Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/337 E. 2019/42 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/337 Esas
KARAR NO : 2019/42

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/03/2018
KARAR TARİHİ : 24/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki sebebiyle 10.75,050TL fatura-cari hesaba dayalı alacağının bulunduğunu ve borcun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu—– İcra Müdürlüğü’nün 2013/22126 E nolu icra dosyası ile takibe konulduğunu, ancak davalı şirketin haksız itirazı neticesinde takibin durduğunu beyan ederek, borca ilişkin itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, 2010-2012 yılları arasında davacı ile ticari ilişkilerinin bulunduğunu ve yapılan hizmet bedelinin davacıya zamanında ödendiğini cari hesap ekstrelerinde hiç bir bulunmadığını beyan ederek, icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, davanın reddi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce her iki tarafın ticari defterleri üzerinde takip dayanağı cari hesap alacağına ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi ——- tarafından sunulan bilirkişi raporu ile davacının alacağı belirlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda alınan bilirkişi raporları dikkate alınarak Mahkememizin 18/12/2014 tarihli ve ——- Esas ve 2014/494 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğünün 2013/22126 Enolu dosyasındaki icra takibine yapılan itirazın kıSmen iptali ile takibin 21,40 TL aıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabul edilen asıl alacak miktarı olan 21,40 TL üzerinden kabulü ile 4,28 TL icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının icra inkar tazminatı talebi bulunmadığından bu yönde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. karar verildiği, Mahkememiz ilamının temyizi üzerine Yargıtay —-. Hukuk Dairesi’nin 14/06/2016 tarihli 2016/6669 Esas ve 2016/10634 Karar sayılı ilamı “…Davalı tarafından teslim alındığı ihtilafsız olan malların sevk irsaliyelerine göre konsinye olarak verildiği anlaşılmaktadır. Konsinye satış, malın mülkiyet devri yapılmaksızın, mal satış sorumluluğunu üstelenen bir kişiye (komisyoncuya) gönderilmesi ve ödemenin mal satışından sonra yapılmak şartıyla işleyen bir satış şekli olup BK 416-430 maddelerinde (TBK 532-546) düzenlenmiştir. Bu durumda davalının bu malları davacıya iade ettiğini yada bedelini ödediğini kanıtlanması gerekir. Mahkemece bu yöndeki davalı delilleri incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bu nedenle mahkememiz kararı bozulmuştur….” gerekçesi ile bozulmasına karar verilerek dosyanın Mahkememize iade edilidği görülmüştür.
Bozma ilamından sonra Mahkememizin 27/09/2018 tarihli celsesinde bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur. Aynı celsede
Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Bilirkişi raporunda davalı cari hesabı oluşturan 4 adet fatura münderecatı irsaliyelerin 2011 takvim yılına ait olduğu ve irsaliyelerin üstünde “yukarıdaki ürünler konsinye olarak verilmiştir” ibaresini barındırdığı tespit edilmiştir. Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere konsinye satış, malın mülkiyet devri yapılmaksızın , mal satış sorumluluğunu üstlenen kişiye gönderilmesi ve ödemenin mal satışından sonra yapılmak şartıyla işleyen bir satış şekli olup, davalının teslim aldığı malları davacıya iade ettiğini ya da bedelini ödediğini kanıtlaması gerekir. Davalı vekiline yargıtay bozma ilamında belirtilen delillerini sunması için 2 hafta kesin süre verilmesine rağmen davalı vekili teslim aldığı malları iade ettiğine yada bedeli ödediğine dair herhangi bir delil sunmamıştır. Açıklanan nedenlerle sübuta eren davanın kabulüne, alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davalının İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğünün 2013/22126 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak likit olmakla, dava konusu 10.753,50 TL alacağın %20 si oranındaki 2.150,70 TL inkar tazminatının davacı lehine davalıdan tahsiline,
KARAR HARCI
3-Alınması gereken 734,58 TL karar harcının 183,65 TL’si dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan geriye kalan 550,93 TL karar harcının davalı taraftan alınmasına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Davada avukatla temsil edilen davacı yararına belirlenen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvurma harcı, 183,65 TL peşin harcı, 3,75 TL vekaletname harcının ve davacı tarafça yapılan 212,00 TL tebligat ve müzekkere gideri ile 400,00 TL bilirkişi inceleme gideri olmak üzere toplam 823,70 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.