Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/440 E. 2019/1161 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/367 Esas
KARAR NO : 2019/1162
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ: 28/03/2018
KARAR TARİHİ: 04/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı …’nde % 50 oranında hissesinin bulunduğunu, şirketin diğer ortağı vc/müdürü olan davalı … nın müvekkiline haber vermeden şirketin fabrikasını kapattığını, makine ve teçhizatları müvekkiline haber vermeden gece yarısı kamyonlara yükleyerek kaçırdığını, şirketin vergi, sigorta, kira, işçilik ve benzeri hiçbir borcunu ödemediğini, müvekkilinin bütün bunları — tarihinde gelen bir telefon ile öğrendiğini, dava dışı şirketin telden yapılan ürünleri imal ettiğini, davalının kardeşi — da aynı konuda faaliyet gösteren – tek ortaklı olarak – tarihinde kurduğunu, davalının kârlı işleri kardeşinin şirketine kaydırdığını, müvekkilini ve dava dışı şirketi zarara uğrattığını ve kötü yönettiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 630 uncu maddesine göre her ortağın haklı sebeplerin varlığında yöneticilerin temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebileceğini, dava konusu olayda bu şartların gerçekleştiğini iddia ederek; yargılama süresi zarfında dava dışı şirkete yönetim kayyımı atanmasına, şirketin mallarının kaçırılmasının önlenmesi için kayyıma yetki verilmesine, davalının şirket müdürlüğünden azline, bu talebin kabulü halinde şirket organsız kalacağından dava dışı şirkete daimi yönetici kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava talep etmiştir.
CEVAP
Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş, ancak davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava; tarafların ortağı bulunan dava dışı – müdürü olan davalı …’nın haklı nedene dayalı olarak müdürlük görevinden azli istemine ilişkindir.
Davacı tarafça dava dışı – azli istenilen müdür ile birlikte şirket ortağı olduklarını, şirket müdürlüğü yapan davalının şirketi kötü yönettiğini, fabrikasını kapattığını, mallarını kaçırdığını, şirketin borçlarını ödemediğini iddia ederek davalının müdürlükten azline ve şirkete kayyum atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
– sicil numarasında kayıtlı bulunan ve – tarihinde tescil edilerek kurulan şirketin iştigal konusunun dikenli tel ve çit yapımı olduğu, ana sözleşmesinin – sayılı -yayınlandığını, şirket sermayesinin – TL olup, – TL’lik kısmı davacı .–TL’lik kısmı ise davalı …’ya ait bulunduğu, şirketin kuruluşunda on yıl süre ile görev yapmak üzere davalı …’nın şirket müdürü olarak seçildiği ve şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili kılındığı, görev süresinin -kadar devam edeceğinin belirlendiği görülmüştür.
TTK’nun 630 madde hükümlerinde; görevden alma, yönetimi ve temsil yetkisinin geri alınması ve sınırlandırılması düzenlenmiştir.
Buna göre genel, müdürü veya müdürleri görevden alabilir, yönetim hakkını ve temsil yetkisini sınırlayabilir.
Ayrıca her ortak, haklı sebeplerin varlığında , yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir.
Kanun koyucu limited şirketlerde müdürlerin yönetim hakkı ve temsil yetkisinin ortaklar tarafından ikame edilecek bir dava ile kaldırılmasını ” haklı neden” şartına bağlamıştır.
Özellikle haklı sebep kavramını kanunda yeteri derecede açık izah edilmemesi ve her somut olayın şartlarına bağlı olarak değişkenlik gösterebilecek olması nedeni ile haklı sebebin oluşup oluşmadığının tespitinde öncelikle müdürlerin yükümlülüklerinin ve yetkilerinin ne olduğunun ve bu yükümlülüklerinin kapsamının özenli bir şekilde yerine getirilip getirilmediğinin incelenmesi gerekir.
Limited Şirketlerde özen yükümlülüğü kuralı ve özenin ölçüsü TTK’nun madde 626. b/1 hükmünde düzenlenmiş olup, söz konusu madde uyarınca müdürlerin görevlerini ifa ederken tüm özeni göstermeleri gerektiği izah bulunmuş, doktrinde de özen yükümlülüğünün ölçüsünün dürüstlük kuralı olduğu ifade edilmiştir.
Her ne kadar madde içeriğinde özen kavramın tanımı yapılmamış olsa da, bu kavram hakkında madde gerekçesinde yol gösterici mahiyette açıklamalara yer verilmiştir. Özen yükümlülüğünün tanımı madde gerekçesinde özen iş ve işlemlerde gösterilmesi gereken dikkati, ciddiyeti, ve bilimselliği ifade eder.
Özen yükümlülüğü ile basiretli tacir olma kavramını eş değer tutmak gerekir. Bu kapsamda doktrinde de kabul edildiği üzere müdürlerin şirketi kötüleyecek yatırımlarına menfi etki yapacak şirket çıkarlarının zedelenecek her türlü davranışın özen yükümlülüğüne aykırılık oluşturacağı ifade edilmektedir.
TTK’nun 614 madde hükümlerinde şirket ortaklarının hiç bir gerekçe göstermeksizin şirketin bütün işleri ile hesapları hakkında müdürlerden bilgi isteme hakkını vermiştir, ne var ki şirket müdürleri alınacak bilgilerin şirket zararına kullanacak olması da talebin salt ortaklığa yük getirmek adına dürüstlük kuralına aykırı şekilde ileri sürüldüğü kanaatinde iseler bu yükümlülüğü yerine getirmek zorunda değillerdir,
Mahkememizce dava dosyasına sunulu bulunan belgeler ile dava dışı şirket kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda ibraz olunan raporda; dava dışı şirketin – senesinde —-TL ‘lik net satış yaptığı, vergi sonrası – TL net kar elde ettiği, — yılına gelindiğinde faaliyetin birdenbire durduğu, üretim ve satışların kesildiği, sene başındaki — TL’lik küçük bir satış elde edip mart ayından itibaren satışın tamamen kesildiği, satış olmaması sebebiyle dava dışı şirketin– TL zarar ettiği, davacı şirketin toplam — TL’lik borcu bulunduğu, şirket varlığının borçları karşılamaya yetmeyecek ölçüde bulunduğu, dava dışı şirketin geçmiş yıllarda — TL kar elde etmiş olmasın rağmen genel kurul toplantısı yapmadığı için zorunlu olan kar dağıtım kararının alınmadığı, sermayenin 3/4’ünün halen ödenmediği, tarafların ortak oldukları dava dışı şirketle benzer konuda faaliyet göstermek üzere – tarihinde tescil edilerek kurulan – sahibi bulunduğu şirket müdürünün edimlerini yerine getirmediği gibi dava dışı şirket gayrı faal hale geldiğini, borçlarını ödeyemez duruma düştüğünü, haklı sebeplerin varlığının mevcut olduğu belirtilmiş rapor mahkememizce de benimsenmiştir.
Bu itibarla davalının dava dışı — numarası ile kayıtlı bulunan …ndeki müdürlük görevinden azline, yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına, şirketin organsız kalmaması için yetkili organlar tarafından yeni bir şirket müdürü seçilene kadar şirketi temsil ve ilzam etmek üzere—– kayyum olarak görevlendirilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-DAVANIN KABULÜ ile,
Davalının dava dışı—- numarası ile kayıtlı —müdürlük görevinden AZLİNE, yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına,
—- organsız kalmaması için yetkili organlar tarafından yeni bir şirket müdürü seçilene kadar şirket yöneticisi olarak — kayyım olarak görevlendirilmesine ,
Kayyum için emek ve mesaisine karşılık olarak aylık — TL ücret taktirine,
Kayyumun ücretinin ileride şirketten tahsil edilmek üzere davacı tarafından ödenmesine,
Kayyumun ilk aylığı yatırıldığında ve karar kesinleştiğinde göreve başlamasına,
2-KARAR HARCI
Alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının 35,90 TL’si dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan geriye kalan 8,50 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-AVUKATLIK ÜCRETİ
Davada avukatla temsil edilen davacı yararına belirlenen 2.725,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ:
a-Davacı tarafından yatırılan 5,20 TL vekaletname harcı ile yapılan 140,50 TL tebligat gideri ile 1.000 TL bilirkişi inceleme gideri olmak üzere toplam 1.145,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
c-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/12/2019