Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/189 E. 2022/88 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/189 Esas
KARAR NO : 2022/88

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2018
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ———tarihinde yürürlüğe giren 5193 sayılı yasa çerçevesinde ——– —– verilmesiyle sınırlı bir— sahip olan ——- ettiği yeri almaya ve ——- —–birisi olmaya başladığını,——- ile hizmet verecek şekilde yapılandığını ve —- mağazaların taleplerinin aynı gün karşılanmasını sağladığını,—-markaların —– hacimli alıcısı konumunda olduğunu,——– ithal eden —– ortaklığı olduğunu,——–biri olduğunu,—- konumunda olduğunu, taraflar arasındaki işbu ticari teamüllere uygun yürüyen ilişki çerçevesinde tarafların çalıştığı takriben —- — —-karşılığında aynı zamanda da davalıdan —- alarak bir yandan davalı şirketin ürünlerinin bilinirliğini artırmakta olduğunu, sektörde daha fazla satış imkanı sağladığını ve davalı şirkete ciddi bir oranda da —- anılan geçmişe yönelik yıllar içerisinde davalı şirketin, müvekkilinin —— kullanarak kendi ürünlerinin bilinirliğini artırmakla kalmadığını bu süre içerisinde müvekkili —–. üzerinden de mallarının daha—-.—– olarak teşekkül ettiğini ve ——- —- siparişlerini aynı gün içerisinde ulaştırmakla tamamen davalı şirketin ürünlerinin piyasada iyi bir seviyeye ulaşmasını sağladığını, müvekkili —- çalışmaya devam etmesi de ancak davalı şirket —- kullanması suretiyle mümkün olduğunu, neticeten davalı şirket —– daha öncesi yıllarda belirli —– dahilinde sağlanan—— atılan bir mail ile sonlandırıldığını, —- davalı … ile uzun süredir cari hesap sisteminden kaynaklanan sözleşme ve ticari teamül uyarınca yürütülen bir ticari ilişki içerisinde olduğunu, davalı ….— ticari ilişkilerinde teamül haline gelen bu uygulamayı tek taraflı olarak sonlandırması ve davacı müvekkilinin zararına rağmen tek taraflı irade beyanıyla çekilen desteğin yeniden tesis edilmemesi iki şirket arasındaki alım-satım oranlarını, davacı müvekkilinin sipariş hacmini büyük oranda azalttığını, bu tek taraflı irade beyanıyla ortadan kaldırılan — ilişkin yeni uygulama Türk Borçlar Kanunu’nun — değerlendirilmesi gerektiğini, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin tek taraflı irade beyanı ile ortadan kaldırdığı —- edilmemesi sebebiyle müvekkil şirketin uğradığı zararın tazmini amacıyla şimdilik — tarihinden itibaren kademeli olarak ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- gelişmiş —— olduğunu, —- ürünlerini sattığını, bedelini —- zamanda tahsil ettiğini, Bir başka—— yaptığını, Taraflar arasındaki ticari ilişkinin bundan ibaret olduğunu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, davacının sair iddialarının hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek, öncelikle davacıdan talep konusunun ve talebinin dayanağının açıklattırılmasına, sonrasında haksız ve mesnetsiz olarak ikame edilen davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava,—-alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin dava konusu —-kadar toplam —-tutarında “—-” açıklamalı fatura davacı tarafından kesildiği, davalı —- açıklaması içeren bu faturalara itiraz edilmediği, aksine bu faturaların davalı şirketin hesap ve defterlerine işlendiği, dolayısıyla, davalı tarafının bu ilişkiden —- edimleri arasında davacı——- katkı payı ödeme yükümlülüğünün de bulunduğunun kabulü gerektiği, tarafların sözlü olarak kararlaştırdıkları ve uzun zamandan beri itiraz etmeden uyguladıkları sözleşme uyarınca, davalı tarafın davacıya —- ödemesi gerektiği, taraflar arasındaki ilişkinin ticari bir teamüle dayandığı, taraflar arasındaki uygulamanın davacının davalıdan ürün alması ve —- satmasından —, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı ancak taraflar arasında sözlü olarak kararlaştırılan ve uzun zamandır da bu sözlü mutabakata dayalı olarak uygulana gelen bu sözleşmeyi geçerli olarak kurulmuş ve uygulanmış bir sözleşme olarak kabul etmek gerektiği, davalı tarafından davacıya—– ödenmeyeceğinin bildirildiği, davacı yana ——— defterleri ve davalı yana ait incelenen —- defterleri üzerinde yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davacı tarafından incelemeye sunulan—- defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı tarafından incelemeye sunuları—- dönemlerine ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, taraflar arasında uzun zamandan beri itirazsız ve ihtilafsız olarak uygulanan mutabakatın “sözlü bir sözleşme” olarak kabul edilmesi gerektiği, taraflar arasındaki sözleşme fesih edilmedikçe veya davalı tarafın önerisi davacı şirketçe kabul edilip sözleşme şartları değiştirilmedikçe davalının —– payı ödemekle yükümlü olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyetine —- uzmanı bilirkişi eklenmek suretiyle tarafların rapora yönelik beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için rapor alınmasına karar verilmiştir.
23/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasındaki ilişkinin —-desteği ödemesini içeren sürekli bir borç ilişkisi ve her seferinde yeniden kurulan ve ifa edilerek sona eren, böylece tekrarlanan ani edimli menkul satış sözleşmelerini içeren karma bir ilişki olduğu, sürekli borç ilişkisinin —- davalı tarafından ihbar süresi verilmeksizin, —feshedildiği, buna karşılık—-davalı ihtarnamedeki açıklamaya rağmen davacının — kayıt koymaksızın ürün almaya, davalının da ürün satmaya devam ettiği, tarafların mutabakatı ışığında değişen ve uygulanan yeni koşullar arasında herhangi — için, feshedilen sürekli borç ilişkisi sonrası yeni dönem için davacının herhangi bir pazarlama desteği hakkı bulunmadığı, bununla birlikte davacının, haksız olarak feshedilen sürekli borç ilişkisi için hakkaniyete uygun olarak belirlenecek bir ihbar süresi içindeki alışları için de pazarlama desteği talep edebileceği, ancak gerek feshedilen sürekli borç ilişkisinin herhangi bir alım veya satım yükümlülüğü içermemesi, gerekse de değişen ve uygulanan yeni koşullar arasında —-ödemesinin bulunmaması sebebiyle, davacının ihbar süresini aşan bir dönem için pazarlama desteği talep edemeyeceği,— hesaplandığı, bunun dışında davacının herhangi bir kâr mahrumiyetinin tespit edilemediği, dava konusu ihtilafta bir haksız rekabet eyleminin bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Taraflarına bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmesi için ve — desteğinden yoksun kalınan tarihten dava tarihine kadar ve ihbar süresi içinde destekten yoksun kalınan zaman için ayrı ayrı hesaplama yapılması için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; Davacının, haksız olarak feshedilen sürekli borç ilişkisi için hakkaniyete uygun olarak belirlenecek bir ihbar süresi içindeki alışları için de —- desteği talep edebileceği, Ancak gerek feshedilen sürekli borç ilişkisinin herhangi bir alım veya satım yükümlülüğü içermemesi, gerekse de değişen ve uygulanan yeni koşullar arasında —–ödemesinin bulunmaması sebebiyle, davacının ihbar süresini aşan bir dönem için — edemeyeceği, kanaati bildirilerek takdir sayın mahkemenize ait olmak üzere fesih sonrası 3 aylık — süresinin makul olabileceği kanaatine varılarak, fesih sonrası — olduğu, fesih tarihinden dava tarihine kadar, — davacı yanın — hüküm kurulması halinde; davacı yanın davalı yandan talep edebileceği — ödemesinin — olduğu mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı tarafın tek taraflı beyanı ile ortadan kaldırılan — nedeniyle uğranılan zararın tahsilinin talep edildiği, davalı tarafça taraflar arasında davacının siparişleri üzerine satış sözleşmeleri kurulduğunu, yazılı bir sözleşme olmadığını, taraflar arasında — desteği verilmesini gerektirecek sürekli borç ilişkisinin olmadığını beyanla davanın reddinin savunulduğu görülmüştür.
Davalı tarafından — —desteği uygulamasının olmayacağı bildirilmiştir.
Davacı taraf — numaralı ihtarnamesi –kaldırılmasına itiraz etmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkide davacı kendi nam ve hesabına davalının ürettiği ürünleri satın alıp — pazarlamakta, davalı tarafta bunun karşılığında davacının toplam alımları –hesaplanan ve ödenen — davacı tarafa vermektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık pazarlama desteği verilmesi konusunda teamül olup olmadığı, davalının —- desteği uygulamasını tek taraflı olarak kaldırıp kaldıramayacağı noktasında toplanmaktadır. Davacı şirketin dava konusu — yılı başına kadar — tutarında “—” açıklamalı fatura davacı tarafından kesildiği, davalı şirket tarafından — açıklaması içeren bu faturalara itiraz edilmediği, aksine bu faturaların davalı şirketin hesap ve defterlerine işlendiği bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Taraflar arasında uzun zamandan beri itirazsız ve ihtilafsız olarak ödenen reklam katkı payının teamül halini aldığı, tarafları bağladığı, taraflar arasındaki sözleşme fesih edilmedikçe veya davalı tarafın önerisi davacı şirketçe kabul edilip sözleşme şartları değiştirilmedikçe davalının —- yükümlü olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir.— bilirkişi raporunda—– söz konusu mail içeriğinde ticari ilişkinin fesih edildiğine dair bir ifadenin olmadığı,—- desteği verilmeyeceğinin belirtildiği, ticari ilişkiye pazarlama desteği verilmeksizin devam edilmek istendiği değerlendirilerek bilirkişi raporuna bu yönüyle itibar edilmemiştir.
Davacı taraf ödenmeyen —- katkı payının hesaplanmasını talep etmiş ise de dava tarihine kadar olan dönem için —–desteğinin istenebileceği, dava tarihinden sonraki dönem için pazarlama desteği istenmesinin ayrı bir dava konusu olabileceği, bilirkişi raporu ile pazarlama desteğinden yoksun kalınan tarihten dava tarihine kadar davacının talep edebileceği —– ödemesinin 304,50 TL olduğu, davacı tarafından keşide edilen —- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiği buna göre davalının 09/02/2018 tarihinde temerrüde düştüğü belirlenmekle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile —-tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile kalan 90,08 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3—- tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4—- göre davalı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından sarf edilen 4.600,00 TL bilirkişi ücreti ve 179,50 TL posta ücreti olmak üzere toplamda 4.779,50 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 145,54 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 4.633,96 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.