Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/311 E. 2018/808 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/311 Esas
KARAR NO : 2018/808
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 14/03/2018
KARAR TARİHİ : 17/07/2018 (Tefhim Tarihi)
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesine özetle; davalının İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlattığını, süresi içerisinde İstanbul Aanadolu 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …… Esas numarası ile görülen itirazın kesin süre içerisinde bilirkişi ücretinin yatırılmamış olması sebebiyle usulden reddedildiğini ve takibin kesinleştiğini, davacının davalıya herhangi bir borcu olmadığını, icra takibine dayanak kambiyo senedindeki imzanın ilk bakışta bile imzaların farklı olduğunun anlaşıldığından bahisle İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış ancak davalı tarafça davaya ilişkin herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin icra takibine konu olan senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebi olduğu, davacı tarafça takip konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiği, davalı tarafa davaya cevap verilmeyerek davanın inkar edildiği anlaşılmıştır. HMK’nın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiş ve Mahkemenin görevi dava şartı olarak belirtilmiş, 115.maddesinde de dava şartı yokluğu halinde davanın usulden reddedileceği hükmüne yer verilmiştir. Menfi tespit talepleri bakımından özel görevli Mahkeme düzenlenmediğinden görevli Mahkeme belirlenir iken taraflar arasındaki temel ilişkiye bakılmalıdır. Eldeki dava bakımından; sunulan araç kira sözleşmesinin fotokopisinin incelenmesinde dosyamız davacısının kiralayan, davalısının ise kiraya veren olarak yer aldığı, takibe dayanak yapılan senedin araç kiralama sözleşmesinin eki olarak imzalandığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 4-(a) maddesinde “Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar..”ın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğinin düzenlendiği, bu hali ile eldeki dava bakımından taraflar arasında araç kiralama sözleşmesinin ve eki niteliğindeki senedin imzalanıp imzalanmadığı hususlarında yargılama yapma yetkisinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu ve Mahkememizin görevsiz olduğu (Yargıtay 20. HD’nin 13/06/2016 tarihli 2016/4920 – 6859 Esas ve Karar ), davanın usulden reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK nın 115/2. Mad uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3- Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına
Dair, tarafların yokluklarında gerekçeli kararın tebliğıinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 17/07/2018