Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/409 E. 2020/657 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/409 Esas
KARAR NO : 2020/657

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2018
KARAR TARİHİ : 03/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete fatura karşılığında ürün verdiğini ancak davalının mal bedelini ödememesi nedeniyle aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğinden bahisle haksız itirazın iptaline ve alacağına kavuşamama ihtimaline binaen davalının mal varlığına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı yana dava dilekçesi 12/10/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafça herhangi bir cevap verilmemiş, HMK 128 madde hükmü gereği davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün—- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine fatura alacağına istinaden 3.566,91-TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, davalı tarafa ödeme emrinin 0703/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 14/03/2018 tarihinde sunulan dilekçe ile icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için bilirkişiye tevdii edilmiş 11/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının incelenen ticari defterinin işletme defteri olup , işletme defterinden davacının alacağını tahsil edip etmediğinin tesbitinin mümkün olmadığı zira işletme defterine tahsil edilen paralarla tahakkuk eden alacakların işlendiğini , tahakkuk eden alacağın daha sonra tahsil edildiğini gösteren başka bir kaydın deftere işlenmesinin söz konusu olmadığı , dolayısıyla davacının alacağını tahsile edip etmediğinin işletme defterinden anlaşılamadığını, davacının ibraz ettiği faturalar incelendiğinde açık fatura olarak kesildiğinin görüldüğü ,uygulamada da açık faturanın bedelin ödenmediğine karine olduğu ancak açık fatura düzenlendiğinde bedelinin ödendiğinin başka bir ödeme belgesi ile isbatlanmasının gerektiği,ancak dosyada böyle bir belgenin bulunmadığı, ayrıca faturanın davalı nezdinde borç doğurabilmesi için davalıya teslim edilmesi gerektiği, dosya içerisinde ise faturaya konu malların teslim edildiğine dair herhangi bir kaydın bulunmadığı bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili rapora itirazda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; davacı tarafça, davalı aleyhine başlatılan icra takibinin iptalinin talep edildiği; davalı tarafça davaya cevap verilmediği ve tüm vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; takip konusu faturalar düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir. Davacı bilirkişi raporunda da ayrıntılı olarak bildirildiği üzere bu hususları isbat edememiştir.
Tekmil dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu bilimsel,gerekçeli ve denetime uygun bulunarak hükme esas alınmış, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın isbat edilememesi gerekçesi ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin 60,92 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6,52 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda 6100 sayılı HMK 341/2 maddesi gereğince miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.