Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/327 E. 2021/540 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/327 Esas
KARAR NO : 2021/540
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 30/07/2009
KARAR TARİHİ : 26/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının—– adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili—– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin —- hisse sahibi olduğu arsa üzerinde bir—– kurmak, müvekkilinin arsa payı karşılığında başka bir bedel ödemeksizin daire sahibi olmak üzere yapılması gereken işlemleri takip etmesi amacıyla davalılardan —– vekalet verildiğini, arsa payına en az — bağımsız bölümün karşılık gelmesi gerektiğini, —– kurulduğunu, hazirun cetvellerinde müvekkilinin üye olarak yer aldığını, davalının bu—- devir aldığını ve —–taahhüt ettiğini, davalıların ihtara yanıt vermediklerini ileri sürerek, — adet daireye ilişkin bağımsız bölüm hakkında müvekkilinin üyeliğinin tespitine, bunun mümkün olmaması halinde davalı—- vekalet yetkisini gereği gibi ifa etmemesi nedeniyle dairelerin rayiç bedeli olarak şimdilik —– bu davalıdan tahsilini, —– tarihli dilekçe ile dört daire karşılığı üye olduğunun tespitine, daire tahsis edilmemiş olduğundan —– dava tarihi itibariyle rayiç bedelinin faiziyle birlikte davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı — vekili cevap dilekçesinde; devir alınan —– kayıtlarında davacının adına rastlanmadığını, davacı ile bir sözleşme yaptıklarını davacının kanıtlaması gerektiğini, diğer davalı ile vekalet ilişkisinin tarafı olmadıklarını savunarak davanın husumet ve esas yönünden reddini istemiştir.
Diğer davalı —– vekili; vekaletname uyarınca satış işleminin yapılıp paranın davacıya ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava; – adet daireye ilişkin olarak davacının davalı —- olduğunun tespiti, bunun mümkün olmaması durumunda — adet dairenin rayiç bedelinin davalı — tahsili, bunun da mümkün olmaması halinde davalılardan—– bakımından vekalet sözleşmesine aykırı davrandığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Dava ilk başta—– dosyası üzerinden görülmeye başlanmıştır.
İLK KARAR;
Mahkememizce—- Davalılardan —- yönünden pasif dava ehliyetinin gerçekleşmediği belirlendiğinden, davalı —– ilişkin davanın belirlenen nedenle usul yönünden reddine, davacının —- karşılığı davalı —- olduğunun tespitine ve ayrıca bu dört dairenin rayiç bedelinin davalı kooperatif tarafından davacıya ödenmesine karar verilmesi istemlerini içeren davanın davalı ——–yönünden kısmen kabulüyle;
A) Davacının daha önceden—– olduğu, —– daha sonra davalı —- tarafından devir alındığı ve bu devir alınma nedeniyle —- tüzel kişiliğinin sona erdiği, —- arasında gösterilmediği, davacının ——- üyesi olması ve bu —– davalı —- tarafından devralınmış olması nedeniyle davacının da hukuken devralan davalı —- üyesi durumuna geldiği ve buna göre davanın davalı—- üyesi bulunduğunun tespitine ilişkin isteminin yerinde bulunduğu ve ispatlandığı belirlendiğinden kabulüyle; davacı——- üyesi olduğunun belirlenmesine,
B)Bu davada ayrıca; davacının —- yönünden davalı—- üyesi olduğunun tespitine ve ayrıca bu dört dairenin davacıya tahsis edilmemiş olması nedeniyle rayiç bedellerinin davalı—- tarafından davacıya ödenmesine karar verilmesi istenilmiş ise de; bir kooperatif üyesinin üyesi olduğu —– kendisine daire tahsisini isteyebilmesi ve bu tahsis yapılmadığı takdirde karşılığında ödence isteyebilmesi için —- parasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasının hukuken zorunlu bulunduğu, olayımızda; davacının üye olarak kabul edilmediği davalı —- parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği ve dolayısıyla bu aşamada kendisine daire tahsisini ve tahsis edilmediği takdirde bedelini isteyebilmesi koşullarının gerçekleşmediği belirlendiğinden; davacının daire tahsis edilmesi ve edilmediği takdirde maddi ödence isteyebilmesi koşulları kendi yararına gerçekleştiğinde bu konuda kendi hukuki düşüncesine göre hak sahibi olduğu sonucuna varacağı yasal haklarını kullanmakta özgür olmak üzere; bu aşama itibariyle davacının, bu davaya konu olan istemlerinden; ” — karşılığı üye olduğunun tespitine ve bu—- rayiç bedelinin davalı —– tarafından kendisine ödenmesine” ilişkin istemlerinin REDDİNE” karar verilmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI;
Mahkememizin davanın reddine ilişkin —- tarihli kararının davacı vekili ve davalı —–vekili tarafından temyiz edildiği, —- sayılı ilamı ile; davanın davalılardan —– bakımından vekalet sözleşmesine aykırı davrandığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu, davacı vekilinin son celsedeki beyanının ne anlama geldiği, iddianın değiştirilip değiştirilmediği üzerinde durulmadan ve bu davalı bakımından davanın reddinin somut gerekçesi gösterilmeden karar verilmesi nedeniyle davacı yararına, dava dışı —- salt genel kurul hazirun cetvellerinde davacı adının yer almasının üyelik için yeterli sayılamayacağı, dava dışı —- kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak ve davacının —– kayıtlarından başka varsa diğer kayıtları ibraz ettirilerek davacının dava dışı —- üye olup olmadığının tespit edilmesi, üyeliğinin sabit olması halinde ihraç ya da devir yoluyla sona erip ermediğinin, sona ermemiş ise bu üyeliğin—- karşılığı olup olmadığının, eğer öyle ise — dairenin dava tarihi itibariyle rayiç değerinin tespit edilmesi, bu istek kalemlerinin ele alınıp tartışılması olumlu ya da olumsuz olarak karara bağlanması gerekirken, davacının davalıya dava tarihinden ya da kararın kesinleşmesinden sonra aidat ödemesi halinde daire tahsisi ya da olmazsa tazminat hakkını kullanmaya sıra geleceğine dolayısıyla bu aşamada— daire karşılığı üye olduğunun tespiti ve—- daire karşılığı tazminat istemlerinin reddine dair verilen kararın ilke bakımından hatalı olduğu, davacı istemlerinin bu aşamada ileri sürülmesinin erken olmadığı, bu davada ele alınıp sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek hükmün davacı ve davalı —- yararına bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş ve dosya yeni esas olan—numarası üzerinden bozma ilamı doğrultusunda yargılama yapılmış ve mahkememizce —- kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
—– sayılı ilamında; ” Davacı, pay sahibi olduğu —- devir ve temlikine ilişkin davalı —- tarihli vekaletname vermiştir. Davalı —- tapuda resmi satış yoluyla bu vekaletnameye dayanarak, davalının payını —— devretmiştir. Taşınmaza ilişkin tapu kaydına göre, davacı dışındaki diğer pay sahipleri olan dokuz kişinin de paylarını aynı tarihte dava dışı bu —- devrettikleri sabittir.
—- davalı —- tarihinde birleştiği ve birleşmeden önceki son — toplantısının hazirun cetvelinde,—-parselde malik olan bazı pay sahiplerinin—- sayılarının, taşınmazdaki pay oranlarına göre değişiklik gösterdiği görülmektedir.
Yukarıda anılan iki kooperatifin birleşmesine ilişkin— tarihli protokolde; dava dışı—— verilmesi hüküm altına alınmıştır. Gerçekten —- son yapılan olağan genel kurul toplantısı tutanağından —- bulunduğu görülmekte olup, bu durumda bazı üyelere birden fazla üyelik ve dolayısıyla daire isabet ettiği anlaşılmaktadır. Davacı ise,—– ait olmakla beraber tarihleri tespit edilemeyen genel kurul hazırun cetvellerine göre birleşme tarihine kadar yapılan toplam —-adet genel kurul toplantısından yedi tanesine davet edilmiş, birinde de hazır bulunmuştur. Bu durumda, gerek —– davacı dışındaki pay devri yapan diğer paydaşlardan bazılarının davalı —– üye olarak kabul edilmiş olması, gerekse de davacının düzenli olarak —- davet edilmesi ve davacının üyelikten çıkarıldığına veya çıktığına ilişkin bir iddia ileri sürülüp kanıtlanamaması karşısında, artık davacının davalı kooperatife üye olarak kabul edildiği benimsenmeli ve buna göre hüküm tesis edilmelidir. Zira, inşaatın bulunduğu —- sonra, —– arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş, inşaat bu pay devirlerine istinaden yapılmış ve sonuç olarak da her iki —- birleşmiştir.
Davacının,—- üyesi olduğunun kabulü gerekmekle birlikte, davacı ile aynı konumda bulunan diğer pay sahiplerinin durumu da özellikle—– esasıyla incelenerek, davacının devrettiği paya karşılık kaç adet üyelik sahibi olduğunun araştırılmasında zorunluluk bulunmaktadır. Dosya kapsamından ise bu hususta hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadığı görülmüştür.
İzah edilen sebeplerle, yukarıda belirtilen yönde tespit yapılarak davacıya ait olduğu saptanacak üyelik adedinin belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, şeklinde karar vererek mahkememiz dosyasını iade etmiştir.
Davalı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuş, —– kararı ile davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce usulüne uygun — bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; —– üye olan bazı ortakların bu kere mevcut birleşme prosedürü dahilinde—- ortak olarak kabul edildiğini, —- tahsis edilmiş bulunan—– ortağına tahsis edildiğini, — yapmış olduğu tahsisler göz önüne alındığında ——– hissedarlarının sahip oldukları her hisse başına bir ortaklık tahsis edilmiş olduğunu, davacının hissesinin — olduğuna göre kendisine —- adet ortaklığın tahsis edilmesi gerekeceğini, —- kararlarındaki eşitlik ilkesinin göz önüne alınmış olması hususundaki görüşün sonucunun davacının—– hissesine sahip olacağı sonucunu doğuracağını, davacının sahip olacağı — adet ortaklığın hangi dairelere ait olacağı hususunun dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığını, bu durumda dairelerin değerinin belirlenmesinde uygulanması gereken yolun—- edilmiş bulunan dairelerin toplam değerinin —- daireye bölünmesi suretiyle bulunacak olan daire bedelinin daire adedi ———- çarpılması sonucunda bulunacak olan daire bedeli olması gerekeceğini, bu bedelin hesabının ise aşağıdaki şekilde yapıldığını;
Daire bedellerinin hesabı:
Dava tarihi —- yılı itibariyle daireleri değerinin:
—- nazara alınarak — – değerinin —- olarak takdir edildiğini, — dava tarihi—- yılı itibariyle bedeli: —-olarak hesap edildiği, dava dosyası içerisinde mevcut bulunan —- kararlarındaki görüşlerde esas alınmak suretiyle; davacının davalı— —- mevcut bulunacağı, davacıya ait — bedelinin eşitlik ilkesi gereğince yapılacak bulunan hesaplamalar sonucunda toplam değerinin —– olabileceğine dair görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için dosyanın bir önceki bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, —- tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök rapordaki görüşüşlerini değiştirecek herhangi bir husus tespit edilmediğinden görüşlerine bağlı kaldıkları kanaati bildirilmiştir.
ISLAH :
Davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile dava değerini—- artırmış, ıslah harcını yatırmış ve ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu aldırılmış , bu doğrultuda ikinci bozma ilamı sonrasında aldırılan kök ve ek raporlar gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmış , davacının taşınmazdaki hissesi ve —- devrettiği bu hisselere karşılık—– vazedilen eşitlik ilkesi gereğince hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da benimsendiği üzere davacıya—– verilmesi gerekeceği mahkememizce benimsenmiş, ancak eşitlik ilkesi gereğince davacının sahip olması gereken — hangi blokların hangi dairelerinden verileceği hususu dosya kapsamında belirli ve belirlenebilir olmamakla — adet —- — dava tarihi itibariyle değerinin bulunup akabinde beher daire ortalama bedelinin de davacıya ait olması gereken — bedeliyle çarpılması sonucunda ortaya çıkan— bedelin davacının davalı — tazminini isteyebileceği bedel olacağı mahkememizce değerlendirilmiş, ıslah hususunda ise her ne kadar davacı vekilinin —— tarihli beyan dilekçesinin netice-i talep kısmında faiz talep edilmiş ise de , bahsi geçen bu dilekçenin ıslah dilekçesi olarak değerlendirilemeyeceği , zira dava dilekçesi ile davacı vekilinin faiz talep etmediği, —- tarihli dilekçenin ise muhteviyatında ıslah dilekçesi olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmadığı, karşı tarafa tebliğ edilmediği, ıslah iradesinin ancak—– tarihli dilekçe ile davacı vekili tarafından dermeyan edildiği , bu dilekçenin ise karşı tarafa usulüne uygun ıslah dilekçesi olmakla tebliğ edildiği, her davanın açıldığı zamanki koşullara uygun olarak sonuçlandırılacağı, ıslah dilekçesi ile talep edilen faizin ıslahtan itibaren başlayacağı—– değerlendirilmekle davalı kooperatife karşı açılan dava kabul edilmiş , davalı — yönünden ise davalı — davacının vekaletnamesi uyarınca davacının paylarını davalı—- karşılığında devrettiği bu durumda —- kayıtlarında davacının üye olarak gösterilmeyip dairelerinin tesliminin yapılmamasından davalı — sorumluluğunun bulunmadığı, sorumluluğun tüzel kişi davalı olan — bulunduğu anlaşılmakla— karşı açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile
Davalı —- karşı açılan davanın KABULÜ ile,– ıslah tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalı —- açılan davanın REDDİNE,
2- KARAR HARCI;
Alınması gerekli 22.713,08-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 13,10-TL peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan 5.680,00-TL harç olmak üzere toplam 5.693,10-TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 17.019,98-TL harcın davalı —- tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 31.725,00 -TL nispi vekalet ücretinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 13,10 TL peşin harç, 5.680,00-TL ıslah harcı ve 18,40-TL başvurma harcı toplamı 5.711,5-TL’nin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafça 1. bozmadan önce yapılan 117,00 TL tebligatlar gideri, 674,76-TL bilirkişi inceleme gideri, 808,50-TL ek bilirkişi inceleme gideri, 2. bozmadan önce yapılan 148,10-TL tebligatlar gideri, 1.200,00-TL bilirkişi inceleme gideri, 450,00-TL ek bilirkişi inceleme gideri 97,50-TL keşif ücreti ve bozmadan sonra yapılan 3.200,00-TL bilirkişi inceleme gideri ile 285,70-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 6.981,56-TL’nin davalı—— alınarak davacıya verilmesine,
c-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
d-Davalı —— tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde —–nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 26/04/2021