Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/276 E. 2018/267 K. 09.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/276 Esas
KARAR NO : 2018/267
DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nin 2017/31077 esas ve 2018/48085 karar sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HMK’nın 138.maddesinde “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. ” düzenlemesine yer verilmesi nedeniyle dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmiş, davalı tarafa tebligat yapılmamıştır.
Dava dilekçesi incelendiğinde; talebin HMK’nın 439/2.maddesinde düzenlenen hakem kararının iptali istemi olduğu görülmüştür. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12 maddesinde; “Tahkim sistemine üye olmak isteyenlerden katılma payı, uyuşmazlık çözümü için Komisyona başvuranlardan ise başvuru ücreti alınır. Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği kırkbin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırkbin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir. (Değişik cümle: 13/06/2012-6327 S.K./58.md.) Ancak, tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin, tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her hâlükarda temyiz yolu açıktır. Temyize ilişkin usûl ve esaslar hakkında Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Sigorta poliçesinden kaynaklanan ve sigorta tahkim komisyonuna başvuru ile verilen uyuşmazlık hakem kararlarında 5684 sayılı Yasa hükümleri özel kanun olması nedeni ile öncelikle uygulanacak, hüküm bulunmadığı takdirde ise HMK’da yer alan genel hükümlere gidilecektir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 26/06/2014 tarih, 2014/10408-10179 Esas ve Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30/12. maddesi gereğince temyiz yolu açık iken veya kesin karar varken hakem kararının iptali için dava açılmasında hukuki yarar olmadığı…” , HMK’nın 114/1.madde ve fıkrasının (h) bendinde hukuki yararın dava şartı olarak düzenlendiği, 115/2.madde ve fıkrasının birinci cümlesinde dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verileceği düzenlemesinin yer aldığı, bu hali ile dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2- Başlangıçta peşin alınan harç yeterli oldğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/03/2018