Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/435 E. 2019/1250 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/435 Esas
KARAR NO: 2019/1250
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/04/2018
KARAR TARİHİ: 26/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin plakalı ——- üretimi ve ticareti ile iştigal ettiğini, davalının ise davalı ile aynı adreste mukim ——– alt yüklenicisi şirket olduğunu, ——- taahhüdü altında bulunan———— projesinde ihtiyaç duyulan plakalı ———temini hususunda müvekkili şirket tarafından sunulan —– tarihli teklifin,—– tarihinde —— alma Uzmanı —–tarafından davalı ———— kaşesi altında imzalanarak onaylanmış olduğunu, buna istinaden müvekkili şirket tarafından sipariş formu düzenlendiğini, siparişe konu ürünlerin müvekkili şirket tarafından Seri A ——- Sıra numaralı ve ———tarihli sevk irsaliyesi ile———- şantiyesine teslim edilmiş olduğunu, ürün bedeline ilişkin olarak —- tarihli —— numaralı ve ———TL bedelli —- düzenlenerek davalıya gönderildiğini, müvekkili şirket tarafından müteaddit defalar yazılı ve sözlü biçimde uyarılmasına karşı fatura bedelini ödemekten imtina eden davalıdan, son olarak —— tarihinde——–yoluyla ödeme talep edildiğini ve aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı hususunda uyarıda bulunulduğunu, müvekkili şirketin alacaklı bulunduğu tutarın, yukarıda atıfta bulunulan teklif onayının altında imzası bulunan Satın alma Müdürü ——— tarafından gönderilen —- ikrar edildiğini, ancak müvekkili şirkete ödeme yapılmadığını, davalıdan alacaklı bulunduğu ——- TL’nin tahsili ile davalı aleyhine ——— İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, ödeme emrini tebellüğ eden davalı borçlunun ——– tarihli dilekçesi ile dosya alacaklısına borcunun bulunmadığı gerekçesiyle takibe konu borcun tamamına asıl alacağa, faize, ferilerine ve yetkiye itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının icra takibine itiraz dilekçesindeki dosya alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığı yönündeki beyanının haksız ve gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkili şirketin alacaklı bulunduğu tutarın davalı tarafça kabul edildiği ve ticari kayıtlarına işlendiğini, ekte sunulan faturada belirtildiği üzere fatura bedelinin vadesinde ödenmemesi halinde aylık %2 vade farkı tahakkuk ettirileceği öngörüldüğü halde, icra takibinde takip öncesi faiz talebinde bulunulmadığı gibi takip tarihinden itibaren ——— tarafından belirlenen avans faizi olan yıllık %9,75 oranında faiz talep edildiğini, bu itibarla davalının faize itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, her ne kadar davalı tarafın takibe ilişkin olarak yetki itirazında bulunmuşsa da İİK’nun 50.maddesi uyarınca ilamsız takiplerde yetkili icra dairesi, borçlunun takip tarihindeki ikametgahının bulunduğu yer icra dairesi olduğunu, her iki tarafın ikametgahı ————olduğunu, davalının yetki itirazının hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptalini, takibin kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacının iddiasının aksine davaya konu tutar bakımından herhangi bir borcu bulunmadığını, eldeki dava konusu icra takibinin usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatı talep etme hakkı bulunmadığını, bilindiği üzere icra inkar tazminatının ancak takip konusu meblağın likit ve bilinebilir olduğu durumlarda ve takibin yasal koşullarda yapılması durumunda talep edilebileceğini, ancak somut olayda usul ve yasaya aykırı şekilde tesis edilmiş bir icra takibi bulunduğunu, takibin haksız olduğunu, bu itibarla icra tazminatı talep edilemeyeceği, tüm bu nedenlerle müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davaya dayanak——— İcra Dairesi’nin ——– Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalısı aleyhine —- TL fatura alacağı nedeniyle ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafça süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Taraf delilleri toplanmış ve tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek alınan ——–tarihli bilirkişi raporunda özetle; her iki taraf ticari defterlerinin —– olmakla beratların usulüne uygun tanzim edildiği, —– İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı dosyası ve ———— tarihli ödeme emri ile cari hesap bakiyesi kaynaklı ———TL asıl alacağın tahsili ile takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesinin talep edildiği, davacı taraf ticari defter kayıtlarına göre,——- takip tarihi itibariyle davalı tarafın borç bakiyesinin ——– TL olduğu, ancak yapılan incelemede ——– Euro karşılığı ödemenin kayıtlara alınmadığının tespit edildiğinden gerçek duruma uygun davacı şirketin alacak bakiyesinin —– TL olması gerekeceği, davalı şirket defterlerine göre ise davacı şirkete —– TL borçlu olunduğu, cari hesap bakiyeleri arası —— TL farklılığın döviz kuru değerlemesi sebebi ile oluştuğunu, davalı şirket defterlerinde mevcut olan borç kaydı üzerinden miktarın kabul edilebileceği, mahkemece davacı tarafın alacaklı olduğunun kabulü halinde —–TL alacak tutarı için ——— takip tarihi itibariyle ticari avans faizi talep edilebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça davalının fatura bedelini ödemediğinden bahisle takip başlatıldığı, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davacı tarafa ait cari hesabın ——– TL borç bakiyesi verdiği, davalı tarafından —— tarihinde —– Euro/5.—— TL ödeme yapılmış olmasına rağmen davacı şirket hesaplarında mevcut olmadığı, gerçek duruma uygun davacı şirket alacak bakiyesinin —- TL olması gerekeceği, davalı şirket ticari defterlerine göre davacı şirkete —– TL borçlu bulunduğu, cari hesap bakiyeleri arası ——- TL farklılığın döviz kuru değerlemesi sebebi ile oluştuğu, bilirkişi raporu doğrultusunda davalı şirket defterlerinde mevcut olan borç kaydı üzerinden davanın kısmen kabulü ile alacak likit olduğundan % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili yönünde aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının ———- İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin —— TL asıl alacak üzerinden devamına, bu miktara takip tarihi olan ——– tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davanın kabul edilen 6.591,39 TL dava değeri üzerinden alınması gereken 450,26 TL nisbi karar harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 201,09 TL harcın mahsubu ile kalan 249,17 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 201,09 TL peşin harç ve 5.20 TL vekaletname harçlarının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 700,00 TL Bilirkişi inceleme gideri, 139,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 839,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 469,94 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 369,56 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen 6.591,39 TL dava değeri üzerinden davacı yararına belirlenen 2.725,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen 5.183,43 TL dava değeri üzerinden, davalı yararına belirlenen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 26/12/2019