Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/48 E. 2022/78 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/48 Esas
KARAR NO: 2022/78
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/01/2018
KARŞI DAVA TARİHİ: 08/02/2018
BİRLEŞEN —- MAHKEMESİ —- SAYILI DOSYASI
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 30/01/2018
KARAR TARİHİ: 03/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl ve Karşı Davada;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ——– imzalandığını, müvekkilinin üstlendiği işleri eksiksiz ve ayıpsız olarak davalıya teslim ettiğini, işin bitimi neticesinden davalı tarafça — beyanda bulunarak alt yüklenici dosyasının kapatılmasının talep edildiğini, iş —– tarihinde teslim edilmesine rağmen davalının son hakediş konusunda davalının ödeme yapmadığını, sözleşme kapsamında davalıya süreli teminat mektubu verildiğini, sözleşme kapsamında yapılan iş karşılığında — tutarının ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalının ödemelerin büyük kısmını gerçekleştirdiğini, ancak —tutarın müvekkiline ödenmediğini belirterek; —–dava tarihinden itibaren işleyecek —-maddesi uyarınca —– faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında—- götürü bedel sözleşme imzalandığını, müvekkilinin işveren davacının ise yüklenici olduğunu—- belirlendiğini, —-zaman yapılacağının belirtildiğini, — uygulaması yapılabileceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmede davacı hakedişinden — —– kesinti yapılacağının düzenlendiğini, bu masrafların tamamının müvekkilince ödendiğini, işin geçici ve kesin kabulü yapılmadığından davacının talepte bulunamayacağını, davacı alacağının muaccel hale gelmediğini, davacının yapmakla yükümlü olduğu bir kısım işlerin davacı tarafından yapılmadığını, —- ibaret işin sözleşme dışı başka firmalara yaptırıldığını, bu işlerin bedelinin — olduğu, davacı hakedişinden mahsubunun gerektiğini, müvekkilinin aynı zamanda davacı tarafından ödenmesi gereken —- ödediğini, bunların da davacı hakedişinden mahsubunun gerektiğini, davacı tarafından bir çok imalatın hatalı ve ayıplı yapıldığını, bu nedenle sözleşme bedelinin —- kesintisinin davacı hakedişinden mahsubu gerektiğini, anılan tutarların toplamının—olduğunu, müvekkili tarafından davacı yana — ödeme yapıldığını, davacı tarafın ise toplam hakediş bedelinin — olduğunu beyan ettiğini, buna göre yapılan ödemeler ve mahsubu gereken tutar dikkate alındığında müvekkilinin —alacaklı olduğunu, — işe başlama ve iş bitiş tarihlerinin düzenlendiğini, buna göre davacının— tarihinde işe başlayıp — tarihinde işi sözleşmede belirtilen şartlara uygun olarak teslim etmesi gerektiğini, işin süresinde teslim edilmemesi halinde ——günü için sözleşme bedelinin —-kadar gecikme cezası ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacı tarafın dava dilekçesinde işin —tarihinde teslim edildiğinin beyan edildiğini, ancak işin eksik ve ayıplı olarak — tarihinde bitirildiğini, otelin işbu tarihte açılışının yapıldığını, davacının beyan ettiği tarih dikkate alınsa bile davacının —gecikmesinin olduğunu belirterek; şimdilik –gecikme tazminatının—- itibaren işleyecek faiziyle birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen —- Dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında —– bedel sözleşme imzalandığını, müvekkilinin üstlendiği işleri eksiksiz ve ayıpsız olarak davalıya teslim ettiğini, işin bitimi neticesinden davalı tarafça—- beyanda bulunarak alt yüklenici dosyasının kapatılmasının talep edildiğini, davalı yana —— kadar geçerli teminat mektubu verildiğini, işin tamamlanmasına rağmen teminat mektubunun iade edilmediğini, müvekkilinin davalı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek; müvekkilinin davalı yana borçlu olmadığının tespitine ve —–bedelli kesin teminat mektubunun iadesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dosyanın —– sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında —- sözleşme imzalandığını, işin kesin kabulünün yapılmadığını, müvekkilinin cezai şart alacağı haricinde davacından — alacağı olduğunu, işteki gecikme nedeniyle — gecikme cezası alacağının bulunduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye hakediş bedelinin tahsiline; karşı dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağına; birleşen dava ise, eser sözleşmesi kapsamında verilen teminat mektubu nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz edilen tüm deliller, taraflar arasındaki —- kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde dinlenilen davacı tanığı —-; “Ben davacı şirkette saha teknikeri olarak çalışmaktayım, dava konusu inşaatın olduğu dönemde de çalışıyordum, tam olarak işe ne zaman başladığımızı hatırlamıyorum, ancak —– işi yaptık. Proje olarak binanın sadece üst katları onaylanmıştı, ——— işine başladık, —- sonunda zeminler dahil işi bitirdik, —-projesi vardı, bunun projesi değişti, bu nedenle zeminlerde değişiklikler oldu, bunların bitimini bekledik, daha sonra değişiklikler nedeni ile kot farkları oluştu, bunlarında giderilmesini bekledik, projede ilk başta binaların — ancak bunu ——olacak şekilde değiştirdiler, bu nedenle de beklememiz oldu, gecikmeler maillerle karşı tarafa bildirilmiştir, karşı tarafın gecikmelerden haberi vardır, hatta maillerde karşı tarafa gecikmeye sebebiyet veren hususların bir an önce giderilmesi talep edilmiş, işlerin gecikmeye sebebiyet verildiği hususu bildirilmiştir, proje olarak bahsettiğim — cephe giydirme işine ilişkin projedir, bu projeyi, davalı taraf çizdi. Biz işi bitirdikten sonra ben ve mimarımız ile karşı tarafın —- ve —– birlikte sahayı gezdik, incelemeler sonucu gerekli notlarımızı aldık, yapılan eksiklikler mail yolu ile karşı tarafada bildirildi, daha sonra biz bu eksiklikleri tamamladık, ancak karşı taraf diğer işleri ileri sürerek teslim almadı, eksiklikler mailden bildirildikten yaklaşık —- sonra işe başladık, eksiklikler de silikon eksikliği, yangın kapısını takılmamasından kaynaklanan eksiklikler gibi ufak eksikliklerdir, yoksa ——-dökülmeki gibi bir durum söz konusu değildir.” beyanında bulunmuş ve işbu beyanını imzası ile tevsik etmiştir.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde dinlenilen davacı tanığı —; “Ben —-olarak çalışıyorum, dava konusu inşaatın olduğu zamanda çalışmaktaydım, —sonlarına doğru başladı,—- yılı — ayı sonunda bitirdik, biz —-kadar olan imalatları tamamladık, ancak davalı tarafın — olmadığından zemin kata ilişkin imalatları tamamlayamadık, bizi orda durdurdular, yaklaşık bir ay kadar bekledik, daha sonra zemin kattaki imalatlara başladık, ancak zeminin peyzajı yapılmadığından işi yine tamamlayamadık, daha sonra —- yapılınca bütün işleri tamamladık, karşı taraf en son — açılmasından önce eksik kalan bazı hususları bildirdi, bizde onları tamamladık, davalı tarafın gecikmelerden haberi vardı, normalde şantiyelerde işi bitirmek için bize baskı yaparlar ancak bu işte biz karşı tarafa baskı yapıyorduk, zemin kata ilişkin eksiklikler nedeni ile süreç uzadı, iki bloğu birbirine —— ilişkin proje daha sonra sözleşmedekinden farklı olarak değiştirildi, buna ilişkin projeyide zemin katlara ilişkin projelerle birlikte geç teslim ettiler, biz sahayı düzenli olarak geziyorduk, karşı tarafta eksik gördüğü hususları bize bildiriyordu, en son karşı taraftan bir liste geldi, o listeye göre biz eksiklikleri tamamladık, bunların arasında kusurlu kısımlar olduğu gibi daha önce tamamlanıp, sonradan diğer taşeronlar tarafından zarar verilen işlerde vardı.” beyanında bulunmuş ve işbu beyanını imzası ile tevsik etmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen——-işi raporunda özetle; asıl dava yönünden, sözleşmeye göre yüklenicinin son hakediş bedelini isteyebilmesi için geçici ve kesin kabulün yapılmasına bağlı olduğu, dosya içerisinde taraflar arasında geçici ve kesin kabul yapıldığına ilişkin bir tutanak bulunmadığı, işveren tarafından imalatın eksik ve yapılı yapıldığı iddia edildiği, imalatın eksiksiz ve ayıpsız olarak yapıldığının davacı tarafça ispat edilemediği, davacının —- alacağını davalıdan talep edemeyeceği, karşı dava yönünden, karşı davacının talep edebileceği cezai şart bedelinin —– olarak hesaplandığı, birleşen dava yönünden ise, teminat mektubunun vadesinin geçmiş olması nedeniyle bedelsiz kaldığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı yanın itirazları doğrultusundan bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli ek raporda özetle; asıl dava bakımından, davacının dava tarihi itibariyle davalıdan — bakiye alacağının bulunduğu, karşı dava bakımından, karşı davacının —– alacağının bulunduğu, birleşen dava yönünden ise, teminat mektubunun süresinin dolması ile geçersiz hale geldiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı yanın itirazları doğrultusunda yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; asıl dava bakımından, davacının —-hakediş alacağının olduğu, karşı dava bakımından, işin süresinde tamamlanamaması, gecikmenin işverenden kaynaklanması sebebi ile gecikme cezası uygulanmasının yerinde olmadığı, birleşen dava yönünden, teminat mektuplarının davacı tarafa iade edilmesi gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporları arasında çelişki oluşması nedeniyle yeni bir bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; davacının — alacağının bulunduğu, gecikmelerin davalı işverenden kaynaklandığı, gecikme cezası isteminin yerinde olmadığı, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde talep edilebilecek cezai şartın —–olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; asıl davada davacı tarafça, sözleşmeden kaynaklı bakiye hakediş alacağının tahsilinin talep edildiği; davalı tarafça, davacının hakedişlerinden yapılan kesintiler ve üçüncü kişilere yaptırılan işler nedeniyle davacının alacağının bulunmadığının savunulduğu; karşı davada, işlerdeki gecikme nedeniyle sözleşme gereği gecikme cezasının talep edildiği; karşı davalı tarafından, gecikmenin davalı/karşı davacı taraftan kaynaklandığı savunularak karşı davanın reddinin talep edildiği; birleşen davada ise, verilen teminat mektubu nedeniyle borçlu olunmadığının ve mektubun iadesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Asıl dava yönünden; taraflar arasında götürü bedel eser sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Asıl davada, davacı taraf ödenmeyen hakediş bedelinin tahsilini talep etmekte; davalı taraf ise, sözleşme gereği yapılan kesintiler nedeniyle davacının bakiye alacağının bulunmadığını savunmaktadır. Bu durumda davalı yanın, davacı hakedişlerinden yaptığı kesintilerin haklı nedene dayandığını ispat etmesi gerekmektedir. Davalı taraf, davacı hakedişinden dava dışı firmalara yaptırılan işler nedeniyle — davacı tarafından ödenmesi gereken —–göre belirlenen — olarak açıklandığı görülmüştür. Dava dışı üçüncü kişilere yaptırılan işler bakımından yapılan —- tutarlı kesinti yönünden, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere, tanık beyanlarına, mail yazışmalarına ve —–kayıtlarına göre davacının işi tamamladığı, üçüncü kişilere yaptırıldığı belirtilen işlerin sözleşme kapsamında olan ve davacı yükümlülüğünde olan hangi işlere ilişkin olduğuna dair dosyada somut herhangi bir delilin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenlerle, işbu kesinti yerinde değildir. Yine —– tutarlı nefaset kesintisi yönünden, hangi hatalı ya da ayıplı işler nedeniyle nefaset kesintisi uygulandığı hususunda dosya kapsamında yeterli herhangi bir delil bulunmamaktadır. Sözleşmeye göre de davalı yanın geçici kabul sonrası davacı yana ek süre vermesi gerekirken, doğrudan nefaset kesintisi uygulanması da yerinde değildir. —-davacı hakedişinden —–yapılabileceği belirtilmiş ise de; anılan düzenleme davalı yana doğrudan kesinti yapma hakkı vermemekte, belirtilen kalemler yönünden herhangi bir masrafın davalı tarafından yapılması halinde kesinti yapma hakkı tanımaktadır. Ancak dosya kapsamında, belirtilen kalemler yönünden davalı tarafından ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir delil bulunmamaktadır. Yine davalı tarafından ödendiği belirtilen ——-cezasına ilişkin olarak da, yapılan ödemelere dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Anılan nedenlerle, davacı hakedişinden yapılan kesintilerin yerinde olmadığı anlaşılmakla; asıl dava yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Karşı dava yönünden; karşı davacı tarafından, işin geç teslim edildiği savunularak —- göre gecikme cezasının karşı davalıdan tahsilinin talep edildiği; karşı davalı tarafından ise, işlerdeki gecikmenin karşı davacıdan kaynaklandığı savunulmuştur. Taraflar arasında yapılan sözleşmede işe başlama tarihi — olarak, işi bitirme tarihi ise — tarihi olarak belirlenmiştir. Buna göre işin süresi —- olmaktadır. Ancak karşı davalı yüklenicinin işe başlayabilmesi için karşı davacı işveren tarafından yer tesliminin usulüne uygun olarak yapılması gerekmektedir. Dosyaya sunulan yer teslim tutanağına göre karşı davacı tarafından — tarihinde yer teslimi yapılmıştır. Bu nedenle işin başlangıç tarihinin işbu tarih olacaktır. Buna göre işin teslim tarihi ise,—- tarihi olmaktadır. Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler, mail yazışmaları, tanık beyanları ve davalı yanın — yaptığı bildirim dikkate alındığından işin —- tarihinde bitirildiği anlaşılmaktadır. Buna göre işin bitirilmesinde —- gecikme olduğu görülmektedir. Ancak dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler, mail yazışmaları ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde, işteki gecikmenin diğer taşeronların işlerinden ve karşı davacı işverenin onay beklemesi nedeniyle proje kaynaklı gecikmelerden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle karşı davacının gecikme nedeniyle cezai şart talep hakkı bulunmamaktadır. Kaldı ki; sözleşmede belirtilen cezai şartın ifaya eklenen cezai şart olduğu,—— göre anılan cezai şartın, alacaklının açıkça hakkında feragat etmemiş olması veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmaması halinde, asıl borcun ifasıyla birlikte talep edilebileceği, somut olayda işin karşı davalı yüklenici tarafından teslim edildiği ve karşı davacı yüklenici tarafından çekince koymaksızın ödemelerin yapıldığı görülmekle, karşı davacının cezai şart alacağını talep etmesi de mümkün değildir. Bu nedenlerle, karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden ise; davacı tarafça, davalı yana sözleşme gereği verilen süreli teminat mektubu nedeniyle davalı yana borçlu olmadığının tespitinin ve teminat mektubunun iadesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu edilen süreli teminat mektubunun — tarihine kadar geçerli olduğu ve —- tarihinde ilgili bankaya iade edildiği gelen banka kayıtlarından anlaşılmıştır. Bu hali ile, dava konusu teminat mektubu yargılama sırasında bankaya iade edildiğinden, birleşen dava yönünden dava konusuz kaldığından, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Asıl Dava yönünden;
a-Davanın KABULÜ İLE;
— alacağın dava tarihi olan — tarihinden itibaren —Uyarınca —- vadeli mevduat hesabına uygulanan faiz oranlarına uygulanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Alınması gerekli karar ve ilam harcı —- davacı tarafından dava açılırken yatırılan — peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan —- karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
c-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 2.759,32.-TL peşin harç, 35,90.-TL başvurma harcı, olmak üzere toplam 2.795,22.-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafından yapılan 10.000,00.-TL bilirkişi ücreti ve 195,25.-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere 10.195,25.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
f-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 19.330,04.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2.Karşı Dava yönünden;
a-Davanın REDDİNE,
b-Alınması gerekli 80,70.-TL karar ve ilam harcının dava açılırken davalı-karşı davacı tarafından yatırılan 642,00.-TL’den mahsubu ile bakiye 561,30.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı-karşı davacıya iadesine,
c-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Davacı-karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/3. maddesine göre belirlenen 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya verilmesine,
3.Birleşen —– esas sayılı dosyası yönünden;
a-Talebin yargılama sırasında konusuz kaldığı anlaşılmakla, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
b-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 15.301,44.-TL’nin davacı tarafından dava açılırken yatırılan 3.825,36.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 11.476,08.-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
c-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 3.825,36.-TL peşin harç, 35,90.-TL başvurma harcı, olmak üzere toplam 3.861,26.-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan —–sarfedilen toplam 110,00.-TL posta giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
f-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 24.130,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Sair hususların gerekçeli kararda gösterilmesine,
Dair, Hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde —–nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 03/02/2022