Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/474 E. 2020/761 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/474 Esas
KARAR NO : 2020/761

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2018
KARAR TARİHİ : 24/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili İstanbul Anadolu ——- Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında süre gelen ticari ilişkilerin mevcut olduğunu, davalı şirket müvekkili olduğu davacı şirketten mal satın aldığını ve bu ilişkiden doğan borçlarını ifa etmediğini, ticari ilişki ile birlikte oluşan tüm borç ve alacakların faturaları, davacı şirketin cari hesaplarında ve ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, taraflar arasındaki işbu ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap gereğince davalı şirketin müvekkili davacı şirkete 20.439,61 TL borcun doğduğunu, davacının bu alacak için davalı şirkete şifahi bildirimde bulunduğunu ve borcu ödemesi gerektiğin bildirdiğini, ancak bu bildirimlere rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün ———-sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı şirket tarafından davacı şirkete hiçbir borcu olmadığı gerekçesiyle itiraz edildiğini, ancak davalı şirketin davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadıklarına ilişkin iddiaları tamamen asılsız olduğunu sırf borca itiraz etmek ve zaman kazanmak amacı taşıdığını, davacının itirazının tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu sebeplerden ötürü davalının 20.439,61 TL üzerinden itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren ticari faiz ve icra harç ve giderleri üzerinden takibin devamına, davalının 20.439,61 TL üzerinden icra inkar tazminatı ödemesine ve yargılama gider ve masrafları ve ücreti vekalete hükmedilerek bunların davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa mahkememiz tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamış 6100 sayılı HMK’nın 128. Maddesi gereğince iddia edilen vakıları reddetmiş sayılmış ve yargılamaya devam olunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında cari hesaba dayalı olarak toplam 20.439,61-TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için dosya bilirkişiye tevdii edilmiş mahkememizce aldırılan 30/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı yana ait incelenen 2015-2016-2017 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı yan tarafından incelemeye sunulan ————– ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davalı yan incelemeye gelmediğini, ticari defter ibraz etmediğini, takibin dayanağının Cari hesap alacağı olduğunu, Tarafımızdan incelenen davacı yanın ticari defterlerinde; Davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 18.04.2017 tarihi itibarıyla 20.439,61 TL alacaklı olduğunu, davalı yan tarafından yapılan ödemelerin hangi faturaya istinaden yapıldığının belli olmadığını, (ödemelerin faturaları birebir kapatmadığı ya da hesap bakiyenin sıfırlandığı bir tarih olmadığını), tarafımızdan bakiyelerin son işlemlere ait olduğunun kabulü ile aşağıdaki tespit ve hesaplamaların yapıldığını, bu noktada davaya konu 20.439,61 TL tutarlı cari hesap alacağın, 10.000,00 TL’sinin; 09.01.2017 tarihli davacı yan tarafından davalı yana yapılan Eft işleminden kaynaklandığını, (Dava dilekçesinin ekinde dosyaya sunulu 10.000,00 TL tutarlı ödeme dekontunun tarafımızdan dikkate alındığını ve davacı yanın davalı yandan alacağı olarak kabul edildiğini,) 09.01.2017 tarihli davacı yan tarafından davalı yana Yapılan Eft işleminden dolayı; Davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 18.04.2017 tarihi itibarıyla 10.000,00 TL alacaklı olduğunu, davaya konu alacağın kalan 10.439,61 TL’sinin davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen son 8 adet 13.697,14 TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, tablonun 1. Sırasındaki 3.892,90 TL tutarlı faturanın 3.257,53 TL’sinin kısmen ödendiğini (sadece 635,37 TL’sinin takibe konu edildiğini,), Diğer 7 faturanın ödenmediği tarafımızdan tespit edildiğini, Faturaların ve muhteviyatlarında ki malzemelerinin davacı yan tarafından davalı yana teslim edilip edilemediğinin tarafımızdan tespit edilemediği, Fatura ve muhteviyatındaki ürünlerin davacı van tarafından davalı vana teslim edildiğinin ispata muhtaç olduğunu, ispat yükü davacıda olan mal teslimi/hizmet ifasında bu ispat edilmeden, ya da ispat yükü yer değiştirmediği sürece davalıya sorumluluk yüklenemeyeceği, Davacı vekilinin dava dilekçesinde davasını ticari defter/belgelere ve yasal her türlü delile dayandırdığı, vergi beyannamelerinin de defterlerin dayanak belgesi niteliğinde olduğundan bahisle buna da dayanmış olduğunun kabulü ile davalının defterlerini de ibraz etmediği ve takip konusu bakiyeyi oluşturan faturaların toplam aylık 5.000 TL KDV hariç beyan sınırının üstünde olduğu gözetilerek, takip konusu fatura içeriği malların teslimine ilişkin, davalı şirketin bağlı bulunduğu——-dosyasına yazı yazılıp,—— istenebileceğini, davacı yanın bağlı bulunduğu————dosyasına yazı yazılıp,—– Kimlik Numarasından, —– formunun istenebileceğini, takip konusu cari hesap alacağının 136,88 TL’sini oluşturan; — tarihli ———– sınırının aitında bulunduğundan, Davacı yana tarafından davalı yan unvanına düzenlenen —- tutarlı faturanın davalı yan tarafından, Ocak-2017 dönemine ait davalı şirketin KDV beyannamesinde indirim konusu yapılıp yapılmadığının sorulması hususunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğunu, tarafların ——- tutarlı faturanın davalı yan tarafından, öcak-2017 döneminde KDV beyannamesinde indirim konusu yapılması) durumunda, Yani davacı yan tarafından düzenlenen takibe konu bakiyeyi oluşturan faturaların davalı yan tarafından Vergi dairesine süresinde beyan edilmiş olduğunun görülmesi halinde faturalara davalı yanın 8 gün içinde itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilgi olmadığından, Bu noktada fatura muhteviyatlarında ki ürünlerin, davacı yan tarafından davalı yana teslim edildiğine ilişkin karine oluşacağı, Bu durumda dosya kapsamında ispat yükünün karşı tarafa geçeceği, davalı yanın fatura muhteviyatlarında ki ürünlerin teslim edilmediğini ve faturaların haklı yere düzenlenmediğini, somut delillerle ispat etmesi gerektiği, dosyada böyle somut bilgi belge bulunmadığından davacı yan tarafından faturalara konu ürünlerin davalı yana teslim edildiğine ilişkin kanaate varılabileceği, Takdir Sayın Mahkemenize ait olduğunu, cari hesap bakiyesine konu faturaların davacı yan tarafından davalı yana haklı yere düzenlendiği kanaatine varılır ise de Davacı yanın ——- oranında avans faiz talep edebileceğini, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin kanaatinde olduğu görüşlerini bildirmiştir.
Mahkememizce tarafların uyuşmazlık konusu tarihleri kapsayan ——- formları dosyaya kazandırılmış ve incelenmesinde bilirkişi raporunda belirtilen faturaların kayıtlı olduğu ayrıca—- numaralı 136,88-TL bedelli davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturanın ——-indirimine konu edilip edilmediği sorulmuş ve gelen yazı cevabında söz konusu faturanın KDV indirimine konu edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Tekmil dosya kapsamında dava ticari satımdan kaynaklı itirazın iptali davasıdır.Mahkememizce tarafların —- kayıtları alınmış davacının defterleri mahkememizce incelettirilmiştir. Rapor incelendiğinde gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olduğu davacı taraf defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olup lehine delil teşkil ettiği, davacının davalıdan 20.439,61-TL alacaklı bulunduğunun saptandığı , BA-BS kayıtlarının da örtüştüğü ve birbirlerini doğruladığı ,—— dairesinin yazı cevabından da davalının fatura bedelini KDV indirimi için Vergi Dairesine bildirdiği dolayısıyla davaya konu ticari emtianın davalıya tesliminin isbatlandığı, alacağın likit olduğu anlaşılmış ve gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ ile davalının İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle devamına,
Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 1.396,22 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 349,06 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 1.047,16 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3—– tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 390,16 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 650,00 TL bilirkişi ücreti ve 166,60 TL posta ücreti toplamda 816,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu