Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/201 E. 2019/583 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/201 Esas
KARAR NO : 2019/583
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 17/02/2018
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait aracın ihlalli geçişi nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü’nün———– Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine gönderilen ödeme emrinin, davalıya 02/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 09/03/2017 tarihinde itiraz edildiğinden bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu ———- plaka sayılı aracın dava dışı ——— kiralandığını, dava dışı şirket yetkilisi ile yaptıkları görüşmede taşımacılıkta kullandıkları tüm araçlara ——— Şubesi Hesaplarından otomatik olarak her gün HGS yüklemesi yapıldığının bildirildiğini, ihlalli geçiş yaptığı iddia edilen araçlar ile ilgili 10 katı ceza alınmasının hakkaniyete aykırı bir durum olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya dayanak İstanbul Anadolu 14. İcra Dairesi’nin ——— Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalısı aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafça süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça, işletilen otoyol ve köprülerden davalının maliki olduğu aracın ihlalli geçiş yaptığı, geçiş ücretinin takip başlatıldıktan sonra ödenmesine rağmen geçiş bedeli ve ceza tutarının ödenmediğinden bahisle tahsilinin talep edildiği, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6001 sayılı Kanun’un 7144 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki 30/5.madde ve fıkrasının 1.cümlesinde “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.” düzenlemesine ve aynı maddenin 7.fıkrasının 1. cümlesinde “Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı tarafça geçiş yapan araçlar bakımından HGS hesaplarında bedel bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep edilmiş ise de, davalıya ait araçların herhangi bir bedel ödemeden geçiş yaptığı ve geçişten haberdar olunmasına rağmen geçiş bedelinin ve cezai bedelin ödenmediği, bu hali ile takip tarihi itibariyle Yasal hükümler dikkate alındığında davalının 223,60 TL’lik geçiş bedeli ile birlikte on katı tutarında olan 2236,00 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 2.459,60 TL’den sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizdeki yargılama devam ederken 7144 sayılı Yasa ile 6001 sayılı Kanun’un 30. maddesinde değişiklik yapılmış ve yeni maddeler eklenmiştir. 7144 sayılı Yasa’nın 18.maddesi ile 6001 sayılı Kanunun 30.maddesinde on katı olarak belirlenen ceza miktarı 4 katı olarak değiştirilmiş ve eklenen 9.fıkra ile maddenin 7. Fıkrasının 3996 sayılı Kanun ile işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar için de uygulanacağı hükme bağlanmış, 7144 sayılı Kanun’un 19.maddesi ile 6001 Sayılı Kanun’a eklenen geçici madde 3’de “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
7144 sayılı Kanun’un 19.maddesi ile 6001 sayılı Kanun’a eklenen geçici madde 3 dikkate alındığında takibe konu ceza miktarının da henüz tahsil edilmemesi nedeniyle eldeki dava için de Kanun değişikliğinin uygulanması gerektiği, bu hali ile Yasal düzenlemedeki değişiklik nedeniyle ceza miktarının 10 kat iken 4 kata indirildiği, bu hali ile takibe konu ceza miktarı 2.236,00 TL iken 894,40 TL’ye indirildiği, 1341,60 TL’lik ceza tutarı bakımından davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla 223,60 TL geçiş ücreti ile 894,40 TL bakımından takibin devamına, geriye kalan kısım bakımından ise dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Davanın konusuz kalan kısmı bakımından davacının, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle haklı olduğu anlaşılmakla yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumluluk bakımından; Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin ————– Esas ve Karar sayılı ilamında yer alan “…dava tarihinde davacının dava açmakta haklı olup olmadığı hususları tartışılarak,..oluşacak uygun sonuç dairesinde vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hangi tarafa yükleneceğinin belirlenmesi…” gerektiği ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ———– Karar sayılı ilamında yer alan “…dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, davadan sonra yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olamayacağından, dava davadan sonra yürürlüğe giren yasal değişiklik nedeniyle konusuz kalmışsa davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi..” gerektiğine ilişkin hükümleri dikkate alınarak davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın İstanbul Anadolu 14. İcra Dairesinin ———-Esas sayılı takibine konu edilen ceza tutarının 1.341,60 TL si bakımından yasa değişikliği nedeniyle davanın konusu kalmadığı anlaşılmakla, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davanın konusu kalmayan kısım haricindeki kısmının KABULÜ ile,
Davalının İstanbul Anadolu 14. İcra Dairesinin ————- Esas sayılı takibe yaptığı itirazının KISMEN iptali ile takibin 223,60 TL geçiş ücreti ve 894,40 TL ceza tutarı üzerinden kaldığı yerden devamına, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına,
3- Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile 2.459,60 TL’nin %20’si oranında belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Alınması gereken karar ve ilam harcı 76,37 TL olduğundan peşin alınan 42,01 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 34,36 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı kendisini vekil ile temsile ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/2.maddesine göre belirlenen 2.459,60 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Davacı tarafça yapılan 42,01 TL peşin harç, 69,00 TL tebligat gideri ve posta ücretinden ibaret toplam 111,01 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7- Davacı tarafça yatırılan gider avansının arta kalan kısmının kararın tebliğ gideri karşılandıktan ve tebliğ işlemleri tamamlandıktan sonra davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı dava değeri dikkate alındığında kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 16/05/2019