Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/393 E. 2019/1134 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/393 Esas
KARAR NO: 2019/1134
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/04/2018
KARAR TARİHİ: 26/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili —- tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin karton koli ve kutu imalatı ile iştigal ettiğini, müvekkili ile davalı arasında beş yıldır süregelen ticari bir ilişki bulunduğunu, iki firma arasında devam eden bu ticari ilişkinin — yılı Kasım ayına kadar rutin şekilde devam ettiğini ve davalı tarafın en son — tarihindeki siparişine kadar sürdüğünü,—- tarihli sipariş sonrası müvekkili şirketin yetkililerinin davalı tarafa borç bakiyesinin fazlalaşması ve yıl sonuna yaklaşılması nedeniyle ödeme yapılması gerektiğini bildirdiğini, davalı şirket yetkililerinin müvekkili şirkete olan borçlarını kabul etmekle birlikte, aynı ürünü piyasada daha ucuza bulduklarını iddia ederek ve mevcut satış fiyatı üzerinden indirim yapılması suretiyle arada oluşan fiyat farkına ilişkin ”Fiyat Farkı Faturası” kesilmesini talep ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirket yetkililerinin piyasadan ham madde maliyetleri, tesis farklılıkları, sipariş adetleri, işçilik ve ürün kalitesi gibi birçok nedenle şirketlerinden daha ucuz ya da daha pahalı ürünün pek tabi bulunabileceğini, dolayısıyla müvekkili şirket adına mevcut durumda fiyat farkı faturasının kesilemeyeceğini ve şirketlerine olan borcun ödenmesi halinde mevcut ticari ilişkiyi sonlandırabileceklerini bildirdiklerini, ancak borçlu tarafın fiyat farkı faturası kesilmesi talebinde ısrarcı olduğunu ve belirtilen tutardaki borcu ödemediğini, müvekkili şirket ile davalı arasında borç tutarı ve borcun ödenmesi konusunda mutabakata varılamaması nedeniyle müvekkili şirketin borçlu taraf aleyhine icra takibi yapılması için dosyayı avukata tevdi ettiğini ve bu hususta karşı tarafa bilgi verildiğini, ardından — tarihinde İstanbul Anadolu -. İcra Dairesi’nin — Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine anapara — TL olan icra takibi başlatıldığını, icra takibinin başlatılmasının ardından müvekkili şirkete — tarihinde davalı şirket tarafından – düzenleme tarihli – TL tutarlı fiyat farkı faturasının ulaştığını, — tarihinde ulaşan fiyat farkı faturasının muhasebe kayıtlarına işlenmeden aynı gün için kargo ile davalı şirkete iade edildiğini ve – tarihinde de – Noterliğinin -yevmiye numaralı itirazi ihtarnamesinin borçlu firmaya gönderildiğini, tüm bu nedenlerle öncelikle davalı şirketin sundukları deliller ışığında muaccel olan borcu için ihtiyati hacze karar verilmesini, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve takip tarihi itibariyle alacağa yasal faiz işletilmesini, yapılan itirazın kötü niyetli ve takibi geciktirmek maksatlı olması nedeniyle asıl alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya kendilerine sattığı aynı kalitede ürünün piyasada kendilerine sattığı fiyatın çok altında olduğunu, aynı kalitede ürüne fahiş fiyat verdiklerini belirterek fiyat farkına ilişkin indirim ve fiyat farkı faturası kesilmesini talep ettiğini, bu taleplerinin davacı tarafından kabul edilmekle birlikte davacının müvekkiline gönderdiği mesajlarda ürünlerin kendi sattıkları ile aynı kalitede olduğunu bizzat kabul ettiği gibi, davalıya pahalı sattığına ilişkin açık bir izlenim olduğunu ve fiyat farkının gözetilerek hesabı kapatacaklarını beyan ettiklerini, sonrasında ise davacının haksız bir biçimde takibe konu edilen tutarı müvekkilinden talep ettiğini, %20 işçilik yapıldığı gerekçesi ile önceki beyan hilafına müvekkilinden ödeme talep ettiğini, müvekkilinin davacıya takibe konu edilen tutarda bir borcu bulunmadığını, davacının piyasa fiyatının çok üzerinde aynı kalitede ürünü fahiş denilecek bir fiyata müvekkiline sattığını ve müvekkilinin bunu öğrenmesinden sonra ise önce haksız bir durum olduğunu kabul ettiğini, gereğinin yapılacağını beyan ettiğini, sonra beyanı hilafına alacaklı olduğunu iddia ettiği tutarı icraya koyduğunu, eldeki davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin davacıya anılan tutarda bir borcu bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Davaya dayanak İstanbul Anadolu – İcra Dairesi’nin — Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalısı aleyhine – TL asıl alacak ve — TL işlemiş faiz üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafça süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Taraf delilleri toplanmış ve tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek alınan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; Serbest piyasa koşullarında bir ürünün mal oluşu üretimde kullanılan ham maddenin kalitesi, istenilen ekstra nitelikler, işçilik hizmetleri ve işletmelerin birbirinden farklılaşan giderlerine bağlı olarak farklılaşabileceği, dava konusu olan emtiaların farklı niteliklerde olmasından kullanılan oluklu kartonların farklılaştığı, dava konusu olan emtialarda ayrıca flekso baskı sistemi kullanılarak baskı işleminin gerçekleştirilmiş olmasının emtiaya ekstra maliyetler kattığı, dava konusu emtiaların, davacı ambalaj firması tarafından davalı şirkete ayıpsız bir şekilde üretip teslim etmiş olduğu, dava konusu emtialar için davacı tarafından belirlenmiş üretim maliyetlerinin dava konusu emtiaların üretiminin gerçekleştirildiği tarih aralıklarındaki piyasa rayiç değerlerine göre uygun bulunduğundan, davalı şirketin fiyat farkı talebinin yerinde olmadığı, davacı ve davalı taraflara ait ticari defterlerin usulüne uygun düzenlendiği, ticari defterler üzerinde yapılan incelemede takip tarihi itibariyle davacı taraf defterleri yönünden davalı şirketten takip miktarı ile uyumlu olduğu görülen — TL alacaklı olunduğu, davalı taraf defterleri yönünden ise – TL borçlu olunduğu, bakiyeler arası fark tutar – TL — TL = -TL olmakla, farkı oluşturan işlemin davalı tarafça “fiyat farkı” açıklaması ile düzenlenen – tarih ve – nolu — TL fatura nedeniyle oluştuğu, söz konusu faturanın davacı şirketçe kabul edilmeyerek davalı şirkete iade edildiği, akabinde -. Noterliği’nin – tarih ve -nolu ihtarnamesinin keşide edilerek davalı tarafa faturanın kabul edilmediğinin ihtar edildiği, mahkemenin fiyat farkı faturası adı altında düzenlenen faturanın talep edilen alacaktan mahsup edilebileceği yönünde karar verilmesi halinde davacı şirket tarafından talep edilebilecek alacağın — TL= – TL olacağı, aksi halde takip tutarının tamamı olan — TL ‘nin talep edilebileceği, takip tarihinden önce davalı şirketin cari hesap bakiye borcu nedeniyle temerrüte düşürüldüğüne dair ihtarname vb belge bulunmadığı görülmekle mahkemenin kabulüne göre asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yasal faiz (talep edilen) yürütülebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça davalının fatura bedellerini ödemediğinden bahisle takip başlatıldığı, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, bilirkişi raporuna göre dava konusu olan emtiaların farklı niteliklerde olmasından kullanılan oluklu kartonların farklılaştığı, dava konusu olan emtialarda ayrıca flekso baskı sistemi kullanılarak baskı işleminin gerçekleştirilmiş olmasının emtiaya ekstra maliyetler kattığı, dava konusu emtiaların, davacı ambalaj firması tarafından davalı şirkete ayıpsız bir şekilde üretip teslim etmiş olduğu, dava konusu emtialar için davacı tarafından belirlenmiş üretim maliyetlerinin dava konusu emtiaların üretiminin gerçekleştirildiği tarih aralıklarındaki piyasa rayiç değerlerine göre uygun bulunduğundan, davalı şirketin fiyat farkı talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davalıdan —- TL alacaklı olduğu, takip tarihinden önce davalı şirketin cari hesap bakiye borcu nedeniyle temerrüde düşürüldüğüne dair ihtarname vb belge bulunmadığı görülmekle asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ve alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının İstanbul Anadolu -. İcra dairesinin – esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin — TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizin uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
3-Davanın kabul edilen 55.404,32 TL dava değeri üzerinden belirlenen 3.784,67 TL nisbi karar harcına karşılık davacı tarafça dava açılırken 946,17 TL peşin olarak yatırılmış bulunduğundan, geriye kalan 2.838,50 TL nisbi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 946,17 TL peşin harç ve 5.20 TL vekaletname harçlarının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 1.300 TL Bilirkişi inceleme gideri, 158,40 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.458,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre belirlenen 1.454,81 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 3,59 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davanın kabul edilen 55.404,32 TL dava değeri üzerinden davacı yararına belirlenen 6.444,48 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen 136,61 TL dava değeri üzerinden, davalı yararına belirlenen avukatlık ücreti asıl alacağı geçemeyeceğinden, takdir olunan 136,61 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.26/11/2019