tarihli——– akdedildiği ve davalıya ————–no.lu kredi kartı verilerek borcun doğduğu, davalı kredi kartı hamili/ borçluya davacı banka tarafından———- kart limiti tahsis edildiği, davalının diğer kredilerinin ödemelerinde yaşanan gecikmelerden dolayı iş bu kredi kartının da kat edildiği, hesap katından önceki asgari ödemelerin yapıldığı, ancak —–hesap katından sonra —— hesap kesim tarihli aylık hesap özetinde asgari tutar altı ödeme yaptığı, ————hesap kesim tarihli aylık hesap özetinde asgari ödemesini yapmadığı, davacı banka tarafından tüm krediler———- tarihi itibariyle kat edilerek davalıya ihtarname keşide edildiği, ihtarnamenin ——- tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen 3 gün mehil sonunda davalının —- tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, takip tarihi itibariyle — yayınlanan azami temerrüt faizi oranının yıllık ——-olarak belirlendiğini ve takip talebinde de——-oranında temerrüt faizi talep edildiği, talep edilen faiz oranının mevzuat ile uyumlu olduğunu, davacı bankanın ——– takip tarihi itibariyle davalıdan asıl alacak ——temerrüt faizi ——— olmak üzere toplam ——— talep edebileceği, davacı bankanın davalıdan ——— asıl alacak üzerinden 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun faize ilişkin hükmüyle bağlantılı olarak; takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar ————aylık dönemler halinde yayınlanmakta olan gecikme faiz oranlarını aşmamak kaydıyla temerrüt faizi ve faizin gelir vergisini isteyebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiş, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla hüküm kurulurken dikkate alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça davalıya kullandırılan kredi kartı nedeniyle doğan borcun asıl borçlu ——— müşterek borçlu müteselsil kefil ——— tarafından ödenmediğinden bahisle itirazın iptalinin talep edildiği, davalılar tarafından davaya cevap verilmeyerek davanın inkar edildiği, taraflar arasında ——- tarihli ———– akdedildiği, davalı——–bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığı, dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, bu hali ile bilirkişi raporundaki hesaplamalar ve kısmi itiraz nedeniyle takibin kesinleşen kalemleri dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalıların —— İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı dosyasına yaptıkları faiz ve faiz oranlarına yönelik itirazlarının ayrı ayrı İPTALİ ile takibin kesinleşen kalemleriyle beraber 39,15 TL işlemiş faiz olmak üzere kaldığı yerden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden sonra 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun faize ilişkin hükümlerine istinaden —————- aylık dönemler halinde yayınlanmakta olan gecikme faiz oranlarını aşmamak kaydıyla temerrüt faizi uygulanmasına,
2- Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Alınması gereken 54,40 TL maktu karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafça iş bu dava için yatırılan 5,20 TL vekalet harcı, 150,00 TL bilirkişi ücreti ile 144,50 TL tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 299,70 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/2 madde hükmü gereğince davacı yararına belirlenen 39,15 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda dava değeri itibariyle Kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 14/01/2020