Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/256 E. 2020/842 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/256 Esas
KARAR NO : 2020/842
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 01/03/2018
KARAR TARİHİ: 15/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı —– poliçesi ile sigortalı bulunan, davalı — işleteni olduğu, davalı — sevk ve idaresinde bulunan —– tarihinde müvekkillerinin desteği —-çarptığını, kaza sonucunda—- vefat ettiğini, davalı araç sürücüsünün kazada kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle ——- dosyası ile ceza davası açıldığını, müteveffanın—– müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, davalı sigortaya yapılan başvuru sonucunda ——- yapıldığını, ancak yapılan ödemenin müvekkillerinin gerçek zararını karşılamadığını, müteveffanın kaza tarihindeki aylık ücretinin—- olduğunu, davacı ——-müteveffanın —-olduğunu, diğer davacı ———müteveffanın kardeşi olduğunu, müvekkillerinin derin elem ve acı içinde olduklarını belirterek; şimdilik ——- maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tüm davalılardan,—— manevi tazminatın davalılar —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı——cevap dilekçesinde özetle; —- plakalı aracın müvekkili nezdinde ——tarihleri arasında —- olduğunu, poliçe limitinin —- olduğunu, davacılara poliçe kapsamında ———– ödeme yapıldığını, davacıların gerçek zararını ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranı ile sorumlu olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini ve dava açılmasına sebebiyet verilmediği savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin—– olduğunu, müvekkilinin kazaya karışmadığını, aracı kullananın müvekkilinin kardeşi —- olduğunu, bu hususta ceza dosyasında tanık beyanlarının da bulunduğunu, bu nedenle ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, kaldı ki aracı kullanan kişinin kazada kusurunun bulunmadığını, müteveffanın trafik kurallarına aykırı şekilde aşırı hızlı ——- kullanması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, hali ile müteveffanın kusurlu olduğunu, davacıların destek zararını ispat etmeleri gerektiğini, manevi tazminat talebini kabul etmediklerini belirterek; davanın reddini talep etmişlerdir.
Davalı —— dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmadığından HMK’nun 128. Maddesi gereği dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği varsayılmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma istemine ilişkin maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası,————- sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——-Tarafından düzenlenen poliçe ve hasar dosyasının incelenmesi neticesinde; davalı —- plakalı aracın — başlangıç tarihli —- bitiş tarihli —- sigortalandığı, teminat limitinin —- olduğu, aracın hususi araç olduğu, sigorta şirketi tarafından davacılara ——– ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
——— sayılı dosyasının incelenmesinde; eldeki dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak davalı—-dava dışı —– aleyhine taksirle adam öldürme suçundan kamu davası açıldığı, yargılama sırasında— alınan kusur raporunda sanık—- asli kusurlu olduğu, müteveffa ——- tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, yapılan yargılamada kazaya karışan —–plakalı araç sürücüsünün——– olduğunun tespit edildiği ve sanık hakkında hapis cezası verildiği, verilen kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların kusur oranlarının tespiti için bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —– tarihli raporda özetle; meydana gelen trafik kazasında davalı araç sürücüsü ——–%90 oranında kusurlu olduğu, müteveffa ———-%10 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacılar talep edebileceği maddi tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; davacı —– talep edilebilecek maddi tazminatın —– olduğu, davacı — talep edilebilecek maddi tazminatın——kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacılar vekilinin itirazları doğrultusunda önceki bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli ek raporda özetle; davacı — talep edilebilecek maddi tazminatın —- olduğu, davacı —- talep edilebilecek maddi tazminatın —- olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yargılama devam ederken davacılar vekilince sunulan——— tarihli dilekçeler ile maddi tazminatı istemi yönünden davadan feragat edildiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacılar tarafından, meydana gelen trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulduğu; davalılar tarafından, davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı —— yetki ilk itirazına ilişkin olarak; mahkememizin ön inceleme duruşması ile, HMK madde 7 gereğince birden fazla davalıların bulunduğu hallerde davanın, davalılardan birinin yerleşim yerinde açılabileceği düzenlenmiş olmakla davalı ——–mahkememiz yetki sınırları çerçevesinde kaldığı gerekçesi ile yetki ilk itirazının reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davalı——- kendisinin araç sürücüsü olmadığından bahisle sorumluluğunun bulunmadığı savunulmuş ise de; ceza yargılaması sonucunda araç sürücüsünün davalı —— olduğunun tespit edildiği ve davalı hakkında hapis cezasına hükmedildiği, verilen kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği, ceza yargılaması sonucu kesinleşen maddi vakıaların mahkememiz yönünden bağlayıcı olduğu dikkate alınarak; davalı yanın bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Maddi tazminat istemine ilişkin olarak; davacılar tarafından davadan feragat edildiği, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, feragat beyanının davayı sonuçlandıran işlemlerden olduğu, karşı tarafın veya mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı, HMK’nun 311. maddesinde “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile Mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla; maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat istemi bakımından ise; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, kazanın meydana geliş şekli, olayın ağırlığı ve tarihi, tarafların kusur durumu, müteveffanın yaşı, müteveffa ile davacıların yakınlığı hep birlikte değerlendirilerek; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Yargılama giderleri açısından ise; maddi tazminat bakımından, davanın açıldığı tarih itibari ile davacılar dava açmakta haklı olduğu, ancak davalı—– protokol sonucu davadan feragat edildiği, yapılan protokol ile davalı araç sürücüsü ve işleteninin de ibra edildiği ve karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığının belirtildiği anlaşıldığından maddi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan yargılama giderleri tarafların üzerinde bırakılmış ve vekalet ücreti takdir edilmemiştir. Manevi tazminat istemine ilişkin olarak ise, kabul red oranına göre değerlendirme yapılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —— gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Maddi tazminat istemi yönünden davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2.Manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü ile;
Davacı ——
Davacı —— toplam —– manevi tazminatın kaza tarihi olan—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——–müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine,
3.Davanın maddi tazminat yönünden red olunan kısmı için alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 54,40.-TL harcın davacının dava açılırken peşin olarak yatırdığı harçtan mahsubuna,
4.Manevi tazminat yönünden kabul edilen 107.000,00.-TL üzerinden Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 7.309,17-TL’den dava açılırken yatırılan 594,89.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 6.714,28.-TL karar ve ilam harcının davalılar ——– tahsili ile hazineye irat kaydına,
5.Davacı tarafından yatırılan toplam 594,89.-TL peşin harç ve 35,90.-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 630,79.-TL harcın davalılar —– alınarak davacılara verilmesine,
6.Davacı tarafından yapılan 1.700,00.-TL bilirkişi gideri, 455,35-TL posta gideri olarak yapılan toplam 2.155,35.-TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı % 56 oranında olmak üzere 1.207,00.-TL’sinin davalılar ———- tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7.Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8.Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen manevi tazminat istemi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar ——– alınarak davacılara verilmesine,
9.Davalı —-vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen manevi tazminat istemi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı——-verilmesine,
10.Maddi tazminat istemi yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11.Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, Davacılar Vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——— nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.15/12/2020