Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/496 E. 2022/971 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/496 Esas
KARAR NO: 2022/971
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 26/04/2018
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan tazminat (ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– sevk ve idaresindeki —– plakalı aracı ile —– istikametine seyir halinde iken —– mevkiine geldiği esnada benzininin bitmesi sebebi ile yavaşladığı, bu esnada aynı yönde seyir halinde bulunan sürücü —–sevk ve idaresindeki —— sorumluluğunda bulunan —– plakalı aracın arkadan çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen kaza neticesinde araçta yolcu konumunda bulunan müvekkili —- yaralandığı, bedensel güç kaybına uğradığı, kazanın oluşumunda —– plakalı araç sürücüsü ——- 2918 sayılı KTK’nun; Madde 84/d “Arkadan çarpma,” kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu, davacı müvekkilinin kazada ağır yaralandığı,—- tedavisinin yapıldığı, —–kapsamında sorumluluğundaki ——- plaka sayılı araç ile meydana gelen kazada davacı müvekkilinin uğramış olduğu zararlardan kusuru oranında sorumlu olduğu, iş bu kaza nedeni ile müvekkilinin uğramış olduğu geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının hesaplanarak tarafımıza ödeme yapılması talebi ile sigorta şirketlerine başvuru yapıldığı, zararlarının karşılanması talebi ile müvekkilinin uğramış olduğu zararın tespiti için gerekli tüm belgelerle birlikte sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvurunun üzerinden 15 gün geçmiş olmasına rağmen davalı sigorta tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacı müvekkilinin yaralanmasından dolayı dosyanın aktüer bilirkişisine gönderilerek müvekkilinin geçici ve daimi iş göremezlik tazminatının hesaplanmasını ile müvekkilinin iş göremezlik zararının emsal ücret üzerinden hesaplanmasını talep olduklarını,——— kararlarına göre, tazminat hesabına esas kazançlar belirlenirken, olay tarihinden hüküm tarihine kadar bilinen tüm (emsâl) kazanç unsurlarının hesaplamada gözetilmesi; “işlemiş-işleyecek dönem” ayrımı yapılması; işleyecek dönem kazançlarının, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan benzer (emsâl) kazanç unsuru birim alınarak, her yıl için %10 artıılıp %10 iskonto edilmesi, pasif dönem zararının da aynı biçimde hesaplanmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle; davanın kabulünü, trafik kazası sebebiyle oluşan bedensel zarar nedeniyle, 6100 sayılı HMK’nın 107. maddesine göre fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik —— daimi iş göremezlik ve—–geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam —- maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile davalı sigorta şirketlinden tahsilini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazası anılan zamanaşımı süreleri geçtikten çok sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddi gerekeceği, davacı tarafça zararın tespiti açısından gerekli olan tüm evraklar müvekkili şirkete iletilmeediği, işbu evrakların eksik olması sebebiyle müvekkili şirkete herhangi bir tespit yapılamadığı, davacı tarafından yapılmış geçerli bir başvuru söz konusu olmadığı, ikame edilen davada anılan dava şartına haiz olmadığından ötürü, ilgili davanın başkaca hiçbir incelemeye gerek duyulmaksızın reddinin gerekeceği, müvekkili şirketin, — maddesi ve ——–uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınrlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan ve sözde maluliyet oranlarını gösterdiği ileri sürülen raporların, yargılama neticesinde müvekkili şirket aleyhine verilecek olası bir hükme esas teşkil etmesi hukuken mümkün olmadığı, müvekkili şirketin poliçe dahilinde davacının geçici iş göremezlik giderlerinden sorumlu olmadığı, somut olayda, davacının davaya konu kaza nedeni ile uğradığı bedeni zarara ilişkin tüm sağlık hizmet bedelleri kaza tarihi itibariyle ——-tarafından karşılanacağı, davacının kaza yapan araçta hatır için karşılıksız taşındığından müvekkili şirket aleyhine tazminat hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olacağı, mahkemece davacı tarafın haklılığı kabul edilse dahi hem hatır taşıması hem de kusur oranları bakımından ciddi oranda indirim yapılması gerektiğinin, kabul anlamına gelmemekle beraber, bir an için davanın haklı olduğu varsayılsa bile, müvekkili şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, aleyhlerine hüküm kurulması halinde müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceği, açıklanan nedenlerle; aleyhlerine hüküm kurulacak olması halinde —– tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkili şirketin sorumluluğundan tenziline, kusur durumunun tespiti için —– rapor alınmasına, davacının maluliyet oranının tespiti için ——rapor alınmasına, tazminat oranı ve miktarının tespiti için, yukarıdaki hususlar tamamlandığında ———kayıtlı aktüer bilirkişiden rapor alınarak gerçek zararın tespit ettirilmesine, taraflarınca davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, haksız eylem (trafik kazası) nedeniyle uğranıldığı iddia edilen maddi zararın tazminine yönelik belirsiz alacak mahiyetinde tazminat davasıdır.
Davacı vekili özetle, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu araç ile bir başka aracın karıştığı kaza neticesinde bedensel zararın oluştuğunu belirterek —— plakalı aracın kusuru oranında davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu olduğunu, yapılan başvurunun olumlu neticelenmediğini, aktüer bilirkişi marifetiyle müvekkili davacının tazminat kalemlerinin belirleneceğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Bu doğrultuda Mahkememizce, ilgili poliçe, hasar dosyası ve ——birimlerine müzekkere yazılarak cevap yazıları dosyamız arasına alınmış; davacı asilin maluliyet raporunun temini bakımından —— sevkine karar verilmiştir. Davacı asilin naip mahkeme tarafından ——- tarihinde alınan beyanında, —– oturduğunu, raporun—– alınmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Darıca ———- Raporu temin edilmiştir.
Dosya, —-tarihli celse ara kararı ile —–sevk edilerek —— tarihli trafik kazası nedeni ile kaza tarihinde yürürlülükte olan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre davacının maluliyet oranının tespiti ile davacının maluliyetinde gelişen bir durum olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesi istenilmiş; ——– tarihli raporuna göre,
“(…) Kişi hakkında mütalaa düzenlenebilmesi için;
1.Kişinin olay tarihli grafileri, dosya konusu sağlık şikayetleri ile ilgili tüm——- mümkün olduğu takdirde dijital ortamda ——– tüm tıbbi evrakının, yatış dosyaları ve ameliyat raporlarının teminen gönderilmesi,
2.Kişinin dosyasına ekli ———- olması nedeni ile içeriğinin yeniden gönderilmesi,
3.Kişinin bir üniversite veya eğitim ve araştırma hastanesi ortopedi birimine sevki sağlanarak son durumunu gösterir yeni yaptırılacak; sağ ve sol taraf mukayeseli ekstremite uzunlukları, çevreleri, eklem açıklıklarını dereceleri ile belirtir, nötral sıfır metoduna göre ayrıntılı muayenesi ile yeni çekilecek dirsek ve el bileği eklemlerini içine alan ön kol grafilerinin mümkün olduğu takdirde dijital ortamda ——– düzenlenecek raporları ile birlikte teminen gönderilmesi” gerektiği belirtilerek evrak geri çevrilmiştir.
Mahkememizce belirtilen eksikliklerin giderilmesi için önce —— müzekkere yazılmış; daha sonra — tarihli davacı vekili beyanına göre aynı müzekker——davacı vekiline elden takip yetkisi verilmiştir.
—- tarafından davacı asile randevu tarihi oluşturulduğu, ancak hastanenin—— tarihli yazısına göre, hastanın randevu gününde hazır bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce —– tarihli karar ile belirtilen eksikliği gidermek üzere hastaneye başvuru yapılmasını sağlamak için davacı vekiline bir aylık kesin süre verilmiş, ilgili yazı içeriği muhtıra şeklinde davacı asile de tebliğ edilmiştir. Celse arasında davacı vekilince müvekkilinin istirahat raporu sunularak eksikliğin bu nedenle giderilemediği hususunda yazılı beyanda bulunuştur. Bu sefer —– tarihli celsede aynı şekilde, davacı vekiline müvekkilinin —– ön raporunda belirtilen tetkikleri yaptırmak üzere —— müracaatını sağlamak üzere 1 aylık kesin süre verilmesine, aksi takdirde maluliyet raporu almaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına karar verilmiştir.
Davacı vekilince —– tarihli dilekçe ile son kez süre verilmesinin istenildiği anlaşılmıştır.
Benzer mahiyetteki uyuşmazlıklarda, kusur durumu belirlendikten hemen sonra yahut kusur durumu için dosyanın gönderilmesi ile eş zamanlı olarak, zarar gördüğü iddia olunan davacı/davacıların maluliyet oranlarının tespiti bakımından dosyanın, —–yahut adli tıp anabilim dalı olan bir üniversitesi hastanesine gönderilerek heyet raporu alınması gerekir.
Kaza tarihi,
– 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü,
– 11.10.2008-01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği,
– 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği,
– 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik,
– 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir ———-
Kusur ve maluliyet tespitleri netleştikten sonra dosya tazminat kalemleri hesabı bakımından, tazminat ve aktüerya hesabı uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek davacı/davacıların talep edebileceği tazminat miktarının tespiti talep edilir.
6100 sayılı Yasanın “Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller” başlıklı 266 ncı maddesine göre, mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bu doğrultuda bilirkişi incelemesine esas rapor, tetkik ve davacı tarafça yerine getirilmesi gerekli iş ve işlemler davacı taraf bakımından ispat faaliyetine dair bir külfettir. Verilen kesin süreye rağmen keyfi olarak yahut makul bir gerekçe göstermeksizin yerine getirilmemesinin sonucu ispat faaliyetinin yerine getirilmemesi, bir başka deyişle iddianın ispat edilememesidir.
Bu bilgiler ışığında, davacı tarafa iki celse üst üste kesin süre verilerek maluliyete esas raporun tanzimi bakımından muayene olunması için süre verilmiş ve ihtarda bulunulmuş olmasına rağmen, usule dair bu külfete katlanılmamış, süresi içinde ve gereği gibi işlem yapılmamıştır. Bu nedenle maluliyet raporu almaktan vazgeçmiş sayılan davacının davasının sübut bulmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Sübut bulmayan DAVANIN REDDİNE,
2.-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 44,80-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6.-Kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, Tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde —— nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.
24/11/2022