Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/290 E. 2020/574 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ K MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2015/1081 Esas
KARAR NO: 2020/629
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/11/2015
KARAR TARİHİ : 22/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan ——sevk ve idaresindeki, diğer davalı —– maliki olduğu ——- tarihinde, ——– istikametine yolun sağında dur kalk yaparak seyir halinde iken, aracını ani olarak durdurduğu esnada aracının sol arka kısmına gerisinden aynı istikamette seyreden müteveffa ——- sevk ve idaresindeki —— plakalı —– kısmının çarpması ve çarpmanın etkisiyle yola savrulan müteveffa ——- üzerinden aynı istikamette seyreden sürücüsü tespit edilemeyen —– arka sağ tekerleğinin üzerinden geçmesi neticesinde ——ölümü ile sonuçlanan trafik kazası meydana geldiğini, —— sayılı dosyasından alınan ——– tarihli raporunda araç sürücüsü ——– sevk ve idaresindeki araçla mahal ve yol özelliklerini dikkate almadan yolun sağında dur kalk yaparak seyrini sürdürüp gerisinden gelen trafik akışını tehlikeye düşürdüğünden kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, her ne kadar —- raporunda sürücü—– tali kusurlu olduğu tespit edilmiş ise de araç sürücüsünün alkollü olduğunu, emniyet şeridine zorunlu olarak girmesini gerektirecek bir arızası bulunmamasına rağmen sağ şeridi ve emniyet şeridini kullandığı hususları dikkate alınmadığından sürücü —— raporda tali kusurlu olduğu tespitinin yerinde olmadığını, dava konusu olayın oluşumunda —— ihmal ve sorumluluğunun bulunduğunu, davalı idarenin sorumluluğu kapsamında kalan yerlerdeki yol yapım ve bakımından sorumlu olduğunu, bu yerlerde can ve mal güvenliği yönünden düzenleme ve işaretleri yaparak gerekli önlemleri almakla yükümlü olduğu halde olayın gerçekleştiği yerde emniyet şeridinin gerekli standartlarda bulunmaması ve gerekli tedbirlerin belediyece alınmayarak genç bir insanın hayatının kaybetmesine sebebiyet verdiğini, —– doğumlu —— kaza tarihinde — yaşında olduğunu ve dönerci ustası olarak çalışmak suretiyle ailesinin geçimine katkıda bulunmaktayken dava konusu kazada hayatını kaybettiğini, en son net —-maaş alan müteveffanın vefatının kendisinin bakım ve maddi desteğine muhtaç durumdaki özellikle eşi ve çocuklarını derinden sarstığını, müteveffanın eşi —- —– doğumlu olup eşinin ölümüyle henüz daha küçük olan üç çocuğu ile bir başına kaldığını, eşinin vakitsiz ölümü nedeniyle hem manevi varlığından hem de sağladığı maddi olanaklardan yoksun kaldığını, —-doğumlu —– doğumlu ——babasız büyümenin ve geleceğe hazırlanmanın oldukça zor olacağını, müteveffanın annesi ——oğlunun vakitsiz ölümü nedeniyle hem manevi varlığından hem de sağladığı maddi olanaklardan yoksun kaldığını, tüm bu nedenlerle müvekkillerinin murisi —– vefat etmesi nedeniyle 6100 sayılı Yasanın 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, destekten yoksun kalma tutarları belirlenerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı eş için ——- ve davacı çocukların her biri için —- olmak üzere şimdilik toplam —- maddi tazminat ile —–defin giderlerinin, işleten ve araç sürücüsü yönünden olay tarihinden, ———- davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işletilecek faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olarak davalılardan tahsiline, kaza sonucu eşini kaybeden ve desteğini yitiren eş —-, babalarını kaybeden çocuklar —— her biri için —–olmak üzere —- kaza sonucu çocuğunu kaybeden anne —– olmak üzere tüm davacılar için toplam —–manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme olarak işleten, sürücüden ve diğer davalı ——- tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu —— plakalı aracın müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, davacılar murisinin çalıştığı iş yerinden aldığı maaşının sorulmasını ve —–kayıtlarının da getirtilmesini ve kuruma bildirilen gelir ile çalıştığı iş yeri arasındaki geliri arasında fark olup olmadığının incelenmesini, davacının kazanın meydana gelmesinde zararın artmasını engelleyecek tedbirler almamış olması nedeniyle müterafik kusurunun bulunduğu kabul edilerek tazminattan indirim yapılmasını, davacının manevi tazminat talebinin diğer davalılardan tahsilini talep ettiğini, müvekkili şirketi sorumlu tutmadığını, müvekkili şirketin düzenlemiş olduğu poliçe nedeniyle ————— maddesi gereği manevi tazminat taleplerinden sorumlu olmadığını, tüm bu nedenlerle manevi tazminat nedeniyle yapılacak yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile müvekkili şirket aleyhine karar verilmemesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı ———– vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin——- üzerinde aracının arıza yaptığını, müvekkilinin aracın dörtlü lambalarını yakmış halde emniyet şeridinden devam etmeye çalıştığını, aracın sendeleme yapınca durmak zorunda kaldığını ancak bir müddet geçtikten sonra aracın tekrar arızalanınca durması gerektiğini, müvekkilinin kaza tarihinde söz konusu arıza nedeniyle kazanın olduğu yerde seyir halindeyken aracın dörtlü ikaz lambalarını yakarak emniyet şeridinde dura kalka gitmek zorunda kaldığını, bu esnada müteveffa ——–ehliyetsiz ve aşırı hızlı bir şekilde kullandığı —— ile müvekkilinin kullandığı araca arkadan çarptığını, müteveffanın —– çok süratli bir şekilde kullandığı için çarpmanın etkisiyle havalandığını ve üç şeritli yolun ortasındaki şeride düştüğünü, düştüğü esnada kafasındaki kaskın fırladığını ve fırlama neticesinde yolun orta kısmına düştüğünü, bu esnada beton mikserinin müteveffanın üzerinden geçerek feci şekilde ölümüne neden olduğunu, olayın anlatılan şekilde gerçekleştiğini, müvekkilinin aracında meydana gelen arızalar nedeniyle durduğunu ve bu durmaların keyfi olmadığı gibi ani de olmadığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkili —– kusurunun bulunmadığını, kazanın tümüyle müteveffanın kusuru ile meydana geldiğini, müteveffanın ehliyetinin olmadığını, müteveffa —– müvekkilinin dörtlü ikaz lambalarını yakarak emniyet şeridinde duran araca arkadan çarpan, takip mesafesini korumayan , gerekli özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen, mahal ve yol özelliklerini dikkate almadan ve çok hızlı motor süren ve ehliyetsiz olan müteveffanın kendisi olduğunu, sürücünün sürüş esnasında kullanması gereken hiçbir zorunlu ekipmanı kullanmadığını bu nedenle olayın meydana gelmesinde kusurlunun müteveffa olduğunu, ölenin desteği başlığı altında belirtilen ve müteveffanın çalışma durumu ile gelirinin araştırılması gerektiğini, müteveffanın eşinin çalışabilecek durumda olduğunu, müteveffanın eşi ve çocukları dikkate alındığında annesinin destek talebinin olmayacağını, davacının talep ettiği defin giderlerinin —–fahiş olduğunu, davacılar için toplamda —— manevi tazminat talebinin afaki ve sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmaması nedeniyle talebin reddine karar verilmesini, ceza dosyasında bulunan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için ceza dosyasının beklenilmesini veya —— yeni bir rapor alınmasını talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle müvekkilinin aracının kaza öncesi arızalandığını, emniyet şeridinde araç dörtlü ikaz lambalarını yakarak gitmek zorunda kaldığını, müvekkilinin alkollü olmadığını, kullandığı açlık otundan dolayı bu tür bir sonucun çıkmış olduğunu, aynı gün hastadene yapılan ölçümde alkolün tespit edilmediğini, çıkan alkolün de 0,09 olması nedeniyle sürüşe engel olmayacağı ve alkollü araç kullanma durumu oluşmayacağını, müvekkilinin ani duruş yapmadığını, müvekkilinin aracının arızalanması nedeniyle emniyet şeridinde zorunlu durması gerektiğini, bundan dolayı kusur atfedilemeyeceğini, müteveffanın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 47/d, 52/b, 56/c-1, 84/d ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı yönetmeliğin 95/d, 101/b, 107, 145/c, 157/a-4 açıklanan ” arkadan çarpma” ve 157/b maddelerinde belirtilen trafik kurallarını ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda etkenlik arz ettiği için sevk ve idaresindeki motosiklet ile gündüz vakti önünde aynı istikamette seyreden müvekkili sürücünün seyir durumu dikkate alınarak kontrollülük ve müteyakkız seyretmesi gerekirken bu şekilde seyretmediğini, müvekkilinin aracına tedbirsizce arkadan çarptığı anlaşılmakla kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile asli kusurlu olması gibi nedenler dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı——— usule uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce; ceza dosyası, poliçe ve hasar dosyası, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- tarafından düzenlenen poliçe ve hasar dosyasının incelenmesinde; —- plakalı aracın —- başlangıç tarihli —– bitiş tarihli—–sigortalandığı, sigortalının davalı —- olduğu anlaşılmıştır.
——– sayılı kararının incelenmesinde; dava konusu yargılamanın eldeki dava konusu olan —tarihli trafik kazasına ilişkin olduğu, sanık olarak davalı araç sürücüsü—-olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, araç sürücüsü —— kusuru bulunmadığından beraatine karar verildiği, verilen kararın istinaf incelemesinden geçerek —— tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce ————————–sayılı raporda özetle; Sürücü ——— idaresindeki motosiklet ile karayolunda sağ şeritte seyri sırasında yola gereken dikkati verip seyrini kontrollü bir şekilde sürdürmesi gerektiği hususuna riayet etmediği, gündüz vakti ve görüşün açık olduğu bu alanda ilerisinde bir kısmı sağ şeritte kalacak şekilde dörtlü ikaz lambalı yanar vaziyette durmaktayken harekete geçen ve kısa mesafe sonra tekrar duran otomobile karşı zamanında yeterli fren-direksiyon tedbirine başvurmayıp, arkadan çarparak solundaki şeride düştüğü ve burada seyir halinde olan transmikserin çarpmasına maruz kaldığı olayda asli derecede kusurlu olduğu, davalı ——- idaresindeki otomobil ile olay mahallinde kısmen sağ şeride taşacak şekilde dörtlü ikaz lambalarını yakarak durakladıktan sonra mahal ve yol özelliklerini dikkate almadan dur kalk yapmakla gerisinden gelen trafik akışını tehlikeye düşürdüğü kazanın oluşumunda kusurlu olduğu, kimliği belirsiz sürücü idaresindeki transmikser ile devlet karayolunda orta şeritte seyri sırasında sağ ilerisinde yakın mesafede gerçekleşen kaza neticesinde önüne düşen —— sürücüsüne çarptığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı, sürücü —– %90 oranında kusurlu, davalı sürücü ——— %10 oranında kusurlu olduğu, kimliği belirsiz sürücünün ise kusursuz olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacıların murisi olan—- sevk ve idaresindeki —- plakalı —- ile seyir halinde iken davalılardan —- sevk ve idaresindeki, diğer davalı — maliki olduğu —- plakalı araç ile çarpışması sonucu muris ——-vefat ettiği anlaşılmıştır.
TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiş olup, 52. Maddesinde “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yine 2918 sayılı KTK’nun 85. maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmü düzenlemiştir
Somut olay bakımından;—– Sayılı dava dosyasında —– üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan kusur raporuna göre; meydana gelen kazada davalı —– sürücüsü —– kusursuz olduğu, davacıların murisi —–sürücüsü —– asli derecede ve tam, 8/8 oranında kusurlu olduğu, ceza yargılaması sonucunda, araç sürücüsü ——- kusuru bulunmadığından beraatine karar verildiği, verilen kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği dosya kapsamı ile sabittir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereğince; hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenmiş ve kesinleşmiş olan maddi olgu ile bağlıdır.
Buna göre meydana gelen trafik kazasında davacılar murisinin asli ve tam kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsünün meydana gelen trafik kazasında herhangi bir kusurunun bulunmadığı, TBK’nun 52. maddesi uyarınca zarar görenin zararın meydana gelmesinde etkili olduğu, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunmayan araç sürücüsüne karşı tazminat isteminin yerinde olmadığı, KTK’nın 86/1. maddesi uyarınca sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması nedeniyle işleten ve sigortanın meydana gelen zarardan sorumluluğunun ortadan kalktığı ———– kanaatine varılmakla davacıların destekten yoksun kalma istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacıların manevi tazminat istemleri bakımından ise; meydana gelen trafik kazasında her ne kadar davacıların eşi,babası ve oğlunun vefatı nedeniyle manevi olarak üzüntü içinde oldukları açıkça ortada ise de, davalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığı, kendi kusuru bulunmaksızın meydana gelen zararın davalılardan tazmininin hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmayacağı kanaatiyle, davacıların iş bu istemi yönünden de davanın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davalılar——— yönelik açtıkları davanın ayrı ayrı REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4-Davanın reddedilen 10.000,00 TL Maddi tazminat davası yönünden davalılar yararına belirlenen karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT m.10/3 uyarınca 3.400,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-Davanın reddedilen 215.000,00 TL manevi tazminat davası yönünden davalılar yararına belirlenen karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT m.10/3 uyarınca 3.400,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davalı ——– tarafından yatırılan 80,00 TL tebligat-posta ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı ——tarafından yapılan 150,00TL tebligat-posta ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı davalı —-vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —– nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 22/10/2020