Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/369 E. 2021/1166 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/369 Esas
KARAR NO: 2021/1166
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/03/2018
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
BİRLEŞEN—- DAVA DOSYASI
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/04/2018
KARAR TARİHİ: 19/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —–yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
ASIL DAVADA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —— faaliyet gösterdiğini, aynı alanda faaliyet gösteren davalı ile aralarında mal alım satım konusunda ticari ilişki doğduğunu, müvekkili tarafından üretilmen duş ve küvet kabin rulman setlerine ait plastik ürünlerin davalı şirketten alındığını, bu duşa kabin rulman tekerlerinin davalıdan temin edilmesi akabinde müşterinin tercihine göre altın sarısı veya krom ile kaplandığını, müvekkilinin davalıdan sipariş üzerine altığı söz konusu duşa kabin rulman alt ve üst tekerlerini kaplama işlemi gördükten sonra müşterilerine sipariş üzerine gönderdiğini, söz konusu setlerin müşterilere gönderilmesi akabinde bu parçaların duşa kabin camları ile birleştirildikten sonra nihai tüketiciye ulaşması sonrasında davalıdan temin edilen kabin rulman tekerleklerinde yaşanan kırılmalar nedeniyle müvekkilinin müşterilerinden bu konuda şikayet aldığını ve çerçevede müvekkillere yansıtma faturaları kesildiğini, müvekkilinin davalıyı arayarak müşteriye gönderilen mallarla ilgili olarak müşterilerden gelen yansıtma faturaları doğrultusunda davalı tarafa yansıtma faturası kesileceği, henüz satışının yapılmadığı ve depoda bekleyen malları da iade alması hususunda görüşme sağlandığını, müvekkili ile davalı arasında gerek sözlü ve gerekse yazılı olarak yapılan görüşmelerde davalının müvekkilini sürekli olarak oyaladığını, malların tamamını iade almak istemediğini, ayıplı malların tespitini gerçekleştirebilecek bir makine vasıtasıyla tespit edeceğini bildirdiğini ancak iade konusunda bu zamana kadar herhangi bir aksiyon alınmadığını, müvekkilinin —- gibi bir bekleme süresi ardından kendisine müşteriler tarafından kesilen iade faturaları çerçevesinde davalı tarafa yansıtma faturası keserek —– ihtarnamesi gönderildiğini, ayrıca ayıplı olan ve müvekkili deposunda bekleyen malların iade alınması hususunun davalı tarafa ihtar edildiğini, ancak davalının ihtarname ekindeki fatura asıllarını—- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkiline iade ettiğini, akabinde davalı tarafça müvekkili şirket aleyhine—- dosyası ile cari hesap alacağından bahisle takip başlatıldığını, davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu ve taraflarınca cari hesap alacağından dolayı alacağın tahsili için —- sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, tüm bu nedenlerle—–dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz edilmesi nedeniyle davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketten aldığı rulman tekerleri hakkındaki hiçbir iddiasını kabul etmemekle birlikte davacının tacir olması sebebiyle kendisine yüklenen —- ayıp ihbar sürelerine riayet etmediğinden müvekkilinden hiçbir hak ve alacak talep edemeyeceğini, davacının bahse konu ticari ilişkiden kaynaklı malzemeleri müvekkilinden —içinde satın aldığını, davacının iddia ettiği ayıp ihbarını müvekkiline bildirmediğini, müvekkiline süresinde herhangi bir bildirimde bulunulmadığı gibi yapılan satışa ilişkin müvekkili tarafından—–sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından kötü niyetli olarak icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, dolayısıyla davacı tarafça süresinde ve usulüne uygun herhangi bir bildirimde bulunulmadığından davanın reddini,—– üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan defii hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz. Satıcı, satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu ise, iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.” dendiğini, davacının ayıplı mal hakkındaki iddialarının hiçbirini kabul etmediklerini, satılan ürünlerde gizli, aşikar hiçbir ayıp bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde dava konusu malzemelerin ayıplı olmasından dolayı uğradığı zararı talep ettiklerini dile getirmişse de söz konusu malzemelerin ayıplı olduğunun tamamen gerçek dışı olduğunu, müvekkilince duş ve küvet kabin rulman tekerlerinin davacı tarafa verildikten sonra davacı tarafça bahse konu tekerlere kaplama işlemi uygulandığını, bu hususun dava dilekçesinde ” .. Sipariş üzerine aldığı söz konusu duşa kabin rulman alt ve üst tekerlerini kaplama işlemi gördükten sonra müşterilerine sipariş üzerine gönderdiğini” şeklinde belirtildiğini, davacı tarafça tekerler üzerinde yapılan kaplama işleminin sonucu olarak kırılmalar gerçekleştiğinden müvekkiline bir sorumluluk atfedilmesinin mümkün olmadığını, yine—— bahse konu malzemelerin kalitesi açısından yapılan kontrollerde herhangi bir olumsuzluk durumuna rastlanılmamasının da bahse konu malzemelerin ayıpsız olduğunun en büyük ispatı olduğunu, bu nedenle davaya konu cihazların ayıplı olduğundan söz etmenin mümkün olmadığını, davacı tarafça yasada kendisine tanınan bildirim sürelerine uyulmayarak müvekkilinin icra takibi sonrasında yasal yollara başvurmasının davacının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, davacının iddialarının tamamen soyut ve gerçek dışı olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı—–uzun süreden beri devam eden ticari ilişki nedeniyle, davalı tarafla alış veriş olduğunu, davalı ticari ilişki sırasında ilk başta ödemeleri düzenli olarak yaptığını, ancak son zamanlarda ödemelerini yapmadığını, müvekkili şirket davalının tüm taleplerini yerine getirdiğini ve davalı tarafa satılan ve üretilen malları teslim edildiğini, ancak davalı taraf faturaya konu malların bedelini ödemediğini, bunun üzerine satmış olduğu ürün bedellerinden kaynaklanan alacağını tahsil etmek amacıyla davalı aleyhinde— dosyası ile icra takibi yaptığını, ancak davalı haksız, hukuki dayanaktan yoksun nedenlerle — tarihinde takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, bu nedenle —- sayılı dosyasındaki itirazın iptaline ve takibin devamına ayrıca %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden dolayı müvekkil alacaklı konumda olduğunu, taraflarınca başlatılan takibe davacı taraf itiraz etmekle tarafımızca—- dosyası ile itirazın iptali talepli olarak dava ikame edilmiş olması nedeniyle her iki davanın birleştirilmesi gerektiğini, davacı tarafın ikame ettiği dava ile her ne kadar müvekkilinin davacı tarafa borçlu olduğunu iddia etse de taraflar arasında cari hesap ilişkisinden dolayı müvekkil alacaklı durumda olduğunu, müvekkilin davacıdan olan alacağının tahsili amacıyla taraflarınca—-dosyası ile takip başlatıldığını, işbu takibe davacı tarafından itiraz edilmesi nedeniyle takip durdurulduğunu, söz konusu takibin devamı amacıyla — dosyası ile itirazın iptali talepli dava ikame edildiğini, tüm bu nedenlerle esas bakımından davanın reddine ve işbu dava ile—- birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, Birleşen —- mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—-aleyhine —- cari hesap alacağının tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından — tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal— yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Birleşen dosya içerisinde bulunan—-dosyasının incelenmesinde; davacı—- tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından— tarihinde takibe itiraz edildiği, davanın yasal — yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir ve metalürji ve malzeme mühendisi bilirkişiler tarafından inceleme yapılmak üzere bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce aldırılan—- tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı birleşen dosya davalısı —- ait ticari defterlerin —- yönünden süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirini teyit ettiği, — yılında kapanış tasdiki yaptırılmadığı, — tasdikinin süresinde yapıldığı görüldüğünden — delil vasfının bulunmadığı, — yılında ise delil vasfının bulunduğu sonucuna varıldığı, davalı birleşen dosya davacısı — tarafından incelemeye sunulan —- defterlerinin — ilgili hükümleri yönünden süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, süresinde kapanış tasdikinin yapıldığı görüldüğünden,,—- yılı ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfının bulunduğu sonucuna varıldığı, —–incelenen ticari defterlerinde özetle;
taraflar arası ticari ilişkinin — tarihinde başladığı,———tutarında fatura düzenlendiği, —-tutarında fatura düzenlendiği,
—- halinde toplam
—- tutarında ödeme yapıldığı,
taraflar arası —- tarihinden sonra ticari ilişki olmadığı,
bu tarih itibarıyla—–
alacaklı olduğu,—- tarihleri itibarıyla kendi ticari defterlerine göre
— alacaklı olduğunun görüldüğü, —- incelenen ticari defterlerinde özetle;
taraflar arası ticari ilişkinin —- tarihinde başladığı,
—- fatura düzenlendiği,
——
tutarında fatura düzenlendiği,
—-parça halinde toplam
— ödeme yapıldığı,
taraflar arası — tarihinden sonra ticari ilişki olmadığı,
—-
— alacaklı olduğu, —-açıklamalı bir
Hesap kapatma işlemi ile —- tarafından
kapatıldığı,— ticari defterlerinde —-
—- tarihleri itibarıyla kendi ticari defterlerine
göre —borç ve alacağının olmadığının — görüldüğü, taraflar arası cari hesap farkının—- olduğu, bu fark detaylı irdelendiğinde;
—- tarafından —tutarında faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, —–tutarında son—olmadığı, taraflar arası — tutarındaki farkın ise; ödeme kayıtlarının farklı işlenmesinden kaynaklandığı, —-düzenlenen —- fatura tutarının —-olmamasına rağmen —Kendi defterlerine göre alacaklı gözüktüğü tutarın —-olduğu dikkate alındığında fatura tutarının —-tarafından ödendiğinin —- kabulünde olduğu, asıl dava yönünden ticari defter incelemelerinde özetle; asıl dava davacısı birleşen dosya davalısı —- takip tarihleri itibariyle kendi ticari defterlerine göre —- fatura tutarının —- olmamasına rağmen — kendi defterlerine göre alacaklı gözüktüğü tutarın —olduğu dikkate alındığında fatura tutarının—ödendiğinin —- kabulünde olduğu, birleşen dava yönünden ticari defter incelemelerinde özetle; asıl dava davalısı birleşen dosya davacısı —- takip tarihleri itibariyle kendi ticari defterlerine göre —- tarihli takip dosyasının ekine konulan — tutarlı
cari hesaba dayanak ekstre incelendiğinde, ekstrenin — tarihinde bittiğinin görülmekle, her iki tarafın ticari defterinde de bu tarihten sonra
ticari ilişkinin devam ettiğinin görüldüğü,— kendi ticari defterlerinde—
olmadığı dikkate alındığında —-birleşen dava yönünden takip borçlusu —-itirazının yerinde olduğu, — alacağını ispatlayamadığı, ayıp yönünden yapılan incelemeler; —ürettiği —kabin rulman setlerine ait plastik ürünlerin —-tedarik edildiği, tekerlerlerin ayıplı olduğu yönünde kesilen iade faturaları —- alacaklı duruma geçtiği bu alacağın tahsili amacıyla—— talep edilen bakiye arasındaki fark olan, —-itirazı ile takibin durdurulduğu, takibin devamı için huzurdaki asıl davanın ikame edildiği, dosyaya sunulu—–düzenlenen
faturalardan;
—– açıklamalı,
—- açıklamalı Not
kısmında “müşterinin uğramış olduğu zarar ve ürün bedelidir”
açıklamalı,
faturaların her iki taraf ticari defterinde de kayıtlı olduğu,—-
tarafından — satılan ürünlerin ayıplı olduğunun —-
zımnen Kabulünde olduğu, bunun yanında fiziki olarak taraflarına sunulan ürünler
incelendiğinde, —-
— satılan dava konusu ürünlerin taşıması gereken ağırlığı taşıyamadığı,
diğer bir ifade ile —–düzenlenen faturaların
doğru ve haklı yere düzenlendiği, rapor içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez
belge, bilgi, takip dosyaları ve taraflara ait ticari defterler ve dosya üzerinde
yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
asıl dava yönünden; davacı —- alacaklı olduğu,
davacı —- tarihinden itibaren değişen oranlarda
avans faiz talep edebileceği,
tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı , birleşen dava yönünden ;
taraflarınca incelenen asıl davanın davalısı birleşen davanın
davacısı —- takip tarihleri itibarıyla kendi ticari defterlerine göre
— borç ve alacağının olmadığı— tarihli takip dosyasının ekine konulan —-
tutarlı cari hesaba dayanak ekstre incelendiğinde, ekstrenin—- tarihinde
bittiği görülmekle birlikte, her iki tarafın ticari defterinde de bu tarihten
sonra ticari ilişkinin devam ettiğinin görüldüğü, —- kendi ticari defterlerinde — alacaklı
olmadığı dikkate alındığında —-
birleşen dava yönünden takip borçlusu —- itirazının yerinde olduğu,
— alacağını ispatlayamadığı, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
—dosya kapsamından yapılan değerlendirmeler neticesinde ; hem asıl hem de birleşen davanın itirazın iptali istemli olduğu, mahkememizce hem asıl hem de birleşen dava için tarafların ticari defter ve dayanak belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması ve taraflar arasındaki satıma konu duşakabin rulmanlarının ayıplı olup olmadığının tesbiti için dosyanın bir metalürji ve malzeme mühendisi ve bir mali müşavir bilirkişiden teşekkül eden bilirkişi heyetine tevdii edildiği, bu kapsamda düzenlenen —- tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme de esas alındığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tafsilatlı olarak bildirildiği üzere; davacı birleşen davalı —- takip tarihleri itibarıyla kendi ticari defterlerine göre
—- alacaklı olduğunun görüldüğü, davalı birleşen dosya davacısı
— tarihi itibariyle — alacaklı olduğu ancak — hesap kapatma işlemi ile—-
— tarihleri itibarıyla kendi ticari defterlerine
göre—- alacağının olmadığının — görüldüğü, taraflar arası cari hesap — olduğu, bu fark detaylı incelendiğinde;
——–tutarında faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak—-tutarında son —- farkın ise; ödeme kayıtlarının farklı
işlenmesinden kaynaklandığı, —- olduğu dikkate alındığında fatura tutarının —-tarafından ödendiğinin —- alacaklı
olmadığı dikkate alındığında —-
birleşen dava yönünden takip borçlusu —-itirazının yerinde olduğu mahkememizce görülmekle davalı birleşen dosya davacısı
—-alacağını dosya kapsamında ispatlayamadığı, ayıp yönünden yapılan incelemelerde ise; —- ürettiği———tedarik edildiğinin ve huzurdaki ihtilafın da duşakabin tekerlerinin ayıplı olup olmamasından kaynaklandığın ihtilaf dışı olduğu,
tekerlerlerin ayıplı olduğu yönünde kesilen iade faturaları ile asıl davacının — alacaklı
duruma geçtiği bu alacağın tahsili amacıyla—- tahsili için icra takibi başlatıldığı, dosyaya sunulu —– düzenlenen
faturalardan; —–açıklamalı — açıklamalı,
—– açıklamalı —-açıklamalı, faturaların her iki taraf ticari defterinde de kayıtlı olduğu, —tarafından —- ürünlerin ayıplı olduğunun —— Kabulünde olduğu, bunun yanında —– tarafından fiziki olarak taraflarına sunulan ürünler
incelendiğinde, duş ve küvet için kullanılan —-
—— satılan dava konusu ürünlerin taşıması gereken ağırlığı taşıyamadığı, ve ayıplı olduklarının rapor edildiği,
diğer bir ifade ile—– düzenlenen faturaların
haklı yere ve doğru bedel üzerinden düzenlendiği anlaşılmakla alacak likit olmakla icra inkar tazminatına hükmedilmek suretiyle asıl davanın kabulüne karar verilmiş, birleşen dava yönünden ise—- kendi ticari defterlerinde —
olmadığı dikkate alındığında—-
birleşen dava yönünden takip borçlusu —-itirazının yerinde olduğu,
—- alacağını ispatlayamadığı mahkememizce anlaşılmış ve birleşen dosya davacısının takibi yaparken kötüniyetli olduğu dosya kapsamında isbat edilemediğinden kötüniyet tazminatı da reddedilmek suretiyle birleşen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Açılan davanın KABULÜ ile,
—– davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin —- üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 770,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-BİRLEŞEN ——- DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-İspatlanamayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
HARÇLAR
3-Asıl davada alınması gerekli 263,30 TL harcın asıl davanın davacısı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 65,83 TL harçtan mahsubu ile, eksik bakiye 197,47 TL’nin asıl davanın davalısından tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Birleşen davada alınması gerekli 59,30 TL harcın birleşen davanın davacısı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 647,40 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 588,1‬0 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde birleşen davanın davacısına iadesine,
VEKALET ÜCRETİ
5-Asıl davada Avukatlık asgari ücret tarifesine göre asıl davanın davacı vekili için takdir olunan 3.854,62 TL vekalet ücretinin asıl davanın davalısından alınarak asıl davanın davacısına verilmesine,
6-Birleşen davada Avukatlık asgari ücret tarifesine göre birleşen davanın davalısı vekili için taktir olunan 7.768,39 TL nispi vekalet ücretinin birleşen davanın davacısından alınarak birleşen davanın davalısına verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
7-Asıl davada davacı tarafından harç olarak yatırılan 106,93 TL’nin asıl davanın davalısından alınarak asıl davanın davacısına verilmesine,
8-Asıl davada davacı tarafından sarf edilen 1.500 TL bilirkişi ücreti, 176,60 TL posta gideri olmak üzere 1.676,60 TL’nin asıl davanın davalısından alınarak asıl davanın davalısına verilmesine,
9-Birleşen davada davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-Birleşen davada davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı asıl dava yönünden 6100 sayılı HMK ‘nın 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, birleşen dava yönünden ise gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ————-nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 04/11/2021