Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/468 E. 2019/1107 K. 19.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/468 Esas
KARAR NO: 2019/1107
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 19/04/2018
KARAR TARİHİ: 19/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin merkezinin yurtdışında bulunan — temsilcisi lojistik firma olduğunu, davalı şirketin üçüncü şahıslara karşı taahhüt ettiği uluslararası nitelikteki taşımaların bir kısmını müvekkil şirketle anlaşarak gerçekleştirdiğini, ancak davalı şirketin, taşımalardan kaynaklı bakiye borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu—. İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğnu öne sürerek, itirazın iptaline ve %20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazları tekrar ettiğini, yapılan itirazlar doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış tetkik edilmiş, dosyanın incelenmesi neticesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplamda —-TL alacağın, asıl alacağın — tutarlı kısmına devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile ve TL tutarlı kısmına avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin — tarihinde borçlu davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafça icra takibine — tarihinde takibe itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, asıl davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ve taşıma işinin ayıplı ve eksik olarak yerine getirilip getirilmediği hususlarında inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan – tarihli raporda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun şekilde tutulduğu, davacı yanın ticari defter ve kayıtlarına göre davalının –ve — TL tutarında davacıya borçlu olduğu, davalı tarafça ticari defter ve kayıtların ibraz edilmediği, davacı yanca hizmetin eksiksiz olarak yerine getirildiği, hizmetin ayıplı verildiğine ilişkin herhangi bir kanıya varılamadığı, davacının – – TL bedelli faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı itibari ile; davacı tarafça, davalı aleyhine fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, verilen hizmetin eksik ve kusurlu olarak yapıldığından bahisle davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, takip konusu faturaların davacının usulüne uygun düzenlenmiş ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalı yanca ticari ilişkiye yönelik herhangi bir itirazın bulunmadığı, fatura konusu taşıma hizmetinin eksik ve ayıplı olarak yapıldığının savunulduğu, dosya kapsamında yer alan mail yazışmaları, taşıma belgeleri ve diğer belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davacı yanca verilen hizmetin eksiksiz şekilde yerine getirildiği, davalı yanın hizmetin kusurlu/ayıplı olarak verildiği iddiasına ve teslimde gecikme olduğuna ilişkin iddiasına ilişkin herhangi bir delilin dosyaya ibraz edilmediği, ticari defter ve kayıtların usulüne uygun davetiyeye rağmen inceleme gününde ibraz edilmediği, alınan bilirkişi raporuna karşı da itirazda bulunulmadığı dikkate alınarak davacının takip konusu faturalar bedeli olan – – TL tutarlarında davalı yandan alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının faiz istemi bakımından; yabancı para üzerinden talep edilen alacaklara TBK md. 99 uyarınca fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek mevduat faizi talep edilebileceği, bu hali ile USD tutarlı faturalar bakımından talep edilen faiz isteminin yerinde olduğu, TL tutarlı fatura açısından ise; tarafların tacir olduğu, taraflar arasındaki işin ticari iş olduğu, bu hali ile iş bu alacak miktarına avans faizi işletilebileceği kanaatine varılmıştır.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile
Sabit olan — alacağın takip tarihinden itibaren uygulanacak yabancı para faizi ile, –TL alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda işleyecek avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 977,40 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 175,85 TL peşin harç ve icra müdürlüğüne yatırılan ve mahsup ettirilen 68,50 TL peşin harç olmak üzere toplam 244,35.-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 733,05 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça icra dosyasına yatırılan ve dava açılırken yatırılan toplam 244,35 TL peşin harç ve 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 280,25 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 126,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.426,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 19/11/2019