Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/372 E. 2018/377 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/372 Esas
KARAR NO : 2018/377
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2018
KARAR TARİHİ : 02/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; ………….. plakalı ………… marka ve model olan araç, 12.02.2017-2018 tarihleri arasında müvekkil sigorta şirketine……… poliçe no ile kasko sigorta poliçesi düzenlendiği, 23.06.2017 tarih saat 08.30 civarında……………….. ilçesi ………. bulvarı üzerinde seyir halinde iken …….. plakalı … ( 5205 sürücü belge numaralı) sevk ve idaresindeki kamyonun, …………. plakalı müvekkil sigorta şirketince kaskolu olan …………….l sevk ve idaresindeki araca arkadan çarpmasının etkisiyle savrulan sigortalı aracın ilerisinde seyir halinde bulunan …………….– ……………. plakalı ve sürücüsü ……………..’nin aracına çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, konu ile ilgili Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce de ………… kaza sıra no’lu 23.06.2017 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı tanzim edildiği,…………. ve……… plakalı araçların sürücülerinin kusursuz, …….. plakalı araç sürücüsü …’nın %100 asli kusurlu olduğu tutanaklar ve raporlarla ortaya konduğu, araçla ilgili müvekkil şirketçe …….. numaralı hasar dosyası oluşturulduğu, sigortalı aracın ağır hasarlı olduğu, pert total işlemine tabi tutulduğu, bir kısım tahsilatlar ile müvekkil sigorta şirketinin zararı karşılanmaya çalışıldığı, %100 kusurlu olan……………plakalı araç sürücüsü …’dan bugüne kadar herhangi bir zarar tazmini olmadığını, trafik kazası sebebi ile oluşan sigortalı aracın tazmini için ödenen 26.340 TL nin ödeme tarihinden itibaren en yüksek banka faiz oranında olamak üzere karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçe sözleşmesi nedeniyle TTK’nin 1472. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen dikkate alınması zorunlu olmakla birlikte Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı …Ş TTK anlamında tacir olmasına karşın ………… plakalı araç sürücüsü davalı …’nın tacir olduğuna dair hiçbir iddia olmadığı gibi uyuşmazlık da haksız fiilden kaynaklanmakta olup genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatiyle ve bu hususta Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/19376 esas 2016/644 karar sayılı ilamı gözetilerek aşağıdaki şekilde karar vermek geremiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama gideri ve harcın görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/04/2018