Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/469 E. 2020/156 K. 14.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/469 Esas
KARAR NO : 2020/156

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2018
KARAR TARİHİ : 14/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile —– plakalı aracın ruhsat sahibi olan —– arasında araç değer kaybı ve kazanç kaybı hususunda temlik sözleşmesi imzalandığını, temliğe konu aracın ——plakalı aracın şoförünün %100 kusurlu olması nedeniyle oluşan kazada hasar gördüğünü, kaza tespit tutanağındaki sürücü beyanları incelendiğinde, davalı sürücünün yazılı ve imzalı beyanıyla kazaya tam kusuruyla sebebiyet verdiğini açıkça ikrar ettiğini, kaza nedeniyle temliğe konu araçta maddi hasar meydana geldiğini, ortaya çıkan hasar nedeniyle temliğe konu aracın onarımda kaldığını, bu süre içerisinde ticari işlevini yerine getiremediğinden kazanç kaybına ilişkin alacak oluştuğunu, davalı borçluların meydana gelen kaza sonucu haksız ve kusurlu olmaları nedeniyle müvekkilinin uğradığı maddi zararları karşılamakla yükümlü olduklarını tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin temlik alacaklısı olduğu araçta sonradan mağdur olmaması adına davalı üzerine kayıtlı araçlara ihtiyati tedbir konulmasına, 30/09/2016 tarihinde davalı tarafın kusuru sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle müvekkilinin uğradığı kazanç kaybına ilişkin 500,00 TL tutarındaki maddi tazminat miktarının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerde kusur oranı %100 olarak gözükse de —sayılı genelge uyarınca işbu kusur oranının yalnızca sigorta şirketlerini bağladığını, sigortalı ve sürücüyü bağlamadığını, yeniden tespit edilmesi gerektiğini, diğer davalı —— ile müvekkili şirket arasında araç kiralama sözleşmesi imzalandığını, kaza yapıldığı dönem —–plakalı aracın davalı —–kullanımında olduğunu, sözleşme hükümleri gereğince tüm sorumluluğun kendisine ait olduğunu, tüm bu nedenlerle koşulları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine, hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——– usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
—— kayıtları, tescil kayıtları, kazaya ilişkin hasar dosyası celp edilmiş ve incelenmiştir.
Dosya kusur ve kazanç kaybı konusunda değerlendirme yapılabilmesi amacıyla makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporunda özetle; Davalı sürücü ——— %100 oranında kusurlu olduğu, dava konusu —– plakalı araç sürücüsü ———-kusursuz olduğu, dava konusu aracın hasar-onarımı için gereken makul sürenin 5 gün olabileceği, davacı tarafın hasar- onarım süresince aracı kullanamamaktan doğan zararının kaza tarihi itibariyle 5 günx100 TL/gün=500,00 TL%100 kusur oranı=500 TL olabileceğini mütalaa etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, trafik kazası nedeniyle hasarlanan aracın tamir süresi boyunca çalışamamasından doğan kazanç kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, davalıların karıştığı kaza nedeniyle dava dışı şirketin maliki olduğu araca ilişkin kazanç kaybı alacağının temlik alındığından bahisle kazanç kaybına ilişkin maddi tazminat talep edildiği, davalı ——– tarafından kazaya karışan aracın kaza tarihinde davalı —– kiralanmış olduğunu ve onun kullanımında olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, davalı ———- tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmayarak davanın inkar edildiği anlaşılmıştır.
30/09/2016 tarihinde, davalı ———- plaka sayılı aracın, davalı ——–sevk ve idaresinde iken, dava dışı şirket adına kayıtlı —- plaka sayılı araca çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiği, dava dışı şirkete ait aracın hasar gördüğü, alınan bilirkişi raporuna göre kazanın oluşumunda davalı şirkete ait ——- plaka sayılı araç sürücüsü davalı —- % 100 kusurlu olduğu, kaza nedeniyle dava konusu —–plaka sayılı otomobilde oluşan hasarın onarımı süresince davacının (5) gün aracından mahrum kalacağı, dava konusu —— —- aracın serbest piyasa koşullarında muadillerinin günlük kirasının 100,00 TL olabileceği, 5 gün hasar-onarım süresi(gün) x 100,00 TL=500,00 TL olabileceği tespit edilmiş, davacı tarafça sunulan temlik sözleşmesine göre davacı tarafça alacağın temlik alındığı anlaşılmıştır.Davalı ——- şirketi vekili her ne kadar aracın davalı — kiralanmasından dolayı husumet itirazında bulunmuş ise de diğer davalıya kiralandığına ilişkin herhangi bir delil dosyaya sunulmadığından davalının husumet itirazına itibar edilmemiştir.Dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-500,00 TL kazanç kaybının 30/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 34,16 TL harcın peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile, fazla alınan 1,74 TL nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç ve 5,20 TL vekaletname harçları olmak üzere toplam 77,00 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 400,00 TL bilirkişi inceleme gideri, 205,90 TL müzekkere ve tebligat gideri olmak üzere toplam 605,90 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili le davacıya verilmesine,
5-Davanın kabul edilen 500,00 TL dava değeri üzerinden davacı yararına —–ücret tarifesinin 13/2 madde hükmü gereğince takdir olunan 500,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmının kararın kesin nitelikte olduğu da dikkate alınarak kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı ——- vekillerinin yüzlerine karşı dava değeri dikkate alındığında kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.