Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/35 E. 2020/326 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/35 Esas
KARAR NO: 2020/326
DAVA: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ: 09/01/2018
KARAR TARİHİ: 01/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; —— konusunda faaliyet gösteren davalı şirketin —– senesinde altı ortakla kurulduğunu, ————— isimli — de davalı şirketin gerçekleştirdiğini, şirketin kurucu ortağı olan müvekkilinin ——— tarihli istifasına kadar yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak görev yaptığını, halihazırda % 18 oranında paya sahip olduğunu, ———— ayında ———- hissedarlarının tüm hisselerini dava dışı ortak ——– satarak ortaklıktan ayrıldıklarını, ———– ayından itibaren iki ortaklı ———– şirketin müvekkilinin haricindeki % 82 oranındaki hissesinin————ait olduğunu, bu nedenle kişi ortaklığının ön plâna çıktığını, ——– tarihinde yapılan ——- yılına ilişkin olağan ——– ortağında yönetim kuruluna seçildiklerini, dava dışı ortak———— aylık net ———–müvekkiline ise aylık net ———— huzur hakkı ödenmesine oy birliğiyle karar verildiğini, dava dışı ———— müvekkilinin ortak oldukları başka bir şirketin daha bulunduğunu, ——————-geri kalan % 36,26’sın ——- müvekkiline ait olduğunu, bu şirkette de her iki ortağın yönetim kuruluna seçildiklerini ve kişi başına aylık net ————– huzur hakkı öder meşinin kararlaştırıldığını, ortaklar arasındaki ilişki değerlendirilirken davalı şirketin dava dışı ———soyutlanamayacağmı, davalı şirkette yönetim kurulu başkanlığının————– dava dışı ———– —– müvekkiline bırakıldığını, ———— ikinci yarısında ————–şirketin yönetiminin yeniden yapılandırmak istediğini müvekkiline bildirdiğini, bundan şüphelenen müvekkilinin ——- kontrol ederken ——— tarihli gazetede davalı şirketin ————çağrısı yaptığını gördüğünü,————- çağrı kararını usulsüz şekilde tek başına imzaladığını, defterlerin gösterilmediğini, müvekkilinin ———- girişinin engellendiğim, karşılıklı güvene dayalı ortaklık ilişkisinin———– başka suiistimallerden şüphelenen müvekkilinin araştırmalarını da——— bunun —-görünen kısmı olduğunu anladığını, müvekkilinin usulsüz çağrı yapılan —– katılmadığım, karşılıklı olarak ihtarnameler silsilesi başladığını, ————– davalı şirketin için boşalttığını, şirketin fınansal kaynaklarını kendi için kullandığını, ——————–hesabının dökümünü elde eden müvekkilinin ——-senesinde davalı şirketin toplam ——– kendi şahsi hesabına aktardığını tespit ettiğini, ————- başrol ücretinin de bu kadar tutmayacağını, huzur hakkının da bu rakama dahil olmadığını, dolayısıyla aktarılan paranın makul bir açıklamasının yapılamayacağını, müvekkiline deflerler gösterilmediğini, davalı şirketin lehtarı olduğu birden fazla çekin ——- şahsi menfaatleri için kullamluıış olduğu bilgisine ulaşıldığını,——— tek pay sanıbi ölduğu———— davalı şirket anısında usulsüz işlemler yapılmış olabileceği bilgisinin edinildiğini, çekileri ihtamameya rağmen müvekkiline bilgi verilmediğini, —– gazete röportajında müvekkilini de ayrıldığı arkadaşları arasında saydığını, ————– —Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurarak —— çağırma yetkisini talep ettiğini, mahkemenin tebligat dalıi yapmadan dosya üzerinde yetki verdiğini, ———– çağrısını yaptığını, ——— görevden almacağı bilen müvekkilinin de ——— tarihinde ———üyeliğinden istifa ettiğini, müvekkilinin———tarihli ——— vekili tarafından temsil edildiğini, dilek ve temenniler bölümünde htamamelerde olduğu gibi müvekkilinin % 18 oranındaki hissesinin rayiç bedel üzerinden devir etmek isteğinin tekrarlandığını, ———-da bunun müzakere edilebileceğini söylediğini, ——— ortaklık anlayışının kalmadığının ortaya çıktığını, müvekkilinin genel kuıuldan sonra ———— ihtarname göndererek hisse devir sürecinin başlatılmasını talebini bildirdiğini, müvekkili acısından ortaklık çekilmez bir hal aldığını iddia ederek; şirketin ————- taşınmazının devir edilmesinin tedbiren durdurulmasına, şirkete tedbirer denetim kayyımı atanmasına, davalı şirketin TTK 531 uyarınca haklı sebeple feshine, fesih talebinin uygun görülmemesi halinde müvekkilinin % 18 oranındaki hissesinin karar tarihine en yakın gerçek değerinin ödenerek şirketten rıkanlmasrna, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; davacının davalı —-çoğunluk pay sahibine yönelttiği iddiaların temelsiz ve asılsız olduğunu,———— parasını kendi şahsi hesabım aktardığı iddiasının mahkemeyi yanıltmaya yönelik söylendiğini, hesap dö tümlerinin eksik sunulduğunu, döviz ve başka hesapların da bulunduğunu, ——- borçlu değil şirketten ———–alacaklı olduğunu, davacının TTK 392/3 kapsamında geçerli bir bilgi alma ve inceleme talebinde bulunmadığını, davacının iddialarının haklı sebep sayılamayacağını, ortaklar arasındaki fikir aykırılıklannm haklı sebep teşkil etmediğini,———– feshi son çare olarak kabul ettiğini, davacının iddialarını somut deliller ile ——-edemediğini, Türk Ticaret Kanunu’nda anonim şirket ortaklarının şirketten çıkarılmasını isteyebilecekleri bir düzenlemenin yer almadığını, davalı şirketin ———– bir firma olduğunu savunarak, davanın reddine, yargılama bıasrafları ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava ; davalı şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine, bu talebin uygun görülmemesi halinde payının gerçek değerinin tespiti ile ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı——– sicil numarasıyla kayıtlıdır. —- tarihinde tescil edilerek kurulan şirketin merkezi; ——– adresindedir. Şirket; ——— ile reklamcılık konularında faaliyet göstermektedir.
Şirketin — sermayesinin;
• — oranına tekabül eden — kısmı ——,
• —– oranına tekabül eden — aittir.
Davacı —– davalı şirketin kurucu ortağıdır. Davalı şirkette, yönetim kurulu başkanı dava dışı ———ile birlikte yönetim kurulu üyeliği yapmıştır. — Noterliği’nden ——— yevmiye numarası ile davalı şirkete gönderdiği ihtarnamede;————– tarihi itibarıyla istifa ettiğini” bildirmiştir.
Halihazırda——— davalı şirketin yönetim kurulu başkanıdır. Şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkilidir.
Davalı şirketin varlıklarının toplamı ——-Borçları ise ——– olup, bunlara göre öz varlığı ——- olarak hesaplanmıştır. ——sermayesi öz varlık bünyesinde fazlası ile korunmaktadır.
Bu sonuçlar davalı şirketin mali yapısının oldukça iyi ve kuvvetli olduğunu göstermektedir. Şirketin faaliyeti de devam etmektedir.
Davacının —– sermayesinin kaydi değeri ——- yükselmiştir. Artış oram % 642 dir. Rayiç değerlere göre daha fazla olması söz konusudur.
Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlerle ilgili 531 inci maddesi; “Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih Yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir.” şeklindedir.
Davacı, davalı şirketin içinin boşalttığı, diğer ortağın zimmetine para geçirdiği kayıt dışı işlemler yapıldığı iddialarını kanıtlayamamıştır, davalı şirket kayıtları üzerinde yapılan incelemede, bilanço ve kâr – zarar hesaplarının, ticari defter kayıtlarıyla uyumlu olduğu, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı bir nedenlerin varlığının davacı tarafından ispatlanamadığı, bu durumda Yargıtay kararlarına göre davalı anonim şirketin haklı nedenle fesih koşullarının oluşmadığına kanaat getirilmesi halinde, davacının şirket ortaklığından ayrılmasının uygun görülmeyeceği belirlenmekle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KANITLANAMAYAN DAVANIN REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 18,50 TL nin davalıdan tahsiline, hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/07/2020