Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/249 E. 2019/626 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/249 Esas
KARAR NO : 2019/626

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/02/2018
KARAR TARİHİ : 28/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine, müvekkile borcundan dolayı İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğünün 2017/17839 Esas sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı icra dosyasına yapmış olduğu haksız itirazında takibe ve yine müvekkile borcu bulunmadığından borca —— tarihinde itirazda bulunduğunu, dava konusu takip müvekkil firma tarafından teminat altına alınana ———ait emtiaların 26.11.2016 tarihinde———tahliye edilmiş olup ilgili malların —— edildiğini, konteynerların varış limanında yapılan kontrollerinden —– nolu konteyner içerisindeki dava ve takip konusu emtianın hasarlanması nedeniyle müvekkil şirketin sigortalısının zararına sebebiyet verdiğini, müvekkil firma tarafından işbu miktarın karşılanmadığını, ancak davalı aleyhine başlatılan takip, davalı ve takip borçlusu olan ————– Tarafından 25/07/2017 tarihinde yapılan haksız itiraz nedeniyle durmuş olduğundan iş bu davayı talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın öncelikle ve esasa girmeden görevsizlik nedeniyle reddini, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, ayrıca huzurdaki davanın süresinde ikame edilmediğinden hak düşürücü süre itirazlarının olduğunu, davacı, rücu hakkının varlığını gerektiği gibi ispat edemediğini bu sebeple davacı bakımından aktif husumet eksikliği olduğu gözetildiğini ayrıca sigorta lehtarının satıcı değil alıcı olduğunu, bu bakımdan aktif husumet eksikliği olduğunu, sigortalısına halif olarak rücu ettiğini beyan eden davacının iddiasına karşılık dava konusu olayın sigorta kuvertürü kapsamında olup olmadığının net olarak tespitinin gerektiğini, daha sonra davacının rücu hakkının varlığının kabulü için TTK 1481 uyarınca sigortacının, sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi ispat etmesi gerektiğini, müvekkil açısından pasif husumet itirazının olduğunu, müvekkilinin taşımayı gerçekleştiren geminin maliki olmamakla iş bu davanın kendisine tevcihinde usule uyarlık bulunmadığını, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı iş bu davanın her halükarda esastan reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesine talep etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin dava dışı sigortalıya ödenen tazminatın davalıdan rücuan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu, olduğu, davacı tarafça taşımaya konu emtianın hasarlandığının iddia edildiği, davalı tarafça görev itirazında bulunulduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 114.madddesinde dava şartları belirlenmiş, Mahkemelerin görevi dava şartı olarak belirlendikten sonra HMK’nın 115.maddesinde dava şartlarının eksik olması halinde davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir. TTK’nın 5/2.madde ve fıkrasında “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan ———sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Eldeki dava bakımından; talebin TTK’nın 1061 ve devamı maddelerinde düzenlenen denizyolu ile taşıma esnasında ziyaa uğrayan emtianın rücuen tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali olduğu, bu hali ile deniz yolu ile taşıma mevcut olduğundan Mahkememizin görevsiz olduğu, yargılamaya Deniz İhtisas Mahkemesi Sıfatı ile İstanbul—–. ATM tarafından bakılması gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul ——. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.