Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/352 E. 2022/513 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/352 Esas
KARAR NO: 2022/513
DAVA: İstirdat
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile —– Arasında mevcut bulunan ticari iş kapsamında müvekkilince yapılan imalat karşılığında ilgili firmadan —–bedelli çeklerin firma tarafından cirolanıp müvekkilinin — çalışanına teslim edildiğini, —-yukarıda belirtilen çekleri müvekkiline teslim etmek üzere aldığını, ancak işbu çeklerin müvekkiline teslim edilmediğini, —-bedelli çeki müvekkili firma kaşesi ve sahte ciro ile akabinde kendi cirosu ile arkadaşı olan davalıya ciro ettiğini, müvekkili tarafından—- çek tahsili veya teslimi konusunda herhangi bir yetki verilmediğini, çeklerin kötü niyetli olarak haksız kazanç elde etme amacı ile davalı ile birlikte tahsil etme amacı güttüklerini, çeklerden birisinin tahsil edildiğinin müvekkili tarafından şifahen öğrenildiğini,—- davalı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek; — seri numaralı çekin davalı tarafından tahsil edilmesi nedeniyle —-çek bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdadına, —– bedelli çeklerin istidadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- tutarında banka yolu ile borç para verdiğini, bunun karşılığında ise — davaya konu — çekin alındığını, müvekkilinin tamamen iyi niyetli olduğunu, bu olay nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu, — bedelli çekin tahsil edildiğini, diğer —tutarlı çeklerin tahsil edilemediğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, çek istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu tüm dilekçeler, ibraz edilen tüm deliller, imza örnekleri, çekler, banka kayıtları, ceza dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları, maluliyet raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Dava konusu çekleri incelenmesi neticesinde; —–keşide yerinin Isparta, bedelinin —- keşide yerinin—– bedelli çekin davalı —-ödendiği, diğer çeklerin ise —– sayılı dosyasından verilen tedbir kararına istinaden ödemesinin yapılmadığı anlaşılmıştır.
—— sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde; mahkememiz davacısı tarafından dava konusu çeklerin zayi olduğu iddiasıyla hasımsız çek iptali davası açıldığı, dava konusu çeklerin ibraz halinde ödenmemesi hususunda tedbir kararı verildiği, çeklerin mahkememiz davalısı — elinde bulunduğunun anlaşılması sonucunda davacıya çek istirdadı davası açması için süre verildiği, verilen süreye istinaden davacı tarafından eldeki davanın açıldığı, bunun üzerine mahkemece davanın konusu kalmadığından bahisle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
—- Soruşturma sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde; mahkememiz davacısı tarafından davalı — dava dışı—— hakkında bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından dolayı şikayette bulunulduğu, savcılık dosyasından çekler üzerinde yapılan imza incelemesi sonucu düzenlenen raporlar ile çeklerin arkasında davacı şirket kaşesi üzerine atılı imzaların davacı şirket yetkilisi — eli ürünü olmadığı, şüpheli — eli ürünü olduğunun tespit edildiği, savcılık tarafından — tarihli ek karar ile —- dosyaya sunulan —- kendisine olan borcunu ispatladığı, birinci ciranta konumunda bulunan kaşenin üzerindeki imzanın kime ait olduğunu ve müşteki şirket ile —– arasında yaşanan sorunları bilebilecek durumda olmadığı, eyleminin yalnızca imza sahteciliği bulunan çekleri bilerek kullanma kapsamında değerlendirilebileceği, buna ilişkin olarak —-kamu davası açmaya yeterli şüphe bulunmadığı anlaşıldığından —- hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, verilen bu karara karşı davacı tarafından itiraz yoluna başvurulduğu,———- sayılı dosyası üzerinden itirazın kesin olarak reddine karar verildiği, dava dışı —- hakkında ise resmi belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından dolayı iddianame düzenlendiği görülmüştür.
Mahkememizce dava konusu çeklerde yer alan imzaların davacı şirket yetkililerine ait olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —-tarihli raporda özetle; dava konusu çeklerde davacı şirket adına atılı imzaların davacı şirket yetkilileri ——- eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, rızası dışında elinden çıkan çekin davalıdan istirdadının talep edildiği; davalı tarafça, iyiniyetli hamil olduğu savunularak davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 788/1 maddesi (6762 sayılı TTK m. 700) uyarınca açıkça “emre yazılı” kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kişi lehine ödenmesi şart kılınan bir çek, ciro ve zilyetliğin geçirilmesiyle devredilebilecek olup yine cirosu kabil çeklerin teşhis işlevini düzenleyen 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesi; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.” hükmünü haizdir. Ayrıca 6102 sayılı TTK’nın 818/1-d maddesindeki yollamayla çekler hakkında da uygulanacak olan aynı Kanun’un 684/1. maddesi uyarınca da; ciro ve zilyetliğin geçirilmesi ile poliçeden doğan bütün hakların devrolunacağı düzenlenmiştir. Anılan kanunî hükümlerden hareketle çeki muntazam bir ciro zinciriyle elinde bulunduran kişi, meşru hamil sıfatını kazanarak çekten doğan tüm hakları kullanabilecektir.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü haiz olup anılan kanunî hüküm bağlamında iyi niyetli hamilin hak sahibi olmayan kimselerden elde ettiği kazanımlar korunmaktadır. Bu kapsamda bir kimsenin muntazam bir ciro zinciriyle çeki iktisabı, kendisine ancak şekli anlamda meşru hamil sıfatını kazandıracak olup maddi hukuk anlamında hak sahipliğinin mevcudiyeti için devralanın çeki iktisabında kötü niyetinin yahut ağır kusurunun bulunmaması gerekmektedir. Aksi takdirde 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılacak istirdat davası sonucu çeki iadeye mecbur kalır ——–
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde belirtilen kötü niyetten maksat, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmaktır. Ağır kusur ise, senedin iktisabında olağan özenin gösterilmemesini ifade eder. Yine, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesindeki “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa…” ibaresi, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak çeki çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin senedi ciro ile devretmesi hâlinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan, başka bir deyişle kötü niyetli ve ağır kusurlu bulunmayan yeni hamil korunur. Bu tür davalarda, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkarak yeni hamil tarafından kötü niyet veya ağır kusur ile iktisap edildiği iddiasını ispat külfeti davacıya ait olup anılan olgular tanık dâhil her türlü delile kanıtlanabilir.
Somut olayda; dava konusu çeklerin dava dışı — Tarafından davacı şirket lehine keşide edildiği, çeklerin dava dışı—- tarafından keşideci tarafından teslim alındığı, akabinde — tarafından davalı —— ciro edildiği, ciro silsilesinde herhangi bir bozuklukluk bulunmadığı, çeklerdeki davacı şirket adına atılı imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığı, ancak davacının çekin istirdadını talep edebilmesi için davalının çekin iktisabında kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiği, davalı — dava dışı—–uzun yıllardan beri arkadaş olmalarının, davalının dava konu çekleri iktisabında kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu ispata tek başına yeterli olmadığı, dava konusu çeklerin keşide tarihinden önce davalı tarafından dava dışı —-banka aracılığı ile toplamda —- havale yapıldığı, banka dekontlarında açıklama kısmında —- ibaresinin yer aldığı, başlatılan soruşturma dosyasında davalı —-hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, dava dışı —- hakkında yürütülen ceza dosyasının, Mahkememiz davalısı — taraf olmaması nedeniyle, Mahkememiz yönünden bağlayıcılığının bulunmadığı, kaldı ki ceza dosyasında davalı —— çeklerin çalıntı olduğunu bilerek iktisap ettiğine yönelik herhangi bir tespitin bulunmadığı, davacı tarafça her ne kadar tanık deliline dayanılmış ise de, bildirilen tanıkların davacı şirketin yetkilileri olduğu, davacı şirket yetkililerinin davalı —- çekleri kötü niyetli ve ağır kusurlu olarak iktisap ettiğini bilebilecek durumda olmadığı, dava dışı keşideci şirket tarafından —– çeklerin hangi tarihte verildiğinin davalı —– çekleri iktisapta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu ispata elverişli olmadığından, davacının ve dava dışı keşideci şirketin ticari defter kayıtlarının incelenmesinin yargılamaya herhangi bir yenilik katmayacağı, isticvap kurumunun maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili görülen hususlar hakkında açıklama yapılmasına ilişkin olduğu, davacı tarafından davalıdan isticvap yolu ile sorulması talep edilen hususların davalı vekili tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesi ve diğer beyan dilekçeleri ile yanıtlandığı, davacı tarafından sunulan yemin metninin tarafların iddia ve savunmaları kapsamında uyuşmazlık konusu olmayan hususları içermesi ve hakkında yemin teklif edilemeyecek hususları içermesi nedeniyle, yerleşik — doğrultusunda Mahkememizce yeminin kapsamı belirlenerek davalı asilin yemine davet edildiği, davalı asil tarafından da yeminin eda edildiği, bu hali ile davacı yanın dava konusu çeklerin iktisabında davalının kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunu ispat edemediği anlaşılmıştır
Her ne kadar davacı vekilince sözlü yargılama için süre talep edilmiş ise de, yargılama devam etmekte iken —— yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 Sayılı Kanun ile değişik TTK’nun 4/2. Maddesine göre, miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, değişikliğin yayım tarihi itibariyle yürürlüğe girdiği, usule ilişkin düzenlemelerin, tamamlanmış işler hariç olmak üzere, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanması gerektiği, değişiklik tarihi itibariyle eldeki davada tahkikat aşamasının devam ettiği, tahkikat aşamasının tamamlanmadığı, dava değerinin——- altında kaldığı, bu hali ile davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu, basit yargılama usulüne tabi davalarda sözlü yargılama aşamasının bulunmadığı dikkate alınarak, davacı vekilinin talebi kabul edilmemiştir.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —- gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 80,70.-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 2.390,85.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.310,15.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 17.250,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6.Talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde——– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.02/06/2022