Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/489 E. 2019/1205 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/489 Esas
KARAR NO: 2019/1205
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 25/04/2018
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına kayıtlı —-1 plakalı araç ile — mevkiinde seyir halindeyken davalılardan — adına kayıtlı olan sevk ve idaresindeki—- plakalı aracın çarpışması sonucu — tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, ortaya çıkan hasar sebebiyle müvekkiline ait aracın değer kaybına uğradığını, müvekkilinin aracında meydana gelen — TL tutarında değer kaybı,—TL tutarındaki ekspertiz ücreti, – TL tutarındaki hizmet bedeli, – TL tutarındaki kargo ücreti—- TL tutarındaki baro pulu ve — TL tutarındaki vekalet suret harcının tahsili için davalılar hakkında İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün— esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı/borçlular tarafından takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini beyanla, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin sonradan mağdur olmaması adına davalı yan üzerine araç vaar ise kaydı üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir şerhinin işlenmesine, davanın kabulüne, İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün—- esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalıların itirazları haksız ve kötüniyetli olduğundan alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen— plakalı aracın müvekkili şirket—-tarihleri arasında geçerli olmak üzere —- nolu Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, kazanın ve iddia edilen hasarın meydana gelmesinde araçların kusur durumları ile araçtaki hasar tutarının ve değer kaybının, ekte sunduğumuz Genel Şartlarla belirlenen kriterlere göre hesaplanmak üzere dosyanın bilirkişiye gönderilmesine, aracın dava konusu kazadan önceki hasarlarının tespitine, icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, dava açılmasına müvekkili şirket tarafından sebebiyet verilmediğinden yargılama gideri yahut vekalet ücreti yönünden aleyhimizde hüküm kurulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar —- usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı zararının tahsili istemi ile başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, davacı tarafça sunulan dava öncesinde değer kaybı talebine ilişkin olarak düzenlenen başvuru dilekçesinde davalı kaşesi ve imza olmamakla birlikte hasar dosyası içinde başvuru dilekçesi olduğu, dolayısıyla dava şartlarının mevcut olduğu anlaşılmış, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Kazaya neden olduğu ileri sürülen aracın trafik sigorta poliçesinin, kaza tarihini de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği görülmüştür.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde, sürücüler tarafından düzenlendiği görülmüştür.
Kazaya ilişkin hasar dosyası davalı sigorta şirketinden celp edilmiş ve incelenmiştir
Tarafların iddia ve savunmaları ile getirtilen hasar dosyası kapsamı birarada değerlendirilerek davacı tarafın talep edebileceği bir tazminat olup olmadığı ve varsa miktarının tespitiyle olaydaki kusur durumunun belirlenmesi bakımından bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi —- tarafından hazırlanan raporda özetle, davalıya sigortalı araç sürücüsü davalı —- seyir halinde iken dikkatini yola vermediği, — karayolunda seyir halinde olan mevcut trafiğin seyir durumunu dikkate almadığı, kontrolsüz şekilde yola katılarak dava konusu aracın çamurluk kısmına çarpıp olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d, 84/j (manevraları düzenleyen genel şartlara uymama) 56/1-a (şerit izleme, gelen trafikle karşılaşma, araçlar arasındaki mesafe, yavaş sürme ve geçiş kolaylığı sağlamak) maddelerini ihlal ettiği, dikkatsiz ve özensiz davranışlardan dolayı %100 kusurlu olduğu, davacıya ait araç sürücüsünün —- karayolunu takiben seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde istikametine göre sağ taraftan katılım yolundan gelerek yola katılmaya çalışan ve aracın sağ yan arka çamurluk kısmına çarpan davalı tarafa sigortalı aracın çarpması nedeniyle karıştığı olayda araçların hasar durumu ve olay yeri fotoğrafları da dikkate alındığında kusursuz olduğu, olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, —- plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, “Karayolları Motorlu Araçlar Z.M.S. Sigortası Genel Şartları” tebliği ekinde yer alan tablo kullanılarak yapılan hesaplamada;—- plaka sayılı—–model aracında meydana gelen değer kaybı tutarı — TL hesaplanmış olup, kusur oranına göre değer kaybının:[(– TL Değer Kaybı) x %100 kusur oranı] = – TL olabileceği,
Yargıtay -. Hukuk Dairesi Emsal Kararlarına göre hesaplamada; Davacı tarafın —- marka/tip, — model aracında oluşan değer kaybı için davaya konu ettiği toplam değer kaybı tutarı (Aracın serbest piyasa koşullannda dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark) kaza tarihi itibariyle [(— TL Değer Kaybı) x %100 kusur oranı] = — TL olabileceği. bildirilmiştir.
Davacı vekili davalılar – ile İstanbul Anadolu – Asliye Hukuk Mahkemesinin — E. Sayılı dosyasına — TL ödenmesi karşılığında anlaştıklarını bildirmişlerdir. Davalılar — davacı vekili hesabına 1.000,00— TL ödendiğine dair havale dekontu ile sulh protokolünü dosyaya sunmuşlardır.
2918 Sayılı KTK’nin 91-101.maddelerinde ZMSS düzenlenmiştir. ZMSS, motorlu bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3.kişilere karşı olan sorumluluğunu —-limitlerle sigortalamaktadır. Hasar veren aracın trafik sigortacısı, işletenin 2918 sayılı KTK.nun 85/1. madde hükmünde yazılı hukuki sorumluluğunu aynı Kanun’nun 91/1. maddesi uyarınca üstlenmiş olup, gerek 85/1. madde hükmü, gerekse zorunlu trafik sigortası poliçesi genel şartları gereğince, ölüm veya cismani zararlar yanında bir şeyin zarara uğraması halinin teminat kapsamında olduğunu öngörmüş bulunmaktadır. Dolayısıyla, aracın uğradığı hasar, değer kaybı doğrudan zararlar olup teminat kapsamındadır.
Bu açıklamalar ışığında eldeki dosyaya baktığımızda; Davalı sigorta şirketi yöününden, —hasar dosyası, onarım dosyası, bilirkişi incelemesi trafik kaza tutanağı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde — gününde davalı sigorta şirketinin – sigortacısı olduğu — plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olarak davacıya ait — plakalı araca çarpması neticesinde davacının aracında maddi hasar meydana geldiği ve bu kaza nedeni ile araçta değer kaybının meydana geldiği, bu değer kaybı zararının dolaylı değil gerçek zarar niteliğinde olduğu ve yukarıda açıklanan ilkeler kapsamında davalı tarafından düzenlenen sigorta poliçesi kapsamında olması nedeni ile davalı sigorta şirketinin oluşan bu zarardan dolayı sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu trafik kazasının —-tarihinden sonra meydana geldiği dolayısıyla genel şartlarda yer alan hesaplama formülüne göre davacı zararının—- TL hesaplanmış ise de taleple bağlı kalınarak — TL üzerinden davacı talebi kabul edilmiştir. Davacı vekilin dosyaya sunduğu davalı şirkete başvuruya ilişkin teslim belgesinin — tarihli olduğu, icra takibinin ise — tarihinde başlatıldığı dolayısıyla davalı sigorta şirketinin takipten önce temerrüde düşürülmediği anlaşılmakla işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Diğer yandan davacı icra takibinde asıl alacak ile birlikte ekspertiz ücretini, hizmet bedelini, vekalet suret harcını talep etmiş ise de eksper ücreti olarak ödenen bedel niteliği itibariyle delil tespiti masrafı kapsamında olduğundan bu iş için yapılan masrafın dava konusu bedel içinde değil, yargılama giderleri kapsamında olduğu, nitekim yerleşik Yargıtay içtihatlarında da eksper ücretlerinin yargılama giderleri arasında sayılacağı belirtilmiş olup, davacı tarafça yargılama gideri kapsamında değil de asıl alacak içinde istenmiş olması niteliğini değiştirmeyecek olup, davacının bu talebi mahkememizce yargılama gideri olarak kabul edilmiştir. Davacı vekili hizmet bedeli olarak —TL talep etmiş ise de hizmet bedeline ilişkin fatura sunulmadığı gibi hizmet bedeline ilişkin herhangi bir açıklamada da bulunmamıştır dolayısıyla hizmet bedeline ilişkin talebi yerinde görülmemiştir. Davacının vekalet suret harcına ilişkin talebi HMK 323/1-h maddesi kapsamında değerlendirilerek yerinde görülmüştür. Davacı vekilin icra takibinde “diğer” olarak talep ettiği — TL’ye ilişkin hiçbir belge ve açıklama yapmaması nedeniyle yerinde görülmemiştir. Davacı yanın değer kaybı talebinde haklı olduğu, davalı sigortanın trafik sigorta poliçesi kapsamında davalı sürücünün kusuru oranında — TL değer kaybı tazminatı ödemekle yükümlü olduğu, davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, bunun yanında alacağın likid olmadığı, yargılama ile belirlendiği davacının icra inkar tazminatı talebinde haklı olmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Diğer davalılar— Yönünden; yargılama sırasında dosyaya sulh protokolünün sunulduğu, davacı vekili hesabına — TL ödendiğine dair havale dekontunun sunulduğu görülmüştür. HMK’nın 315/1. Madde ve fıkrasında “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesine göre sulhun kesin hüküm gibi sonuç doğurduğu da dikkate alınarak sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar—- hakkında SULH NEDENİYLE KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davalı —– — YÖNÜNDEN; DAVANIN KABULÜ ile, Davalının İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğünün — esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile, Takibin — TL asıl alacak ile, buna takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz üzerinden DEVAMINA, Ekspertiz ücretine, hizmet bedeline ve vekalet suret harcına ilişkin taleplerin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine,
İşlemiş faize yönelik talebin REDDİNE,
3-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
KARAR HARCI
4-Alınması gerekli 102,46 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 38,93 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 63,53 TL nin davalı —- tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 1.500,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre red edilen miktar için davalı —-vekili için taktir olunan 271,63 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —-verilmesine,
7-Davacı ile Davalılar—— yönünden sulh olunduğu ve vekalet ücreti ile masraf talep edilmediğinden vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
8-Davacı tarafından dava açılırken 35,90 TL Başvurma harcı, 5.20 TL Vekalet harcı, 38,93 Peşin harç olmak üzere toplam 80,03 TL’nin davalı—- alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından sarfedilen 205,71 TL Ekspertiz ücreti, 4,60 TL vekalet suret harcı, 650,00 TL bilirkişi ücreti ve 182,10 TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.042,31 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 882,52 TL’nin davalı —–alınarak davacıya verilmesine, kalan 159,79 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, dava değeri dikkate alındığında kesin olmak üzere karar verildi. 12/12/2019