Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/475 E. 2019/137 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/475 Esas
KARAR NO : 2019/137

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/04/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesine özetle; müvekkilinin 08/09/2017 tarihinde —————– —— Sözleşmesi adı altında mesafeli satış sözleşmesi imzaladığı, davaya konu —————— paketlerinin belirli bir süre için bütün işlevleri ile birlikte bütün olarak kiralanan bir yazılım olduğu, müvekkili adına kayıtlı şahıs fiirması ile web sitesi üzerinden sadece yurt dışına satış yapmakta olduğunu, bu nedenle satın aldığı yazılımın——— özelliğinin bulunmasının zorunluluk arz etttiğini, müvekkilinin davalı firma ile sadece bu amaçla telefonla satış yolunu kullanarak iletişime geçtiğini, davalı firmanın satış temsilcisi ile yaptığı görüşmelerinde açıkça ifade ederek yazılımın kiralanma sebebinin yurtdışına satış yapmak olduğunu bildirdiklerini, müvekkilinin ticari işletmesinin ihtiyacına yönelik olmak üzere yazılıma ilişkin nitelikleri çok açık bildirdiğini ve davalının satış temsilcisinin istenilen özelliklerin yazılımda bulunduğunu bildirmesine rağmen davaya konu web yazılımının ingilizce olmadığını, yazılımın————- içeriği kapsamadığının yazılı yada sözlü olarak bildirilmediğini, müvekkiline gönderilen teklif formunda da ingilizce seçeneği olduğunu ve söz konusu seçenek için de ücret teklifi yapıldığını ve ingilizce içerik dahil olarak ödeme yapıldığını, ancak müvekkiline taahhüt ve vaad edilen kendisi için de önem arz eden özelliklerin yazılım programında bulunmadığının sistemin kurulmasıyla farkedildiğini ve derhal davalı şirketin yetkilileri ile defalarca sözlü ve elektronik posta yoluyla iletişime geçilerek sorunun düzeltilmesini talep ettiğini, davalı firmanın uyarılmasına rağmen eksiklikleri tamamlamadığını, müvekkili tarafından sözleşme bedeli olarak 7500,00 TL ödendiğini, müvekkilinin sözleşme ile üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen davalının edimleri yerine getirmediğinden bahisle sözleşmenin feshine ve sözleşmenin gerektiği gibi ifa edilmemesinden doğan zararlarının karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşmenin imzalanmasından itibaren aldığı paketin özelliklerinin hemen aktif ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden davacı tarafın isteklerine uygun bir şekilde site tasarımı yapıldığını, davacının istediği tasarım yapıldıktan sonra kendi isteği ile mail gönderdiğini, ayrıca web sitesinde ücretsiz olarak herhangi bir değişiklik yapılmayacağını bildiğine ilişkin de mail gönderdiğini, müvekkilinin sözleşmedeki tüm edimlerini yerine getirdiğini, ancak davacının sözleşmede yer almayan bir takım taleplerde bulunduğunu, davacı tarafın taleplerinin karşılanması için mevcut yazılımda değişikliklere gitmesi gerektiğinden sözleşme gereği satın aldığı işlemler dışındaki taleplerin ek ücret ile yapabileceğinin davacı tarafa bildirildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin taraflar arasında imzalanan ————- paket sözleşmesi nedeniyle davalının edimlerini ayıplı ifa ettiğinden bahisle sözleşmenin feshi ve doğan zararın tazmini talebi olduğu, davacı tarafça davalının sunduğu programın ayıplı olduğunun iddia edildiği, davalı tarafça davacının sözleşme kapsamında yer almayan ek taleplerde bulunduğundan bahisle davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır. HMK’nın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiş, 115.maddesinde de dava şartlarının eksik olması halinde davanın usulden reddedileceği hükmü bağlanmakla birlikte Mahkemelerin görevi dava şartı olarak belirlenmiştir. Mahkememizin görev alanı TTK’nın 4.maddesi ile belirlenmiş ve bir davanın ticari dava olması için taraflarının tacir ve davanın konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olması gerektiği yada Kanun maddesinde yer alan hukuki ilişkilerden doğması gerekmektedir. Eldeki talep bakımından taraflar arasında imzalanan sözleşme metninin incelenmesinde, sözleşmenin konusunun—— isimli bilgisayar yazılımının kiralanması olduğu, kiralama süresinin 1 yıl olduğu, bu hali ile taraflar arasındaki ilişkinin yazılım programına ilişkin kira sözleşmesi olduğu, kira sözleşmelerinin TTK’nın 4.maddesinde yer alan mutlak ticari davalardan olmadığı gibi HMK’nın 4/1.madde ve fıkrasının (a) bendinde “Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları..”nın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde bakılacağı düzenlemesine yer verildiği, taraflar her ne kadar tacir ise de HMK’nın 4/1.maddesi uyarınca uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu ve Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK nın 115/2. Mad uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3- Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğıinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı