Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/431 E. 2021/175 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/431 Esas
KARAR NO: 2021/175
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2018
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen ——- göre davalının sözleşmede belirtilen ürünleri süresinde ve kesiksiz olarak teslim etmeyi, davanın ise teslim edilecek ürünlerin bedelini ödemeyi taahhüt ettiğini, davacı tarafından —- vade tarihli—- bedelli ve —-vade tarihli —– nolu ödeme emrinin davacı tarafından yerine getirildiğini, davalının sözleşmeye aykırı davranarak —-tekabül eden ürünlerin teslmini yerine getirmediğini, bu nedenle —- tarafından sözleşme bedelinin on binde beşi oranında günlük ceza uygulanarak davacıya—- ceza kesildiğini, davacının davalının borcuna ifa etmemesi sebebiyle zarara uğradığını, davacının işin devamını sağlayabilmek adına —–unvanlı şirketten temin etmek zorunda kaldığını, —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile teslim edildiğini, davalının ihtarnameye cevap vermediğini, davaya konu cari hesap alacağı dolayısıyla ——– alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek davanın kabulü ile davalının itirazın iptaline ve takibin devamını, davalının kötüniyetli itirazlarından dolayı %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında —- tarihli sözleşme ile toplam —- tutarında çeşitli tür ve miktarda alüminyum malzeme satım sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında ürünlerin —tarihinde teslimin kararlaştırıldığını, davacının davalıya toplam —- bedelli ———– vadeli üç adet çek verdiğini, davacının sözleşmede yer alan teslim tarihinden birkaç gün önce davalıdan malzemelerin kendisine en geç—- teslimini talep ettiğini, bu talebin sebebinin davacının iş yaptığı belediye ile yaptığı sözleşmedeki teslim tarihlerinin bu tarihler olduğunu dile getirdiğini, davalının davacının müşterisinin mağdur olmaması için sözleşmeye konu numaralı irsaliye ile —- tarihinde davacının iş yaptığı yere tesliminin gerçekleştiğini, toplam —– tutarındaki ürünlerin tesliminin sözleşme teslim tarihinden önce gerçekleştiğini, kalan ürünlerin ise —- tarihinde teslim edileceğinin bildirildiğini, davacının — tarihinde kalan ürünleri teslim almayarak müvekkiline —–yevmiyeli sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek —- bedelin iadesini istediğini, ihtara cevaben müvekkilinin davacı yetkilisine mail attığını —-tarihli e mail ile kalan malların teslim tarihi olan ——tarihi itibariyle teslimine hazır olduğu ve iptalin mümkün olmadığının bildirildiğini ileri sürerek icra dosyasına yapılan itirazın haklı olması ve müvekkilinin davacıya borcu bulunmaması nedeniyle haksız ve mesnetsiz davanın reddini, kötüniyetli davacının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında cari hesaba dayalı olarak —– asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
—–tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Taraflar arasında —–tarihinde adi yazılı olmakla TBK m. 12 hükmünce geçerli şekilde taşınır satış sözleşmesi kurulduğu, sözleşmeye göre davacının alıcı, davalının ise satıcı olduğu. İş bu sözleşme kapsamında malzeme kesin teslim tarihinin —- olarak kararlaştırıldığı ve sözleşme bedelinin —–olduğu, söz konusu teslim tarihinin —— niteliğinde olduğu, TBK m. 92/1, b.l hükmü gereğince kesin vade olan —- tarihinden sonraki gün, yani —- tarihinde davalının borçlunun temerrüdüne ihtarsız. kendiliğinden düşeceği; başka bir ifadeyle davalı tarafından davacıya gönderilen —- tarihli e-mail de beyan edildiği üzere henüz malların —–tarihinde de teslim edilmediği anlaşılmakla ——- davalının —– borçlunun temerrüdüne düşeceği. davalının bir kısım malı —- temerrüdüne düşmesinden sonra davacı, davalıya —-tarihinde —-gönderdiği ihtarnamede —— bildirmiş olsa da davacının bu beyanının, davalının sözleşmede teslim tarihi —- olarak kararlaştırılan —– tarihinde teslim borcunu yerine getirmeme sebebi olarak görülemeyeceği, davacının TBK m. 106 vd. hükümlerince alacaklının temerrüdüne düşmediği, dolayısı ile borçlunun temerrüdüne düşen davalının, davacı tarafından keşide edilen bu ihtara dayalı olarak alacaklının temerrüdü hükümlerine dayanamayacağı, mali açıdan yapılan değerlendirme neticesinde davacının davalıya teslim ettiği vadeli çeklerin icra takip tarihinden sonraki tarihlerde çek hamilleri tarafından tahsil edildiği dikkate alındığında davacının icra takip tarihi olan —- tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olmadığı, aksine —–borçlu olduğu, ancak çeklerin keşide tarihlerinde ödenmiş olması ve çekin ödeme vasıtası olması gözetilerek keşide edilerek davalıya teslim edilen ve bu itibar ile tedavüle sokulan çeklerin davalıya teslim tarih itibari ile davacının bedel ödeme borcunu ifa etmiş kabul edilmesi hususunun sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, davacının icra takibine konu ettiği ve teslim edilmeyen malzeme tutan ile davalının teslim ettiğini beyan ettiği malzeme tutarının farklılığı noktasında bir değerlendirme yapılamadığı, bu husustaki takdirin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, zira davacının teslim edilmeyen mala ilişkin bedelin ——olduğunu, davalının ise davacıya teslim ettiği malın tutarının —- olduğunu beyan ettiği, sözleşme bedelinin —- olması karşısında davalının teslim ettiğini iddia ettiği malın bedeli ile sözleşme bedeli arasındaki farkın —– Olduğu, başka bir ifadeyle davacının teslim edilmediğini iddia ettiği mal bedeli arasındaki kesişen tutarın —— olduğu ve bu miktardaki mala ilişkin olarak yukarıda yapılan izah ışığında davalının, malzemeleri teslim etmemesinde borçlunun temerrüdüne düştüğü ve alacaklının temerrüde ilişkin hükümlere başvuramayacağı hususundaki nihai değerlendirmenin —- ait olduğu, ancak takip talebine konu bedel ile davalının teslim ettiğini belirttiği mal bedeli farkı olan —– tutarındaki malzemeyi teslim ettiğini ispat yükünün cevap dilekçesindeki beyanları kapsamında davalıda olduğu, bu hususun HMK m. 194 ve 31 hükümleri kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin Sayın Mahkeme” nin takdirinde olduğu mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında — satış sözleşmesi kurulduğu, davacının sözleşme kapsamında davalıya — bedelli, — keşide tarihli — bedelli ve —— bedelli — adet çek verdiğini, davalının sözleşme kapsamında eksik malzeme teslim ettiğini beyanla eksik malzemeye tekabül eden —- tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep ettiği, davalının —-tutarındaki ürünü teslim ettiğini, kalan ürünlerin ise—- tarihinde davacıya teslim edileceğinin bildirilmesine rağmen davacının —— Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi fesih ettiğini, sözleşme konusu malların özel üretim olduğunu, sözleşmenin fesih edilemeyeceğini, kalan malları teslime hazır olduğunu beyanla davanın reddini savunduğu görülmüştür. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacının davalıya teslim ettiği vadeli çeklerin icra takip tarihinden sonraki tarihlerde çek hamilleri tarafından tahsil edildiği dikkate alındığında davacının icra takip tarihi olan —— tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olmadığı, aksine —-borçlu olduğu tespit edilmiştir. —–sayılı dosyasında takip tarihinin —- olduğu, davacının davalıya sözleşme kapsamında verdiği çeklerde yazılı keşide tarihlerinin takip tarihinden sonra olduğu, davacının kendi defter kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile davalıya —–borçlu olduğu, itirazın iptali davalarında incelemenin takip tarihi itibari ile yapılabileceği, davacının takip tarihi itibari ile çek bedellerini henüz ödemediği, takip tarihi itibari ile davalıdan alacaklı olmadığı, bunun yanında davacı takibi başlatmakta haksız ise de kötü niyetli olmadığı, kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığı anlaşılmak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 471,95 TL harçtan mahsubu ile kalan 412,65’TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 5.861,45 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi 09/02/2021