Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/313 E. 2018/1252 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/313 Esas
KARAR NO : 2018/1252

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 28/12/2017
KARAR TARİHİ : 05/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; müvekkilinin ,davalılardan ———– eşi olduğunu, davalı eş adına, ———————- nolu bağımsız bölüm ile ——— nolu bağımsız bölümün tapuda malik sıfatıyla sahibi bulunduğunu, bu gayrimenkullerin davalı eş adına kaydı,07/05/2008 yılında ————- bedeline ilişkin taahhütname ve 24/10/2011 tarihinde Yönetim Planı kaydı verilerek mülkiyet tescil edildiğini,
Davalı eş ———— ile müvekkil davacı ———,ipotek tesisi ile teminat verilmiş olan 5 nolu bağımsız bölümü aynı zamanda müşterek ————— olarak kullandığını,
Davalı eş ————- ile diğer davalı taraf —————-.Ümraniye şubesi arasında 18/11/2013 tarihinde dava dışı————–.nin davalı bankaya karşı doğmuş ve doğacak borçlara karşılık olarak,500.000,00(Beşyüzbin)TL meblağı üzerinden 3 nolu bağımsız bölüm ve 5 nolu bağımsız bölüm için Sancaktepe Tapu Müdürlügü’nde———-Yevmiye numara ile 1.dereceden olmak üzere müşterek ve müteselsil sıfatıyla teminat olarak tapuda ipotek işlemi tesis ettiğini,
————– Tapu Müdürlüğü’nde ve davalı——-.nezdinde yapılan kredi sözleşmesi ile davalı eş ——————,”borçlu-teminat veren”gibi gösterilmeye çalışılmış olup davalı banka kötü niyetli davranmıştır. 18/10/2013 tarihinde alınmış olan daire karşılığı ipotek teminatlarından asıl gaye ve maksat ise,davalı banka ile dava dışı —————.kendi aralarında ——- şubesi nezdinde,11/10/2013 tarihinde akdetmiş oldukları Genel Kredi SözlesmesP’nin teminatı maksadıyla alındığını, ancak davalı eş——————18/10/2013 tarihinde yapmış oldukları ipotek tesis işlemi için davacı müvekkilin rıza ve muvafakatini almadan tapuda işlem yapmakla kanunun hükmüne aykırı davrandıklarını,
6098 sayılı TBK m. 584 ESİN RIZASI başlıklı kanun maddesi açık, net ve AMİR hükümle:
“Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir;BU RIZANIN SÖZLEŞMENİN KURULMASINDAN ÖNCE yada EN GEÇ KURULMASI ANINDA VERİLMİŞ OLMASI ŞARTTIR”.
———————– nolu bağımsız bölüm ile ———————– nolu bağımsız bölümün yapılmış olan ihale süreci ile 3.kişi veya kişilere satışın onaylanması ile telafisi güç zararların doğmasına sebebiyet verileceğinden ve yukarıda arz ve izahına çalıştığımız “kefalette ve aile ortak konutunda eşin rızası” amir hükümleri ile kamu düzeni ile alakalı olması sebebiyle her iki bağımsız bölüme”teminatsız ihtvati tedbir kararı konulmasını “bunun mümkün olmaması halinde “davalıdır”serhi konulmasını talep ve arz etmekteyiz.Huzurda açılmak zorunda kalınan dava her ne kadar davalılar arsında yapılmış olan 500.000,00 TL lik sözleşmenin iptali istemli ise de,gelinen nokta itibariyle her iki bağımsız bölümün aynının 3.kişilere devir ve tescil riskini taşıdığını, açıklanan nedenlerle ;
——————— nolu bağımsız bölüm ile ——————- —————— ile 18/10/2013 tarihinde konulmuş olan 500.000,00 TL lik sözleşmenin iptaline ve ipoteğin fekkine karar verilmesini,
İpoteğin veriliş tarihi yukarıda izahına çalıştığımız üzere,dava dışı firma-şahıslara ait borca istinaden verildiği için ve eş muvafakati ipoteğin teminat olarak verilmesinden veya en geç ipotek tesis anında olması gerekirken hiç alınmamış olması sebebi ve 5 nolu bağımsız bölümün aile ortak konutu olması hususu sebebiyle kanunun amir hükmü aksine davranılmakla kamu düzenini ilgilendirmesinden dolayı 05/01/2016 tarihli ihalenin onaylanması durumunda veya başkaca muhtemel hukuki risklerden dolayı 3.kişilere devri ve tescili halinde telafisi güç zararların doğma riskinden”dolayı;
———————– nolu bağımsız bölüm ile ———– nolu bağımsız bölüm gavrimenkuller üzerine TEMİNATSIZ OLARAK İHTİYATÎ TEDBİR KONULMASINA,teminatsız mümkün olmaması halinde “DAVALIDIR ŞERHİ’ ‘konulmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; Davacı ————İstanbul Anadolu —–.Aile Mahkemesi 2015/939 E. 2016/1 K. sayılı dosya ile dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılması istemli dava ikame etmiş ve iş bu davadan feragat etmesi sebebiyle davası reddedilmiş ve kesinleştiğini, huzurdaki dava konusu ile kesinleşen davanın konusunun aynı olması sebebiyle öncelikle davanın kesin hüküm sebebiyle reddi gerektiğini,
Davacının davası ve “aile konutu” iddiası iyi niyetli olmaktan uzak ve Medeni Kanunun 2. maddesindeki iyi niyet ilkesine aykırı olduğunu, davacı söz konusu ipotek tesisi işleminden başından beri haberdar olup, tamamen kötü niyetli olduğunu, bankalar taşınmazlar üzerinde ipotek işlemi tesis etmeden evvel, taşınmazın değerini tespit edebilmek amacıyla ekspertiz raporu düzenletmektedir. dava konusu taşınmazlarla da ilgili olarak 18/11/2013 tarihinde ekspertiz raporu düzenlenmiş olup, söz konusu rapor mahallinde ve taşınmazın içinde yapılan keşif sonrası düzenlendiğini,
Müvekkili banka lehıne ıpotek tesıs edılen gayrımenkulun kaydı üzerınde “aile konutu şerhi” bulunmadığını, bankanın iyi niyetli 3. Kişi konumunda olduğunu,
Davacının dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak yapılan tüm icrai işlemlerden haberdar olduğu,sabittir. Ayrıca, ipotekli taşınmazlarla ile ilgili olarak kıymet takdir raporları düzenlendiği düşünüldüğünde, davacının bu işlemlerden haberdar olmaması hayatın olağan akışına terstir.
Davacının gayrimenkulün alım tarihi olan 2011 yılından beri tapu kaydına aile konutu şerhini işletmemesi, bunu taşınmazın satışının akabinde ileri sürmesi açıkça hakkın kötüye kullanılması olup, bu iddilarını artık iyiniyetli 3. kişi konumunda bulunan müvekkil bankaya karşı ileri sürülemeyeceğini,
İpoteğin tesis edilme tarihi 18/11/2013, dava açılma tarihi 14/03/2018 tarihidir. İpotek tesisinden 5 yıl sonra işbu davanın açılması hayatın olağan akışına ters düşmekte olup usul ve yasalarımıza da aykırı olduğunu,
Taşınmazın kaydında “aile konutu” şerhi olmaması gerçeği karşısında anılan dava tamamen kötü niyetli bir dava olduğunu,
Tüm bu nedenlerden dolayı, müvekkili Banka tarafından 2015 yılında başlanmak zorunda kalınan takip dosyası üzerinden yapılan satışa esas işlemlerin zaman emek ve masraf yönünden değerlendirilerek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava ; eş muvafakati alınmaksızın davalı tarafın tapuda yapmış oldukları ipotek işlemlerinin iptaline ilişkindir.
HMK.nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. Dilekçelerin teatisi aşamasında da mahkemenin bu incelemeyi yapabileceği açıktır.
HMK.nun 114/c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. 26.06.2012 tarihli 6335 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değiştirilen TTK.5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın Ticaret Mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava söz konusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
Davacı tarafından açılan dava, eş muvafakati alınmaksızın davalı tarafın tapuda yapmış oldukları ipotek işlemlerinin iptaline yönelik dava olup, iş bu dava ticari nitelikte bir dava olmayıp Aile Mahkemesinin görev alanına giren bir davadır. (Yargıtay ———- HD’nin 10/04/2017 tarihli 2016/732 Esas ve 2017/2001 Karar sayılı ilamı, Yargıtay ———. HD’nin 18/02/2018 tarihli 2016/15033 Esas ve 2018/791 Karar sayılı ilamı
)
Dava şartları davanın her aşamasında denetlenip, dava şartının bulunmaması halinde HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. Bu doğrultuda HMK.nun 114/c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmesine,
2-Harç ve yargılama giderlerinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi