Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/456 E. 2018/1169 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/456
KARAR NO : 2018/1169
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/04/2018
KARAR TARİHİ : 15/11/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde;——— mobil elektroik hizmeti sunan, hisseleri —- ve ——— Borsasında kote olan ilk ——— şirketi olduğunu, bu şirketin isim ve logosu ile birçok ürünü ——- nezdinde marka olarak tescilli olduğunu ve koruma altına alınmış olduğunu, davalının twitter hesabından———l hakkında “Çocuk tecavüzcülerine ısrarla sponsor olmayı sürdüren —– hattını iptal et” içerikli mesaj atarak haksız, mesnetsiz ve hukuksuz olarak şirketin kişilik haklarına saldırdığını ileri sürerek davalıdan 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu olayın kamu düzenini ilgilendirdiği ve kamu düzenini sarsıcı, toplumda infale yol açan bir olaydan dolayı duygularını ifade ettiğini, davacı şirketi zarara uğratmasında herhangi bir menfaati bulunmadığından rekabet amaçlı bir hareketinin olmasının mümkün olmadığı, kamuyu ilgilendiren bir konuda düşüncelerini paylaştığını, istenilen tazminat tutarının fahiş miktarda olduğunu bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, haksız rekabet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10.maddesi ile T.C. Anayasası’nın 26.maddesi ifade özgürlüğü ve sınırlarına ilişkin düzenlemeler içermektedir. İfade özgürlüğü hakkı, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının korunması amaçlarıyla da sınırlanabilir.
Bunun yanında 6102 sayılı TTK’nun 55/1-a maddesinde ‘başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek’ haksız rekabet teşkil eden haller arasında sayılmıştır.
Aynı yasanın 56.maddesi uyarınca ise, haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse, TBK’nun 58.maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebilir.
TBK’nun 58/1.maddesinde ‘Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.’ düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda uyuşmazlığın, davalı tarafından sosyal medya ortamında paylaşılan yazıdaki ifadenin, ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırları içinde kalıp kalmadığı, davacının ticari saygınlığına saldırı niteliğinde olup olmadığı, haksız rekabet teşkil edip etmediği noktasında toplandığı, davalının davacıyı pedofilik tecavüz destekçisi olarak nitelediği, ancak kamuoyuna yansıyan adli olayın gerçekleştiği vakıf kapsamında bazı öğrencilere destek bursu sağladığını belirten davacı şirketin olayla doğrudan ilişkilendirilemeyeceği, toplumda infial yaratan olayla bağlantılı olarak davacı hakkında kullanılan ifadelerin ağır ve rencide edici olduğu, eleştiri sınırlarında kaldığının kabul edilemeyeceği, aynı zamanda davacının faaliyetlerini veya ticari işlerini herkesin ulaşabileceği sosyal medya ortamında yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötüleme niteliğinde olup haksız rekabet teşkil ettiği, manevi tazminat koşullarının da oluştuğu, bunun yanında manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, bu nedenle sınırının amacına göre belirlenmesi gerektiği, takdir edilecek miktarın mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği, buna göre 1.000,00 TL manevi tazminatın Mahkememizce uygun görüldüğü anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile;
1-1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 68,31 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile, 102,47 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yatırılan 68,31 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 10. ve 13.maddeleri uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 10. ve 13.maddeleri uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 230,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 206,95 TL’nin davacı üzeride bırakılmasına, kalan 23,05 TLnin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/11/2018