Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/253 E. 2019/1176 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/253 Esas
KARAR NO : 2019/1176
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 28/02/2018
KARAR TARİHİ: 10/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalısı —ait emtianın – tarihinde – plakalı araç ile — nakliyesi sırasında hasarlandığını, – bulunan – firmasından – tarih – numaralı fatura ile satın alınan emtianın davalı şirket tarafından taşındığını, emtianın davalı şirket taşıması sırasında hasarlandığını, – kaydı bulunan emtiaya ilişkin olarak davalı şirketin kusursuz sorumluluğunun olduğunun açık olduğunu, davalı şirketin taşeronlarının kusurlarından da sorumlu olduğunu, -tarihli hasar raporu ile hasar bedelinin — Euro olarak tespit edildiğini, -tarihli ihtar yazısı ile iş bu tutarın davalıdan talep edildiğini, ancak cevap alınamadığını, —- —. İcra Müdürlüğü’nün – Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini,— tarihli itiraz dilekçesi işe takibin durduğunu, itirazın haksız ve yersiz olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aktif husumetinin bulunmadığını, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, CMR md. 30 uyarınca usulüne uygun şekilde ihbar yapılmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun ve kusurunun bulunmadığını, davacı tarafça yapılan ödemenin el-gratia ödemesi olduğunu, tazminat miktarının CMR Konvansiyonuna göre hesaplanması gerektiğini, eksper raporunda sovtaj değerinin gerçek bedel üzerinden hesaplanmadığını, faiz oranının kabul edilemeyeceğini savunarak; davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 67. Maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, davacının ibraz ettiği tüm deliller, hasar dosyası, ——- İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—. İcra Müdürlüğü’nün – Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış tetkik edilmiş, dosyanın incelenmesi neticesinde; davacı tarafından davalı aleyhine – TL asıl alacak ve – TL işlemiş faiz olmak üzere toplam -TL alacağın, asıl alacağa yıllık %9 oranında yasal faizi ile tahsili amacıyla takip başlatıldığı, çıkarılan ödeme emrinin – tarihinde borçlu davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafça icra takibine — tarihinde itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, asıl davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen — tarihli rapor ile özetle; dava konusu taşıma işinde meydana geldiği iddia edilen hasarın, davalı taşıma şirketi — sorumluluğunda olan taşıma işlemi sırasında meydana geldiği veya davalı tarafından CMR üzerinde ve faturada belirtilen teslim noktasında emtianın hasarlı olarak teslim edildiğine dair bir belge ve bulgunun dosya kapsamında bulunmadığı, davacı … şirketinin sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi, hasardaki sorumluluğunu ispat edemediği davalı taşıma şirketinden rücuen talep etmek amacıyla ———. İcra Dairesi —Esas sayılı dosyası üzerinden başlatmış olduğu takibin yerinde olmadığı, dolayısı ile davalının takibe itirazının yerinde olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; davacı tarafça, sigortalısına yapılan ödemenin rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, süresinde ihbarda bulunulmadığı ve meydana gelen hasardan sorumluluklarını bulunmadığı savunularak davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı taşıma şirketinin davacının sigortalısına kesmiş olduğu ilgili nakliye faturasına göre; emtianın göndericiden çıkış tarihi — ve terslim yeri — olduğu görülmektedir. CMR belgesine göre de teslim yeri —Şu halde, davalı taşıyıcı —- giriş kaydına göre,— tarihinde, CMR kaydına göre, taşıdığı emtiayı buraya sağlam olarak teslim ettiği anlaşılmaktadır . Dosyada sunulu olan dava dilekçesinin ekinde yer alan ekspertiz raporunda hasarın — tarihinde farkına varıldığı belirtilerek, Ekspertiz bulguları bölümünün Hasarın Oluş Şekli ve Nedeni kısmında; ‘Tutanak (—) yazısı altında —yetkilileri ile nakliye firması (—-.) yetkilileri tarafından tanzim edilen ekli tutanakta;—-onaylı—– nolu özet beyan muhteviyatı eşyayı taşıyan —- plakalı aracın geçici depolama yerine tahliyesi için tır tentesi açıldığında — nolu taşıma senedinde bulunan ——. Firmasına ait – kap malzemenin karton olan dış ambalajının yırtılmış, ayrıca – kap malzemenin de hasarlı olduğu görülerek teslim alınmıştır’ ifadeleri yer almaktadır” denilmekte ise de hasar raporuna ekli olduğu belirtilen bu tutanak dosya kapsamında sunulmamıştır. Eksper raporunun devamında ‘Tutanak (–) yazısı altında ”Sigorta firma yetkilileri tarafından tanzim edilen tutanakta; – yerleşik– firmasından – tarih – sayılı fatura ile– firmasına ait – plakalı araç tarafından — tarihinde teslim alınmış olan malzemelerimizin – kabının dış ambalajının yırtıldığı , diğer – kap malzemenin de hasarlandığı ekteki tutanak ile tespit edilmiştir.’ ifadeleri yer almaktadır” denilmekte ise de bahse konu tutanak da mahkememiz dosyasına sunulmamıştır. Oysa özellikle bahsedilen — tarihli tutanak, varlığı ve gerçekliği halinde eşyanın davalı taşıyıcı tarafından, davacının sigortalısına hasarlı teslim edildiğine dair hasarın ilk tespiti açısından son derece önemli bir karine teşkil edebilecekti. Dosya kapsamında hasarlı ürün fotoğrafları ve eksperlerce taşıyıcının teslim tarihinden — gün sonra yapılan ekspertizde emtianın hasarlı olduğu belirtilse de emtianın — adresindeki taşımasını üstlenen davalının sorumluluğuna kadar olan taşıma sırasında hasarlandığına ve teslim yeri olan —adresine hasarlı olarak teslim edildiğine dair bir bulgu, belge, delile dosya içinde rastlanılmadığı gibi, bahse konu tutanaklar da mevcut değildir.
CMR Konvansiyonun 30’ncu maddesi: “1. Alıcı, taşımacı ile beraber durumlarını kontrol etmeden, veya ziyan ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden yedi gün içinde (pazar günleri ve resmi tatiller hariç) durumu kendisine bildirmeden malı tesellüm ederse, bu husus onun yükü sevk mektubunda belirtildiği şekilde alındığına kanıt oluşturur. Açıkça gözükmeyen ziyan veya hasarlarda bildirme yazılı olarak yapılacaktır.2. Mal alıcı ve taşımacı tarafından kontrol edildikten sonra, bu kontrolün sonucuna uymayan kanıtlar ancak açıkça görülmeyen ziyan ve hasarlar için kabul olunabilir. Ancak bunun için alıcının kontrolden sonra yedi gün içinde (pazar ve resmi tatil dışında) durumu yazılı olarak taşımacıya bildirmesi gereklidir.” Şeklinde olmakla, teslimin —tarihinde olduğu, hasarın açıkça görülebilir olduğu iddia edildiğine göre, aynı gün bunun CMR üzerine şerh düşülmesi yolu ile tespiti veya tutanak ile imza altına alınması gerekirken, CMR’nin temiz olduğu, düzenlendiği iddia edilen tutanakların dosyada mevcut olmadığı; hasarın sonradan farkına varıldığı kabulü halinde ise, teslim gününü saymadığımızda, en geç- iş günü olarak belirtilen ihbar tarihinin — tarihi olduğu, bu tarihe kadar ve bu tarih de dahil olmak üzere, davacının sigortalısı veya davalı tarafından yazılı olarak yapılmış bir ihbar bilgisine dosya kapsamında rastlanılmamıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, CMR Konvansiyonunun yukarıda zikredilen hükümleri doğrultusunda, meydana geldiği iddia edilen hasarın davalı taşıma şirketinin taşıması sırasında meydana geldiği ve emtianın davalı taşıma şirketinin sorumluluğunda olan teslim noktasına hasarlı olarak getirilip, hasarlı olarak teslim edildiğine dair dosya kapsamında herhangi bir delilin mevcut bulunmadığı, davacıya verilen kesin süreler içerisinde anılan delillerin dosyaya sunulmadığı, tahkikatın sona erdirilmesine kadar da bu delillerin mahkememiz dosyasına ibraz edilmediği, davacı … şirketinin sigortalısına yapmış olduğu ödemenin — şeklinde değerlendirilebileceği, hasardan sorumlu olduğu ispatlanamayan davalı taşımacıdan, davacı sigortacının sigortalısına ödediği tazminatı rücuen talep hakkı olamayacağı kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafın kötü niyet tazminatı istemi bakımından; davacı yanın kötü niyeti dosya kapsamı itibari ile sabit olmadığından işbu istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Kanıtlanamayan davanın REDDİNE,
2.Davacınının kötü niyeti sabit olmadığından davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3.Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 326,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 281,65 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4.Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davalı vekili kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.10/12/2019