Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/283 E. 2018/757 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/283 Esas
KARAR NO : 2018/757
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/03/2018
KARAR TARİHİ : 04/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; Müvekkili …’in davalı ……. Metal San. Ve Tic. A.Ş.’nin % 10 oranındaki azınlık hisselerinin 17/10/2011 tarihinden bu yana sahibi olduğunu, davalı … Coşkunun şirketteki büyük pay sahibi olduğunu, şirketin kuruluşundan itibaren yönetim kurulu başkanlığı yaptığını,
Müvekkilinin ortalığının başladığı günden beri sahada çalıştığını, yönetimde kendisine herhangi bir görev verilmediğini, dolayısıyla şirketin nasıl yönetildiği konusunda hiçbir zaman haberdar olmadığını,
Şirkette …. ve…. yıllarına alt genel kurullar yapılmadığından, şirketin mali durumuna ilişkin sağlıklı bir bilgi de edinemediğini, bu süreç zarfında ortaklara herhangi bir kar dağıtımı da yapılmadığını, şirket son 3-4 yıl içinde oldukça büyük firmalara taşeronluk ve satış yapmış, ciddi bir sözleşme trafiği yaşadığını, kar elde etmemesi mümkün olmadığını,
Şirket Yönetim Kurulu’nun 05.12.2017 tarihinde almış olduğu karara istinaden, 27.12.2017 tarihinde 2014, 2015 ve 2016 yıllan olağan genel kurul toplantısının yapılacağı şirket ortaklarına bildirildiğini,
Müvekkili … 27.12.2017 tarihli olağan genel kurul toplantısına vekili aracılığı katıldığını, ancak şirketin finansal tablolarının incelenmesi için yeterli zaman olmadığından olağan genel kurul toplantısı TTK.m.420 hükmü gereğince ertelendiğini,
Genel kurul tarihinden sonra, şirket yetkilisinden finansal tabloların tarafımızca incelenmek üzere şirkette hazır edilmesi sözlü olarak talep edilmiş ise de, talebimize olumlu bir dönüş sağlanmamış olması karşısında, …… Noterliği’nin …. t.li ve ….yev. no.lu ihtarnamesi ile bu incelemenin 24.01.2018 tarihinde yapılacağı, 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço dipnotları, gelir tablosu dipnotları, varlıklar ve alacaklar envanteri, borçlar listesi, mali borç durumu, yıllara yaygın işler hakkında bilgi ve transfer fiyatlandırması raporunun şirket merkezinde hazır edilmesi hususunda …….San. ve Tic. A.Ş.ne ihtarname çekildiğini,
Çekilen bu ihtarnameye de herhangi bir cevap verilmediğinden, 31.01.2018 tarihinde davacıyı temsilen, ilgili evrakların ve defterlerin incelenmesi amacıyla şirket merkezine gidilmiş, kapıda bulunan güvenlik görevlisine durum izah edildiği ancak güvenlik görevlisi, defterlerin şirket merkezinde olmadığı gerekçesi ile müvekkilinin vekilini içeri almadığını,
Bunun üzerine …..San. ve Tic. A.Ş.ne Kartal 23. Noterliği aracılığı ile 01.02.2018 tarihinde yeninden ihtarname çekilmiş, 27.12.2017 t.li genel kurul tutanağında belirtilmiş olan finansal tabloların halen incelenemediği, bu inceleme yapılmadan yapılacak yeni bir genel kurul toplantısının usulsüz olacağı bildirildiğini,
Bunun üzerine şirket vekili, müvekkilimiz …’e cevaben bir ihtarname hazırlayarak, 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço dipnotlarını, gelir tablosu dipnotlarını, varlıklar ve alacaklar envanterini, borçlar listesini, mali borç durumunu, yıllara yaygın hakkında bilgiyi ihtarname ekinde gönderdiklerini beyan ettiği,
Şirketin ertelenen genel kurulu 08.02.2018 tarihinde yeniden yapıldığını, müvekkili Erdoğan BitneFi temsilen Av. Mehmet Ali Turanlı toplantıya katılmış ve muhalefet ettiği hususları toplantı tutanağına geçirdiğini, Genel Kurul’a şirketin Yönetim Kurulu üyelerinin aslen katılmadığını, toplantının usulsüz olduğunu tutanağa geçirdiğini, bu usulsüzlük dolayısıyla anılan genel kurul tutanağı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde yayımlanamamış, toplantının tekrarlanması lüzumu ortaya çıktığını,
Muvekkili …, olağan genel kurul gündemi ile oyalanırken, şirketin büyük ortağı ve yönetim kurulu başkam olan …, GENEL KURULUN İZNİNİ ALMAKSIZIN. 22,01,2018 tarihinde ……. İnşaat Demir Çelik San, Ticaret A.S. adında yeni bir şirket kurmuş, müvekkilimizin azınlık hissesine sahip olduğu şirketin …..San. ve Tic. A.Ş.nin) uğraştığı ticaret dalında başkası hesabına iş görmeye başlamış ve …..San. ve Tlc. A.Ş.nin tüm iş bağlantılarını bu yeni şirkete aktardığını,
Dava konusu olayda, anonim şirket yönetim kurulu üyesi olan …, müvekkilin ortağı olduğu şirketle aym işlerle uğraşan yeni bir şirkete kurmakla ve bu şirkette yönetici olmakla “başkası hesabına işlem yapmış olma” nedeniyle doğrudan TTK m. 396 hükmüne aykırı davrandığını,
…, halen yönetim kurulu üyesi olduğu ……San. ve Tic. A.Ş.nin personelini ve müşterilerini kurduğu yeni şirkete çekmiştir, bu şirketle ilgili bilgileri ve olanakları da yeni şirket için kullandığını,
TTK’nun 553. madde hükmü kapsamında, kanundan ve esas sözleşmeden doğan rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı davranan …’dan tazminat talep etmekte hakkının olduğunu,
Müvekkilinin ortağı olduğu şirket, genel kurul yapılmayan 2014, 205 ve 2016 yıllarında sürekli faaliyet zararı üretmiş olmasına rağmen, genel kurullar ertelenmiş, küçük hissedarların görüş ve öneride bulunmalarına fırsat verilmemiştir. Şirket, bilinçli bir şekilde azınlık hissedarların aleyhine olacak tarzda yönetildiğini, oysa ki, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi, TTK.m.369 hükmü gereğince, yönetim kurulu üyeleri ve yönetimle görevli üçüncü kişiler, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altında olduklarını, davalı bu yükümlülüğünü ihlal ettiğini ve halen de ihlal etmeye devam etmekte olduğunu,
Açıklanan nedenlerle ;
1-Fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL tutarında maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini,
2-100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan …’dan tahsil edilerek davacıya ödenmesini,
3-Hükmedilecek tazminatların dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkili davacıya ödenmesini,
4-İleride telafisi mümkün olmayacak zararların önüne geçmek amacıyla, davalı …’un Banka hesaplanna alacağımızı karşılar miktarda (davada talep edilen tutarda), teminat aranmaksızın, ihtiyati tedbir konulmasına,
5-Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesi özetle ; Huzurdaki dava (haklılığının kabul edildiği anlamına gelmemek üzere) niteliği itibariyle TTK.m.396 kapsamında haksız rekabet iddiasıyla ……San. A.Ş. yönetim kurulu üyesi …’a husumet yöneltilmek sureti ile ikame edilebilecek bir davadır. TTK.m.396 ve sair mevzuat kapsamında müvekkilleri ……Dış Tic. A.Ş. ve …… İnşaat Demir Çelik San. Ve Tic. A.Ş. unvanlı firmalara husumet yöneltme imkanı bulundukları,
Davacı yan ……San. ve Tİc. A.Ş. unvanlı firmanın çok büyük firmalara taşeronluk ve satış yaptığı ve ciddi bir kazanç elde ettiğini iddia etmiş ise de bu husus gerçek dışı olduğunu, aksine firma bizzat davacının yönetimindeki taşeronluk hizmetleri ve sözleşmelerinden kaynaklı büyük zararlara uğradığını, bu bapta davacı yanın firma yönetiminde söz sahibi olmadığı iddiası da gerçek dışı olduğunu,
Davacı yanın …….San. ve Tİc. A.Ş. unvanlı firmanın mali tablolarının kendilerinden gizlendiği hususundaki beyanları mahkemeyi yanıltma gayesine matuf olduğunu,
22/01/2018 tarihli ihtarnamesi ile firma mali kayıtlarının 24/01/2018 tarihinde hazır edilmesini talep ettiğini, ihtarname 24/01/2018 tarihinde tebellüğ edilmekle aynı gün bu denli geniş kapsamlı mali kayıtların hazırlanmasının mümkün olmayacağı, sırf bu husus davacı yanın kötü niyetini ispat ettiğini,
TTK. madde 396 kapsamında haksız rekabet teşkil eden bir durum mevzu bahis değildir. tazminat talebi için zararın somut olarak ortaya konması ön koşul olduğunu,
Anayasanın 167. Maddesi uyarınca Türk Ekonomisi Serbest rekabet ilkesi üzerine kurulmuştur. Anayasanın 48. Maddesi uyarınca da herkes dilediği alanda çalışma, sözleşme ve özel teşebbüsler kurma özgürlüğüne sahiptir.
Müvekkili …’da Anayasadaki çalışma özgürlüğü prensibi çerçevesinde…… DEMİR ÇELİK SAN VE TİC. A.Ş. unvanlı firmayı kurmuştur. Ancak tek başına iş bu firmanın kuruluşu TTK.m.396’da tanımlanan rekabet etmeme şartının oluştuğu şeklinde yorumlanamaz. Zira müvekkilimizin tek ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu …….. DEMİR ÇELİK A.Ş.’NİN geçen zaman zarfında ……San. Ve Tic. A.Ş.’nin faaliyet konusu ile ilgili hiçbir ticari faaliyeti olmamış hiçbir sözleşme akdedilmemiştir. Esas itibari ile iş bu firmanın kurulmasındaki amaç ……San. Ve Tic. A.Ş.’nin faaliyette bulunmadığı ticari işlerdeki boşluğu doldurduğunu,
Davacı yanın maddi ve manevi tazminat taleplerinin hüküm altına alınabilmesi için zararın varlığı ve bunun somut olarak ortaya konması gerektiğini,
TTK.M.396’de yer alan rekabet yasağı süre bakımından sınırsız değildir. yasağın kaynağı olan sıfatın (ortaklık, yönetim kurulu üyeliği, müdürlük, ticari temsilcilik vs.) kazanılmasıyla başlar ve bu sıfatın kaybedilmesiyle sona erer. Bu bağlamda belirtmek gerekir ki Müvekkilimiz …’un ………San. Ve Tic. A.Ş.’deki yönetim kurulu üyeliği 13/03/2018 tarihli genel kurulda sona ermiştir. Müvekkilimiz … anılan tarihte yönetim kurulu üyeliğini Ali Abbas Coşkun’a devrettiğini,
Dolayısıyla kesinlikle haklılığı kabul edildiği anlamına gelmemek üzere, TTK.m.396 kapsamında müvekkilimizi haksız rekabet ve sonuçları ile sorumlu tutulabilecek tarih aralığı 22/01/2018-13/03/2018 tarihleri arasıdır. Bir başka anlatımla da yalnızca varsa belirtilen tarih aralığında yapılan sözleşmelerin tespiti ve kar kaybı ortaya konularak tazminata hükmedilebilir. Ancak belirtilen tarih aralığında müvekkilimiz firmanın hiçbir ticari faaliyeti mevcut değildir. İş bu tarihte hiç bir sözleşme akdedilmemiştir. Dolayısıyla da maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddinin gerekeceği aşikardır.
Davacı yan şirket mal varlığı değerlerini ve şirket araçlarını satıp satış bedellerini şirkete yansıtmadığını iddia etmektedir. iş bu iddia gerçek dışı olduğunu,
Açıklanan nedenlerle davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava ; hukuki niteliği itibariyle davalı şirket yöneticilerinin yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlüğünü yerine getirmemelerinden dolayı meydana gelen TTK’nun 396.maddoesine dayalı maddi ve manevi kararların davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi isteğine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı mahkememizce resen inceleme konusu yapılmıştır.
HMK 115 madde hükmü gereğince, mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
HMK 114/1-b madde hükümlerinde tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olarak düzenlenmiştir.
HMK 50 madde hükmü gereğince medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir.
Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir.
Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmayanlar davada kanuni temsilcileri, tüzel kişiler ise yetkili organları tarafından temsil edilir.
TTK’nun 553 madde hükmünce kurucular, yönetim kurulu üyeleri , yöneticiler ve tasfiye memurları , kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde , hem şirkete, hem pay sahiplerine, hemde şirket alacaklarına karşı verdikleri zararlardan sorumludurlar.
TTK.nun 555 madde hükmü gereğince şirketin uğradığı zararın tazminini , şirket ve her bir pay sahibmi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.
Davacı Avukatı tarafından, açılan iş bu davada, davalı yöneticilerin şirkete vermiş oldukları zararın tespiti ile müvekkili davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, 04.07.2018 tarihli duruşmada da zararın müvekkili davacıya ödenmesine karar verilmmesini belirtmiştir.
Davacı pay sahibinin şirkete verilen zarar ile ilgili açmış bulunduğu davada meydana gelen zararın şirkete ödenmesi gerekirken, davacıya ödenmesi şeklinde talepte bulunulmuştur.
Davacının bu şekliyle davada aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştı.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AKTİF DAVA EHLİYETİ YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.561,63 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 2.525,73 TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacı tarafa iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar vekili için takdir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 04/07/2018