Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/310 E. 2021/206 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/310 Esas
KARAR NO : 2021/206
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2018
KARAR TARİHİ : 15/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ———yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– olarak faaliyette bulunduğunu, davalıya ait ——-markalı iş makinesinin arızalandığını ve aracın onarım için —-faaliyet gösteren —- isimli ustaya onattırmak istediğini, ancak —– tarafından arıza onarılamayınca müvekkilinden yardım istendiğini, müvekkili firma çalışanları tarafından arızaya yerinde müdahale etmek için—– gidildiğini, ancak yerine onarım yapılamayacağı için arızalı parçaları sökülerek müvekkili firmaya ait ——- getirildiğini, daha sonra onarım yapılarak onarılan parçaların tekrar davalıya ait araca montajının sağlandığını, aradan bir süre geçtikten sonra araçta tekrar arıza çıktığını ve ilgili parçaların onarımının yeniden müvekkilinden talep edildiğini, ancak bu sefer müvekkilinin arızanın onarılan parçalardan değil başka bir parçadan kaynaklandığı söylenildiğinde davalı yetkililerinin müvekkilinin —— gelerek müvekkilinin daha önceden onarım sağladığı parçaları alarak iş yerinden ayrıldığını ve sırra kadem bastıklarını, davalı borçlunun aradan yaklaşık 2 yıl geçmesine rağmen müvekkilinin yapmış olduğu hizmet ve parça tedarikleri neticesinde hak ettiği toplam —-bedeli müvekkiline ödemekte direndiğini, alacağın tahsili için ——-dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından haksız ve dayanaksız olarak itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, tüm bu nedenlerle davalının haksız ve yersiz yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %40’tan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; yetkili icra müdürlüğünde icra takibi başlatılmaması nedeniyle yetki itirazında bulunduklarını, davacı tarafından başlatılan takibe —- tarihinde itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin adresinin ——olması nedeniyle ———- İcra Daireleri’nin etkili olduğunu, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını ve davacıdan herhangi bir hizmet almadıklarından fatura tebliğinin de bulunmaması nedeniyle borcun tamamına, faiz ve faiz oranı ile tüm ferilerine itiraz ettiklerini, itirazları üzerine dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderildiğini ve eldeki itirazın iptali davasının açıldığını, itirazın iptali istemine ilişkin davalarda yetkili mahkemenin icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yerdeki mahkemeler olduğunu, yetkili olmayan icra dairesinde icra takibine başlanmış olması nedeniyle itirazın iptali davasının usulden reddine karar verilmesini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında icra takibine konu edildiği ve dava dilekçesinde belirtildiği gibi bir ilişki ve hizmet veya mal alım satımı bulunmadığını, bu nedenle davacının müvekkili şirkete fatura kesmesi gibi bir durum söz konusu olamayacağını, salt fatura düzenlenmesinin alacağın varlığını ve muaccel olduğunu kanıtlamaya yeterli olmayacağını, davanın mahiyeti itibariyle senetle ispat zorunluluğu bulunduğundan davacının tanık deliline dayanmasına muvafakatleri bulunmadığını, tebliğ edilmemiş bir faturaya ilişkin takip öncesi faiz talep edilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış geçerli bir takibi bulunmadığından davanın usulden reddini, davanın usulden reddine karar verilmemesi halinde davacı şirketin müvekkili şirketten talep edebileceği herhangi bir alacağının bulunmaması nedeniyle davanın reddini, takipte haksız ve kötü niyetli olan davacı aleyhine alacağı %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, faturaya dayalı yapılan takibe itiraz üzerine itirazın iptali için İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında —– seri nolu ve —- seri numaralı faturalara dayalı olarak —– asıl alacak, — işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
İcra dosyasında yetki itirazı da olmakla mahkememizce ———-uyarınca para alacaklarında alacaklının yerleşim yerinin de yetkili olacağı gerekçesiyle yetki itirazı reddedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizce takibin faturaya dayalı olduğu anlaşılmakla taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ve davacı defterlerinin incelenmesi için —- Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne talimat yazılmış, alınan —– tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ——- yıllarına ait defterlerinin açılış ve kapanışlarına ait tasdiklerin zamanında ve usulüne uyun yapıldığı, —–defterlerin kapanış tasdiklerin ise yaptırılmadığı, davacı tarafından sunulan ticari defterlerin incelenmesinde davalı ile olan ticari münasebetinin; —-numaralı – yevmiye — yevmiye numaralı —-numaralı —- yevmiye tarihli — yevmiye numaralı —- bedelli fatura olmak üzere toplam ———- olduğu, davalı ile davacı arasında incelenen ticari defterlerde başkaca bir kayda rastlanılmadığı, bahsi geçen faturaların açık fatura olarak düzenlendiği fakat cari hesap kaydı yapılmadan —— hesabı kullanılarak yapıldığını, ——-döneminde BS formunda 2 adet fatura yer aldığının tespit edildiğini, dava ve icra dosyası ile ticari defterlerin tetkiki sonucunda her türlü hukuki değerlendirme ve nihai karar mahkemeye ait olmak üzere davacının ticari defterlerinde faturaların kayıtlarında yer aldığı fakat davacının defter durumuna göre davalıdan alacaklı durumda olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının defterleri incelenmekle bu sefer davalının defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş —– tarihinde davacı ve davalı vekili de hazır olmakla defterleri ibraz etmemenin sonucu taraflara ihtar edilmiştir. İnceleme günü olan —— tarihinde davalı tarafın incelenecek olan defterleri ile birlikte hazır olduğu ancak davacı tarafından bilirkişi ücretinin yatırılmadığı bu sebeple incelemenin yapılamadığı anlaşılmıştır.
Tekmil dosya kapsamında davacının defterlerinin ——- da talimat ile incelendiği ve düzenlenen raporda davacının davalıdan alacağının bulunmadığının tesbit edildiği, bu kez mahkememizce davalının defterlerinin incelenmesi için defter inceleme kararı verildiği ancak inceleme gününde davacının bilirkişi ücretini yatırmadığı ve incelemenin davalı defterleriyle beraber hazır olmakla yapılamadığı, davalının bilirkişi ücretini yatırmayarak davalının defterlerinin incelenmesine olanak sağlamadığı, oysaki genel isbat kuralları çerçevesinde HMK’nın 190. Maddesine göre isbat yükünün kanunda özel düzenleme olmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu kaldı ki davacının bir takım defterlerinin usulüne uygun kapanış tasdiklerinin de yapılmamış olduğu, kaldı ki yapılmış olsa dahi davacı defterlerinde davalının borçlu gözükmediği mahkememizce anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş ,davacının takip yapmakta haksız olduğu tüm dosya kapsamında mahkememizce değerlendirilmekle davalı yararına kötüniyet tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Takibin haksız yapıldığı anlaşılmakla asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Alınması gereken karar ve ilam harcı 59,30 TL maktu harcın dava açılışı esnasında peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 11,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan avansların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ———– nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 15/02/2021