Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/229 E. 2019/631 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/229 Esas
KARAR NO : 2019/631
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 17/01/2012
KARAR TARİHİ: 28/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacının adına tanzimli fatura ile Antalya’da satın aldığı 12 636,-TL. bedelli tekstil ürünlerini istanbul’a göndermek için 3 çuval olarak aynı gün ——– tarih —– nolu ambar tesellüm fişi ile davalıya teslim ettiğini, davacının daha önce de aynı şekilde davalı şirkete gönderi teslim ettiğini, ancak bu sefer davalının İstanbul’a taşınmak üzere teslim aldığı ürünleri davacıya teslim etmediği gibi bedelini de tazmin etmediğini, 22 05.2012’de keşide edilen ihtarnameye cevaben davalının ambar teslim fişinde muhteviyat belirtilmediğini gerekçe göstererek çuvalları iade etmediği gibi davacıya çuval başına 500,-TL. olmak üzere toplamda ancak 1.500.-TL. ödenebileceğini bildirdiğini, davalının taşınmak üzere kendisine teslim edilen mal için düzenlediği belgede muhteviyatı göstermemekle benzer ihtilaflarda kendisini mesuliyetten kurtarma gayesi gütmüş olabileceğini iddia ederek davalının teslim etmediği ürünler yüzünden müvekkilinin uğradığı 12.636,-TL. tutarındaki zararının, konu ile ilgili ihtarnamede tanınan ödeme süresinin dolduğu 09.06.2012 tarihinden itibaren işletilecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının adına tanzimli fatura ile Antalya’da satın aldığı 12.636.-TL. bedelli tekstil ürünlerini İstanbul’a göndermek için 3 çuval olarak aynı gün —— tarih ———–nolu ambar tesellüm fişi ile davalıya teslim ettiğini öne sürmekte ise de söz konusu faturanın çuvalların içindeki ürünlere ait olup olmadığının belli olmadığını, davacının bu hususu kanıtlamadan davalıdan fatura bedeli üzerinden tazminat talep edemeyeceğini, taşıyıcının sınırlı sorumluluğunun ise davacının talebine göre değil TTK hükümlerine göre belirlenebileceğini öne sürüp) 27.11.2012 tarihli davaya cevap dilekçesinde Yüce Mahkeme’den öncelikle davanın reddine karar verilmesini, kabulü cihetine gidilecek olması durumunda ise müvekkilinin sınırlı mesuliyetinin 6102 Sayılı TTK md.882 hükmüne göre belirlenmesini talep etmektedir.
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizin —- Karar sayılı ilamı ile davanın kabulü ile 12.636,00 TL alacağın 15/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı vekilinin verilen hükmü temyiz etmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin ——– Karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararı “… Faturada emtianın 3 çuval olduğu ve bedeli yazılı ise de, taşınan emtianın değeri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Tazminatın tayini bakımından, 6762 s. TTK 785/1.maddesi uyarınca bilirkişi heyetinde uzman/tekstil bilirkişisi olmadan bilirkişi raporu alınması ve bu rapora göre karar verilmesi doğru olmamış … ” gerekçesi ile davalı yararına bozularak dosya Mahkememize iade edilmiştir.
Mahkememizin 11/10/2018 tarihli celsesinde Yargıtay bozma ilamına uyularak, bozma ilamı doğrultusunda dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 12/03/2019 tarihli raporda özetle; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin varlığının gerek dosya içeriğinde mevcut kök rapor ve ek bilirkişi raporları gerekse Yargıtay kararı ile sabit olduğu, davalı yanın emtiaları teslim aldığı ve taşımaya konu emtiaların kaybolarak zayi olduğu, yapılan tespitler ışında dava konusu 800 adet kısa kol T-shirt, 300 adet uzun kol T-shirt ve 200 adet kapri pantolonun 3 adet çuval içerisine sığabileceği, dava dosyasına ek olarak sunulan faturada yer alan birim fiyatların 2012 yılındaki rayiç değerlere uygun olduğu, günümüzdeki rayiç fiyatlara göre hesaplama yapıldığında fatura tutarının 25.293,60 TL olacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince 05/04/2019 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporunda dava konusu eşya değerlerinin 25.293,60 TL olarak tespit edildiğini, dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 12.636,00 TL üzerinden dava açıldığını, yapılan hesaplama doğrultusunda dava değerinin 25.293,60 TL çıkartıldığını, eksik alınan 12.657,60 TL’nin harcının ikmali ile davanın 25.293,60 TL üzerinden kabulüne karar verilmesini talep ettiği, tamamlama harcının yatırıldığı, davalı tarafa tebliğ edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; davacı tarafça, davalı tarafça taşınan emtianın taşıma sırasında zayi olduğundan bahisle uğranılan zararın tazmininin talep edildiği, davalı tarafça davada söz konusu faturanın çuvalların içindeki ürünlere ait olup olmadığının belli olmadığı, taşıyıcının sınırlı sorumluluğunun bulunduğu savunularak davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Öncelikle davacının 12.636,00 TL alacağın davalıdan tahsili istemiyle açtığı dava, “tahsil amaçlı belirsiz alacak davası” olmayıp, niteliği itibariyle “kısmi eda külli tespit amaçlı bir davadır. Bu dava türünde, talep belirlemeye yönelik “artırım/tamamlama” şeklinde usuli bir işlem söz konusu değildir. Davacının “artırım dilekçesi” adı altında verdiği dilekçeler hukuki niteliği itibari ile ıslah dilekçesi niteliğindedir. Bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı hususunda ise Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun —— tarih ve———– K. sayılı kararı ile “Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair ———- K. sayılı YİBK. nın değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir. Yargıtay Kanunu’nun 45/5. maddesi “İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, Dairelerine ve Adliye Mahkemelerini bağlayacağı “hükmünü içermektedir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun kararı karşısında bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı açıktır. Kaldı ki; mahkememizce verilen ilk karar davacı tarafça temyiz edilmemiş ve verilen karar Yargıtay tarafından davalı yararına bozulmuştur. Bu hali ile de aleyhe bozma yasağı ilkesi gereğince davalı hakkında verilen ilk karardan fazlasına hükmedilemeyeceği açıktır.
Dosya kapsamında Yargıtay bozması kapsamında alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, yapılan tespitler ve hesaplamalar neticesinde taşınan emtia bedelinin 2012 yılındaki rayiç fiyatlara göre fatura bedeli olan 12.636,00 TL ile uyumlu olduğu, diğer hususların bozma konusu yapılmayarak kesinleştiği, dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile ;
Sabit olan 12.636,00.-TL nin 15/06/2012 tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Sair hususların gerekçeli kararda gösterilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 863,17 TL’nin, davacı tarafından dava açılırken yatırılan 187,65 TL peşin harç ve 216,17 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 403,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 459,35 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça yatırılan 187,65 TL peşin harç, 21,15 TL başvurma harcı, 3,30 TL vekaletname harcı ve 216,17 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 428,27 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6.Davacı tarafından sarfedilen 700,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.100,00 TL bilirkişi gideri, toplam 3.800,00 TL yargılama giderlerinin davada haklı çıktığı %49,96 oranında olmak üzere 1.898,48 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7.Davalı tarafından sarfedilen 40,00 TL posta giderinin davada haklı çıktığı %50,04 oranında olmak üzere 20,02 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8.Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 15 gün içerisinde YARGITAY nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 28/05/2019