Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/197 E. 2021/82 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/197 Esas
KARAR NO: 2021/82
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/02/2018
KARAR TARİHİ: 26/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile arasında karşılıklı irade beyanları neticesinde kurulan taşıma anlaşması kapsamında davalının toplam —– değerindeki müvekkili şirket müşterisi olan —— ait emtianın taşıma araçlarıyla ver karayolu sistemini kullanarak belirlemiş sürelerde varma yerine götürülmesini üstlendiğini,—- tarihinde davalı tarafından temin edilen ve yükleme deposundan boşaltma deposuna teslim edilmek üzere —- idaresindeki —– plakalı araçlara toplam değeri —– olan emtiaların yüklendiğini malların—– tarafından eksiksiz ve hasarsız olarak teslim alındığına dair —-tarafından düzenlenen —– tarihli sevk irsaliyesinin mevcut olduğunu, davalı ile müvekkili arasındaki karşılıklı irade beyanları neticesinde kurulan taşıma anlaşması kapsamında yüklenen malların davalı tarafça görevlendirilen——isimli şahsın hiçbir zaman varma noktasına ulaştırılmadığını ve anlaşma kapsamında emtianın ziyaına yol açıldığını, buna ilişkin tutanak tutulduğunu, müvekkili şirketin taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamındaki edimlerini tam ve gereği yerine getirdiğini, müvekkili şirketin —- nezdinde doğan zararlardan sorumlu hale geldiğini, zayi olan malların bedeli olarak —dahil toplam —– ödemeyi müşterisine yaptığını, davalı şirketin sebep olduğu ve müvekkili şirket tarafından —–ödenen bedelin tahsili için yansıtma e faturasının düzenlenerek davalıya gönderildiğini ancak davalının ödeme yapmadığını davalı ile aralarındaki ticari ilişki çerçevesinde müvekkili şirket nezdinde vadesi gelmiş olan alacakları da mahsup edilerek kalan kısım olan —- alacağın tahsili amacıyla ————– sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını davalının takibe itiraz ettiğini davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taşımadan kaynaklı ve malların göndericisi dava dışı —– ödenen zararın, fiili taşıyıcıdan rucüen tahsili için yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.
Davacının ;—- sayılı icra dosyası ile fatura alacağına ilişkin —- asıl alacak, — işlemiş faiz olmak üzere toplam —- tahsili için ilamsız icra takibine başladığı ,davalının süresinde itiraz ettiği ve davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Talimat Mahkemesince alınan —– tarihli bilirkişi raporunda özetle ; yerinde iceleme yetkisi kapsamında davalı adresine gidildiği, davalı adresinin kapalı olması nedeniyle davalıya ait defterler üzerinde inceleme yapılamadığını, icra takibine kanu —-bedelli e-faturanın BA formlarında yer almadığını, —-plakalı araca —- teslimine ve nakliyeci —- tarafından tam ve hasarsız olarak teslim edildiği, ——-depo memuru ve takım lideri imzasını taşıyan tutanakta —- tarihinde —– firması tarfından temin edilen ve ——— teslim edilmek üzere çamaşır makinası yükleyen — yönetimindeki aracın —- gitmediği ve nakliyeci ulaşamadığı bilgisi alınmıştır” şeklinde tespit yapıldığını, davalı tarafından, davacı adına düzenlenen faturalara göre — alacaklı olduğu, davacı tarafından zayii olan mallar karşılığı düzenlenen ——bedelli faturadan sonra——-davacının alacak bakiyesinin kaldığı, —– yevmiye nolu —-tarihli ihtarname keşide edilmiş olduğu, ödeme emrinin davalıya tebliğ tarihinin —–olduğu, —- tarihinde davalının temerrüde düştüğü, temerrüt tarihinde icra takip tarihine kadar ——- işlemiş faizin olduğu mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin e-defter mükellefi olduğu, e-defter tutan mükelleflerin açılış ve kapanış onayı yerine geçen ve zorunlu olarak almaları gereken beratları zamanında aldığı, incelenen döneme ait——envanter defterini zorunlu olan açılış ve zorunlu olmayan kapanış onaylarının yaptırıldığı, incelenen yasal defterlerin Vergi Usul Kanunun 183-184-185 maddeleri ve 6102 Sayılı TTK’nın 64.maddesinde belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, Vergi Usul Kanunu 223-224-225 maddeleri ile TTK’nın ilgili hükümlerine uygun olarak E-beratlar ile noter açılış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, davacının ticari kayıtlarında, davalıya ait işlemleri ,—— kodlu Alıcılar ana hesabının altında, —-kodu ile takip ettiği , —– tarihinde, dayanak olarak davacıya düzenlenen davalının taşıma esnasında zayi olan emtia için, —— nolu fatura ile —– hesaplara yansıtıldığı, —– dönem sonu itibarı ile, mizanda ve envanterde görüldüğü üzere davalının davacı şirkete ——- borcunun olduğu, davacının ekte de bir örneği sunulan cari hesap akışında, takip tarihi itibarı ile davalıdan —– alacağı olduğu, dosyaya sunulu olan belgelere göre, mezkur fatura muhtevası —– tutarında emtia, alıcılarına teslim edilmek üzere, davacının müşterisi olan dava dışı —– tarihinde dava dışı müşterinin —–deposuna teslim edilmek üzere, ——- araçlara sağlam olarak teslim edildiğinin anlaşıldığı, sürücü —- davalı firma tarafından görevlendirildiğinin belirtildiği, taşınmak için alınan emtianın, alıcısına teslim edilmediği tutanak ile tespit edildiği ve —— tarihli ihtarname ile davalıya da durumun bildirildiği, davalının, kayıtların da da yer alan ——- tutarındaki faturanın açıklamasında ——- yazmakta olduğu, bu nakliyenin zayi olan emtiaya ait nakliye olduğu görüşüne ulaşıldığı, dolayısı ile davalı tarafından bu nakliye için navlun faturası düzenlenmiş olmakla, davalının bu emtiaları taşıma işini üstlendiği kanaatine ulaşıldığı, emtianın zayi oluşunda, davalı taşıyıcıya yüklenebilecek sorumluluktan kurtulabilmesi için, karayolu ile eşya taşımasını düzenleyen 6102 sayılı TTK’nun 875’inci maddesi Taşımacının Sorumluluğunu; ‘(1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.’ Şeklinde düzenleme olduğu, davalının eşyanın ziyasından sorumlu olduğu, taşıyıcının bu sorumluluktan kurtulma halleri ise aynı Kanunun 876’ncı maddesinde: ‘(1) Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.’ şeklinde düzenleme olduğu, emtianın davalı taşıyıcının adamı olan sürücünün bilgisi dahilinde zayi olduğu, davalının eşyanın taşınmasında gerekli özeni göstermediği için, sorumluluktan kurtulamayacağı görüşüne ulaşıldığı, meydana gelen zayiden dolayı taşıyıcının sorumluluğunun sınırı ise, aynı kanunun 882’nci maddesinin 1.fıkrasında: ‘Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.’ şeklinde düzenlendiği, sorumluluğu sınırlama hakkının kaybını düzenleyen 886’ncı maddesi: ‘Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.’ şeklinde düzenleme olduğundan ve meydana gelen zayide pervasızca davranış sergilemiş olan sürücünün hatası aynı zamanda taşıyıcının da hatası olarak kabul edileceğinden, davalı firmanın sınırlı sorumluluk hakkını kaybedeceği ve zayi olan emtianın tam değerini tazmin etmekle mükellef olması gerekeceği, bu görüş doğrultusunda, davacı firmanın davalı firmaya düzenlemiş olduğu faturanın dayanağının zayi olan emtia olduğu, emtia değerinin tamamını davalı firmadan tahsil edebileceği, düzenlenen bu fatura tutarı davalının taşırken zayi etmiş olduğu emtianı değerine eşit olduğu, taşıyıcı tarafından da durum bilinmekle, fatura sonrası, davalının davacıya vermiş olduğu hizmetler sonucunda alacağına mahsup edildiği de göz önüne alındığında, davacının alacağının likit olduğu, böylelikle de icra-inkâr tazminatı koşullarının oluştuğu, davacı firmanın davalı firmaya —- tarihinde —- kanalı ile ihtarname gönderildiği ve ihtarnamenin tebellüğünden itibaren 3 gün içinde ödemenin talep edildiği ancak dosya kapsamında ihtarnamenin davalı tarafından tebellüğ olduğu tarihe veya tebellüğ olup olmadığına dair bir belge ve bilgi bulunmadığından, takip öncesi davalı için temerrütün oluşmadığı, bu nedenle de davacının takipteki işlemiş faiz talebinin yerinde olamayacağı, takipte talep edilen faiz açısında ise, tarafların tacir oldukları ve işin türü ticari olmakla, davacının 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi gereği avans faizi oranında faiz talebinin yerinde olacağı sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı mütalaa edilmiştir.
TTK’nın 875/1 maddesinde “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.” denilmek suretiyle taşıyıcının sorumluluğu düzenlenmiş, sorumluluktan kurtulma halleri 876 ve 878 maddelerinde düzenlenmiştir.
TTK’nın 875/1 maddesinde “Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.” hükmünü içermektedir.
Taşıyıcının sorumluluğu, ispat külfeti ters çevrilmiş bir kusur sorumluluğudur. Taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim edildiği tarihe kadar geçen sürede uğradığı ziya ve hasardan sorumlu olup, bu mesuliyetten ancak kendisinin kusuru olmadığını ispatladığı taktirde kurtulabilir. Somut olayda, davacının müşterisi olan dava dışı —-ait ürünlerin —- taşınması işini üstlendiği, —- memuru ve takım lideri imzasını taşıyan tutanakta — tarihinde —- temin edilen ve —– depoya teslim edilmek üzere ———- yönetimindeki aracın —- gitmediği ve nakliyeci ulaşamadığı bilgisi alınmıştır” şeklinde tutanak tutulduğu, davalının, davacı adına—– tutarındaki faturanın açıklamasında —– yazmakta olduğu, buna göre davacının taşıma işini davalıya yaptırdığı, emtianın —–depoya teslim edilmediği, davacının müşterisi —— tarafından davacıya —- bedelli fatura düzenlediği, bunun üzerine davacının da davalı adına aynı miktarda —— fatura düzenlediği, davalının taşıtan olarak meydana gelen zarardan sorumlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı tarafından, davacı adına düzenlenen faturalara göre —– alacaklı olduğu, davacı tarafından zayii olan mallar karşılığı düzenlenen —- bedelli faturadan sonra——davacının alacak bakiyesinin kaldığı, buna göre davacının asıl alacağa yönelik iddiasını ispat etmiş olduğu, bunun yanında takip öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmamış olması nedeniyle davacı tarafın işlemiş faiz talebinde haklı olmadığı, alacağın faturaya dayalı olması ve likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinde haklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının —— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin —– asıl alacak ile buna takip tarihinden itibaren yıllık —– aşmamak kaydıyla avans faizi uygulanmak sureti ile devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit olmakla kabul edilen—– alacağın %20’si oranında belirlenen —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 5.177,79 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 924,75 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 4.253,04 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davanın kabul edilen bölümü için davacı vekili için takdir olunan 10.653,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan toplam 965,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 266,60 TL posta ücreti olmak üzere toplamda 1.766,60 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.748,85 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 17,75 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———-Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/01/2021