Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/387 E. 2018/1287 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/387 Esas
KARAR NO : 2018/1287

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/04/2018
KARAR TARİHİ : 13/12/2018 (Tefhim Tarihi) – 11/01/2019 (Yazılma Tarihi)

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan davalıya ait ———– plakalı araç ile gerçekleştirilen ihlali geçiş nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutar ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla davalı aleyhine başlattıkları takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında sunduğu dilekçesinde özetle; 6001 sayılı Kanun’un 7144 sayılı Kanun’un 18.maddesi ile değişik 30.maddesinde değişiklikten önce ceza miktarının geçiş ücretinin 10 katı olarak alınacağı düzenlenmişken değişiklik ile birlikte ceza tutarının 4 kata indirildiği ve 7144 sayılı Kanun’un 19.maddesi ile 6001 sayılı Kanun’a eklenen geçici 3.maddede 7144 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi itibariyle henüz tahsil edilmemiş cezalar bakımından da uygulanacağının düzenlendiğini beyanla eldeki dava bakımından dikkate alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın iptali davasına dayanak icra takibi tarihi öncesinde 83,85 TL geçiş ücreti ödeme süresinin son gününün hafta sonu tatiline denk gelmesi sebebiyle takip eden ilk mesai gününde borcun ödenmek istendiği ancak alacaklı kurumun sisteminin 10 kat cezalı tutardan başka ödeme kabul etmediğinden alacaklının web sitesindeki ödeme sisteminden başka bir ödeme yöntemine ulaşılmadığı, alacaklının banka bilgilerinin ulaşılabilir olmadığını, başlatılan takipteki ceza tutarı 838,50-TL’ye kısmen itiraz edilmiş, 23/02/2018 tarihinde de Anadolu ———– İcra Müdürlüğü 2018/5322 Esas sayılı dosyasına 83,85 TL ve icra ferileri ile birlikte 240,00 TL ödeme yapıldığı, müvekkil ve diğer kullanıcılar ile davacı arasında kurulmuş bir ilişki bulunmadığını, davanın 838,50 TL üzerinden açıldığı, geçiş ücretinin 83,85 TL olup Kanun değişikliğine göre ceza miktarının 335,40 TL olması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya dayanak İstanbul Anadolu ——————. İcra Dairesi’nin 2018/5322 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalısı aleyhine 83,85 TL geçiş ücreti ve 838,50 TL ceza tutarı üzerinden toplam 922,35 TL alacak talepli ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça takibe 838,50 TL’lik ceza tutarına itiraz ederek kısmi itirazda bulunulduğu ve takibin ceza tutarı yönünden durduğu, eldeki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin ilamsız icra takibine kısmi yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça, işletilen otoyol ve köprülerden davalının maliki olduğu aracın ihlalli geçiş yaptığı, geçiş ücretinin takip başlatıldıktan sonra ödenmesine rağmen ceza tutarının ödenmediğinden bahisle tahsilinin talep edildiği, davalı tarafça geçiş ücretinin davacının sisteminin bozuk olmasından kaynaklı olarak ödenemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6001 sayılı Kanun’un 7144 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki 30/5.madde ve fıkrasının 1.cümlesinde “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.” düzenlemesine ve aynı maddenin 7.fıkrasının 1. cümlesinde “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı tarafça ihlalli geçiş yapıldığı kabul edilmekle birlikte davacının sisteminde meydana gelen aksaklık nedeniyle bedelin ödenemediği savunulmuş ancak savunmaya ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı gibi, geçiş bedelinin ödenmesi için yasal 15 günlük sürenin bulunduğu da dikkate alındığında savunmaya itibar edilmemiş ve takip tarihi itibariyle Yasal hükümler dikkate alındığında davalının 83,85 TL’lik geçiş bedeli ile birlikte on katı tutarında olan 838,50 TL ceza tutarından sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizdeki yargılama devam ederken 7144 sayılı Yasa ile 6001 sayılı Kanun’un 30. maddesinde değişiklik yapılmış ve yeni maddeler eklenmiştir. 7144 sayılı Yasa’nın 18.maddesi ile 6001 sayılı Kanunun 30.maddesinde on katı olarak belirlenen ceza miktarı 4 katı olarak değiştirilmiş ve eklenen 9.fıkra ile maddenin 7. Fıkrasının 3996 sayılı Kanun ile işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar için de uygulanacağı hükme bağlanmış, 7144 sayılı Kanun’un 19.maddesi ile 6001 Sayılı Kanun’a eklenen geçici madde 3’de “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
7144 sayılı Kanun’un 19.maddesi ile 6001 sayılı Kanun’a eklenen geçici madde 3 dikkate alındığında takibe konu ceza miktarının da henüz tahsil edilmemesi nedeniyle eldeki dava için de Kanun değişikliğinin uygulanması gerektiği, bu hali ile Yasal düzenlemedeki değişiklik nedeniyle ceza miktarının 10 kat iken 4 kata indirildiği, bu hali ile takibe konu ceza miktarı 838,50 iken 335,40 TL’ye indirildiği, 503,10 TL’lik ceza tutarı bakımından davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla 335,40 TL bakımından takibin devamına, geriye kalan kısım bakımından ise dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Davanın konusuz kalan kısmı bakımından davacının, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle haklı olduğu anlaşılmakla yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumluluk bakımından; Yargıtay——. Hukuk Dairesi’nin 03/10/2012 tarihli 2012/3820-5658 Esas ve Karar sayılı ilamında yer alan “…dava tarihinde davacının dava açmakta haklı olup olmadığı hususları tartışılarak,..oluşacak uygun sonuç dairesinde vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hangi tarafa yükleneceğinin belirlenmesi…” gerektiği ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 tarih 2009/18-421 Esas – 2009/526 Karar sayılı ilamında yer alan “…dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, davadan sonra yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olamayacağından, dava davadan sonra yürürlüğe giren yasal değişiklik nedeniyle konusuz kalmışsa davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi..” gerektiğine ilişkin hükümleri dikkate alınarak davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı tarafça İstanbul Anadolu ——-. İcra Dairesi’nin 2018/5322 Esas sayılı takibe yaptığı itirazın, itiraza konu olan 838,50 TL’lik ceza tutarının 335,40 TL’si bakımından İTİRAZIN İPTALİ ile takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2- Aşan kısım bakımından davanın yasa değişikliği ile konusuz kaldığı anlaşılmakla, esas hakkında kararverilmesine yer olmadığına,
3- Alınması gereken karar ve ilam harcı 57,28 TL olduğundan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,38 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı kendisini vekil ile temsile ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan —–‘nin 13/2.maddesine göre belirlenen 838,50 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davacı tarafça yapılan 35,90 TL peşin harç, 84,00 TL tebligat gideri ve posta ücretinden ibaret toplam 119,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansının arta kalan kısmının kararın tebliğ gideri karşılandıktan ve tebliğ işlemleri tamamlandıktan sonra davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı dava değeri dikkate alındığında kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.